Filmi eşi Sare Davutoğlu ile izleyen Başbakan Davutoğlu, daha sonra film ekibiyle bir araya gelerek, onları tebrik etti.
Filmde oynayan çocuk oyuncuyu da kutlayan Davutoğlu, alnından öperek, "Film hüzünlüydü, üzüldük. Senin yüzün çıkınca sahneye, tebessüm belirdi yüzümüzde. Maşallah aslanım benim" ifadesini kullandı.
Oyuncularla arasında esprili diyaloglar geçen Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Başdanışmanken, eşim İstanbul'de ben Ankara'dayım. O zaman böyle güvenlik, protokol filan yok. Sare Hanım'ın gece nöbeti olurdu, acil doğumu çıkardı, ben götürürdüm. O içeride doğum yaptırır, ben dışarıda kitap okurdum. Gece saat 2, saat 3. Dışişleri Bakanı olunca bunu yapmam biraz zorlaştı."
Oyunculardan birinin anlattıklarını şimdi de gerçekleştirip gerçekleştirmediğini sorması üzerine Davutoğlu, şu karşılığı verdi:
"Gece 2'de ben toplantıdan geldim, konuttan. Sare Hanım da İstanbul'dan ameliyattan geldi. Aynı anda evde karşılaştık. Ama ben epey tecrübe kazandım. Bazen ben çıkıyorum telefona Sare Hanım'ın yerine, hastalar aradığında benim açtığım oluyor. Sare Hanım şaşırır, işte kadıncağız, 'Efendim falan...' 'Bir dakika veriyim' diyorum. Sonra Sare Hanım, 'Benim acilen hastaneye gitmem gerek' diyor. Ben de 'Merak etme, onun daha 5 saati var' diyorum."
Bunun üzerine Sare Davutoğlu'nun "Genelde tutuyor" demesi, salondakileri güldürdü.
Davutoğlu'nun eşinin "devlet işine karışmadığını" söylemesi üzerine sanatçılardan birinin, "Ama siz doğum yaptırıyorsunuz" demesi, salonda gülüşmelere neden oldu.
İŞTE O KEYİFLİ ANLAR! TIKLA İZLE
"Maliye Bakanı'nın yanında para olmaz mı"
Londra'da başından geçen bir konuyu sanatçılarla paylaşan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Londra'da yine kitapçı için çıktık. Yanımda Mehmet Şimşek var, bizim Maliye Bakanı. Maliye Bakanı'nın yanında para olmaz mı? Korumalar, Oxford City'de yürüyoruz. Kitapçıya yaklaştığımızı hissettim. Bir ara, ara açıldı, araya 1-2 kişi girdi. 'Mehmet Bey' dedim, 'Yanında para var mı?' 'Efendim, bakayım' dedi. 'Şu sokaktan bir kaçalım' dedim, 'Paran varsa bu akşam ikimiz istediğimiz kitapçıya gidelim'. Baktı, yok para. Gerçekten düşünmüştüm, 'Para olsa, o sırada karşı caddeye geçip bir kaybolalım, rahat şekilde yürüyelim' diye."
Bir sanatçının olası bir filmde özel kalem müdürünü oynamak istediğini belirtmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, "O zaman gerçekten bir film çekelim, özel kalem müdürüm yapalım. Gel bir gün benim yanımda dur da..." karşılığını verdi.
Bunun üzerine başka bir oyuncunun da "O zaman benim de başbakan olmam lazım" sözleri üzerine Başbakan Davutoğlu, "Demin sorduğun soruyu denemen için gerçekten başbakan olmanı isterim. Başbakan ol ve bir gün şöyle bisiklete bin gez. Bisiklet iki ayağının üzerinde mi gidiyor, kaldırılıp götürülüyor mu, bisiklet kanatlanıyor mu" dedi. Davutoğlu'nun sözleri salonda gülümsemelere neden oldu.
"Filmi bile rahat izlettirmiyorlar"
Davutoğlu, filmi izlediği sırada yaşadığı bir olayı işe şöyle paylaştı:
"Siz film seyrettiniz değil mi? Arkamda koruma oturur, filmin en hassas yerinde 'Efendim, bilmem kim acil şekilde sizi arıyor' dedi. 'Mesaj yazsın' dedim. 'Bitince arasın' dedim. 'Acil, diyorlar efendim' dedi. Aciliyeti de gerçekten şey... 'O zaman mesaj yazsınlar biz de mesajla cevap verelim'. 'Efendim konuşmak istiyor'. 'Ver' dedim. O arada onunla konuştum. Yani 'şunu yapın veya şöyle gibi' bir şey. Bir filmi bile rahat izlettirmiyorlar."