Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müşteki olarak yer aldığı iddianamede, beyanı alınan Yıldırım'ın, Twitter'daki şikayete konu kullanıcının kendisi olduğunu kabul ettiği aktarıldı.
İddianamede, Yıldırım'ın, söz konusu hesaptan yapılan paylaşımların da kendisi tarafından yapıldığını belirttiği kaydedilerek, ancak Cumhurbaşkanı'na yönelik bir tweeti dışında başka tweeti bulunmadığını, söz konusu paylaşımda da suç unsuru olmadığını söylediği anlatıldı.
Türk Ceza Kanunu'nun "Mağdurun belirlenmesi" başlıklı 126. maddesine de yer verilen iddianamede, söz konusu maddede "Mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır" şeklinde ifadelerin bulunduğu aktarıldı.
İddianamede şu ifadelere yer verildi:
"Şüpheli Yıldırım beyanında, soruşturmaya konu tweetleri Cumhurbaşkanı'na yönelik sarf etmediğini belirtmiş ise de ifadesindeki dolaylı anlatımları kamuoyuna yansıyan Hidayet Karaca isimli şahıs hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, bu kişinin fotoğrafını sosyal paylaşım sitesinde kendi profil resmi yaparak, bu kapsamdaki işlem ve eylemlerin Cumhurbaşkanı'ndan kaynaklandığını yansıtır şekilde, Cumhurbaşkanı'na yönelik paylaşılmış tweetler niteliğinde olduğu anlaşılmıştır."
Asım Yıldırım'ın TCK'nın 299. maddesindeki "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunu işlediği savunulan iddianamede, şüphelinin 1 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Suçun zincirleme suç kapsamında da değerlendirilmesi ve cezanın 4'te 1'den 4'te 3 oranına kadar artırılması da istenilen iddianame, gönderildiği mahkemece kabul edildi. Yıldırım'ın yargılanmasına ileriki günlerde başlanacak.
DİĞER