Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
-Bu tür restorasyonlar devam eder. Bu eserlere turistik meta gözüyle bakmıyoruz. Ağaç kökleriyle yaşar. Eğer biz bu köklerimize sahip çıkmazsak. Eninde sonunda devrilir gideriz.
-Abülhamid Han'ın tuğrası yerin altından çıkıyor. Ait olduğu yere büyük bir gururla özenle yerleştirildi. İstanbul Üniversitesi'nin girişinde bir tuğra vardı onu da söktüler TC yaptılar. O da aslına rücu etti.
-Bizler boşuna eski Türkiye demiyoruz. Bu bizim gönül dünyamızı yansıtır. Ben bu şehre tüm ruhum ve bedenimle bağlıyım.
-İstanbul'a sahip olmakla dünyaya sahip olmak eş değer görülmüştür.
-İstanbul nice zalimi al aşağı etmiş. İstanbul nice mazlumu da hak ettiği yere getirmiştir.
-Bu yüzden İstanbul'a aşığız, meftunuz.
-İstanbul'a bağlılığımızı sözde bırakmadık. Yaptığımız hizmetlerle ortaya koyduk. Yeter mi yetmez. Bu ülkeye dair hayallerimiz, yaptıklarımız, yapacaklarımız bu şehre az bile.
-3. Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'yle, kanal İstanbul'la. Avrasya Tüneli'yle İstanbul geleceğe yürüyor.
-Sayın Başbakanımızın temelini attığı demokrasi ve özgürlükler adası yeni Türkiye'nin temelidir.
-Önce 2023 hedefimize ulaşacağız ve fethin 600. yılına hazırlanacağız. Bu millet nice sıkıntılardan Allah'ın yardımıyla kurtuldu. 1. Dünya Savaşı'nda işgal güçleri boğaza demirledi. Hamdolsun o karanlık günler geride kaldı. Biz de bu fetih şehrinin hakkını vermeye çalıştık. Bu milletin canına, dinine kast ettiler, milletimizin ferasetiyle bunlar geride kaldı. Pensilvanya'yla Kandil bir olmuş önlerine de muhalefeti koymuşlar.
Pusulaları şaşmış, kıbleleri şaşmış hatta felekleri şaşmış. Bunlar Taksim'e kıblemiz diyor. Bunların bir kısmının kabesi Pensilvanya olabilir, Taksim bunların kabesi olabilir. Bizim kabemiz de kıblemiz de bellidir.
-Bunların üst aklına sesleniyorum: Bu millet eskiye geri dönüşe prim vermeyecektir. Beyoğlu mütareke yıllarını gördü, işgali gördü. Gezicileri de gördü. Diri olacağız, bir olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.
-Kimse bu topraklarda operasyon düşünmesin. Batı'da başka Doğu'da başka konuşanlara milletimiz 7 Haziran'da sandıkları patlatarak gerekli cevap verecektir.
