Sürekli düzgün bir diyalog kültüründen bahsedenlerin, uygun bir üslup ve hitabetten bahsedenlerin akıl küpünden çıka çıka berbat bir lümpenizm dili çıktı...Bu dil zehirleyen, düşmanlaştıran, hedef gösteren bir kendini kaybetmişliğin halidir.. Götüreceği yer ise Kürt halkına da ve bütün coğrafyaya da kaybettirecek bir dildir.. Kürt halkı zehirleyen, zıtlaştıran, ölme ve öldürme mantığı güden bu dilden kurtulmak zorundadır.. Bu dili temizlemenin tek yolu yeni bir dil ve ona hükmeden sağlıklı bir akıl oluşturmaktır....
KANDİL'İN DİLİ İRANİ BİR DİL OLMUŞTUR
Kandil'in dili artık bir halkın dili olmaktan çıkmıştır. Dengesiz, akıl reflekslerini yitirmiş ve Ortadoğu'da başka hayaller kuran İran'i bir dil olmuştur.. Bununla yetinmemiş, paramiliter bir kontra yapıya evrilerek büyük efendilerin bölgedeki kürekçisi konumuna kavuşmuştur.. Fetullah denen ajanın neden bu denli bir aşk ile Zağros dağlarına, Kürt coğrafyasına aşık olduğunu anlamamız için artık demans olmamız gerekiyor.. Kurtuluş hareketi olarak başlayan çıkış, Öcalan'ın tasfiyesi ile tamamen büyük efendilerin hizmetinde paralı bir orduya doğru koşuyor...
KANDİL KENDİ KOALİSYONUNU FETULLAH İLE YAPMIŞ
Koalisyon tartışmaları da Kandil açısından beyhude bir laf kalabalığıdır... Seçim olmadan evvel anlaşılıyor ki Kandil kendi koalisyonunu Fetullah ve eski Türkiye'nin köhnemiş güçleriyle yapmış.. Bu iç koalisyonda daha başka ismi gereksizler de yer almıştır. Ama esas merak etmemiz gereken, Kandil dış bağlaşıkları itibariyle kiminle bu koalisyonu yapmıştır? Türkiye cumhuriyeti liderine yaptıkları seviyesiz, terbiye edepten yoksun gayri-meşru alçakça şarlamaları bize bu ipucunu vermiştir. Eş zamanlı emperyalist efendilerin medyasında karalamalarla Kandil menşeli şarlamaları yan yana koyarsak, kurtuluş savaşçısı olduğunu iddia eden lümpen dilin nasıl da büyük efendilerin, sömürgeci zihniyetin emrine girdiğini anlarız....Tehdit etme, kan ile terbiye etme cüretinin arkasında yatan da işte bu belini bağladığı, ruhunu teslim ettiği efendilerinin verdiği cesarettir...Bu kirli dil ve kanlı akıl , 1975'te Cezayir'de mahvedilen Kürt kazanımlarını unutmuşa benzer...Efendiler sadece kullanan ve atan bir gerçeğin sahibidirler...Bu temelde tehditlerini savuran beylere demek lazım:
BUNDAN KORKAN NAMERTİR
Bu tehditler ve küfürler sizin şerefinizdir...bu tehditler ve küfürler.. sizin şerefinizdir bu ölüm göstermeler...Bundan korkan namerttir kendi adımıza. Siz ancak bu yöntemle emrinizdeki legal politikacılarınızı korkutabilirsiniz.. Siz ancak iradesizleştirdiğiniz, kişiliği eksik beyinleri korkutabilirsiniz...Eğer siyasetin diline dair varsa diyecekleriniz buyurun masa ortada . Koltukları kazanacağınız ortamı da verdik.. Yeter ki ilke diye bütün militanlarınıza okuttuğunuz üslup ve hitabınıza dikkat edin... Silahla tehdit etmek, mert insanların karı değildir... Kime çömezlik ettiğinizi ve hangi emperyalist güçlerin Paramiliter ordusu gibi çalıştığınızı biliyoruz. Emperyalist/sömürgeci ülkelere nasıl yalakalık yaptığınızı, onların karşısında nasıl gerdan kırdığınızı görüyoruz. Elinizdeki silahları kendinizden farklı düşünen onurlu Kürtlere yöneltmek konusunda nasıl despotça davrandığınızı da görüyoruz. Kürt halkı üzerinde kurduğunuz diktatöryal rejimin de elbette bir gün sonu gelecektir. Kürt Mehmetlerin kanını hangi kirli ve karanlık emeller için hangi emperyalist güçlerle pazarlık konusu yaptığınızın hesabını elbette Kürt halkı sizden soracaktır ."
