"DEDİĞİMİ YAPIN" BASKISI
A.Ö. ifadesinde,"hakim beye 'muhabere nöbetinde tahliye talebi değerlendiremeyiz. Reddi hakim taleplerinin kabul edilmesi başka bir şey, tahliye talebi değerlendirmek başka bir şey, bizim mahkememizi bir başka Asliye Ceza nasıl yetkilendirebilir, Adalet komisyonu ya da Ağır Ceza Mahkemesinin bu konuda yetkilendirme yapması gerekmez mi' dedim. Hakim bey de 'tahliye talebi doğrultusunda karar vermek zorundayım' karşılığını verdi. Sizin kararınızı sorgulayamam, ama bu işte bir yanlışlık var' dediğini anlattı.
KATİPLERİ HAPSETTİ AÇLIKTAN VE KORKUDAN BAYILAN OLDU
İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Zabıt Katibi A.T., 24 Nisan gecesi yaşanan tahliye hukuksuzluğunu şöyle anlattı: "Hakim Başer geldi ve duruşma salonunu açtırarak karar yazacağını söyledi. Yanından notlarını çıkardı, oradan karar yazdırmaya başladı. Savcılıktan soruşturma dosyası istemedik. Sonra telefonum çaldı, Başsavcının beni çağırdığını söylediler. Hakim beye 'gitmem lazım' dediğimde bana 'amiriniz benim, ben izin vermedikçe hiçbir yere gidemezsiniz kimse bu odadan çıkmayacak dedi. Ondan sonra bayılmışım."
"EŞİM HASTA" DEDİM DİNLEMEDİ
Zabıt katibi A.Z. ise "Karar yazılırken duruşma salonunda bekliyorduk. Hakim bey dışarı çıkmamıza izin vermiyordu. O sırada eşim aradı, rahatsızlandığını ve eve gelmemi istedi. Hakim, 'İstanbul'da annen, baban veya akraban yok mu onlar gitsin eşinin yanına' dedi."
HİÇBİRİNİZİ GÖNDERMİYORUM
Zabıt katibi A.D. ise "Durumdan rahatsız olduğumuz için çıkmak istedik ama hiçbirizimizi göndermeyeceğini söyledi."