Ramazan, yaza denk gelince, tatili dört gözle bekleyenler bayram sonrasını tercih etti. Orucun bitmesiyle beraber üç gün boyunca milyonlarca kişi kara, hava ve denizyoluyla İstanbul'u terk etti. İstanbul sosyetesinin gözdesi ise Bodrum oldu. Bodrum'u tercih edenler ya arabalarıyla çileye dönen trafiği çekti ya da gidiş-dönüş uçak bileti için 1500 TL ödedi. Ama yaşananlar bununla da kalmadı. Tatilin başlamasıyla ilçede
141 bin nüfuslu ilçeye 2 milyon kişi akın etti. Kalabalığı kaldırmayan ilçede marketlerde raflar boşaldı; yemeye ekmek, içmeye su bile bulunamadı.
Restoranlarda yemeğe oturanlar, kalabalıktan kollarına, dirseklerine çarpanlar yüzünden yemek bile yiyemedi.
BU İNSANLAR ÇILDIRMIŞ MI!
Bodrum'un en lüks mekanlarında da durum farklı değildi. İlçenin en pahalı mekanı olan Maça Kızı'ndaki görüntüler "Bu insanlar çıldırmış mı? O kadar para verdikten sonra karşılığında aldıkları bu mu?" yorumlarına neden oldu. Geceliği 2 bin TL olan ve plajına girmek için 225 TL asgari harcama yapılması gereken Maça Kızı'nda günün en sıcak vaktinde yüzlerce kişi balık istifi şeklinde ayakta duruyor, denize girmedikleri gibi kıyafetleriyle mekanda takılırken görüntülendi. Ulaşım, konaklama ve yeme-içme masraflarıyla sadece üç günlük bir tatil için yaklaşık 20 bin lirayı gözden çıkaranlar, gittikleri mekanda oturmaya yer bulamadıkları gibi denize bile girmedi.
PARASIYLA İŞKENCE
Bodrum'da bu tuhaf görüntüler yaşanırken ise tatile gitmek için on binlerce harcayan Bogaz'ın sakinlerinin yerinde ise İstanbul'un mütevazı vatandaşları vardı. Bebek, Arnavutköy, Emirgan sahilleri, sıcak bayramda denizde serinlemek isteyenlerin adresi oldu. Evlerinin olduğu yerde bedava tatil keyfi yapanlara karşı, on binlerce para verip çile çeken sosyetenin bu hali "Bu nasıl tatil anlayışı" dedirtti. TAKVİM ise işi uzmanına bıraktı. Şimdi sosyolog ve psikologlara soruyoruz:
Yaşadıkları evde keyif bedava.
On binlerce para ödeyip tatile çıkıyorlar.
Üstüne trafik ve havalimanlarında saatlerce çile çekiyorlar.
Gittikleri yerde yemeye ekmek, içmeye su yok.
Mekanlarda ise lahmacun+ayran 75 lira.
Plaja girmek için 225 TL ödüyorlar.
Otele gecelik 2000 TL veriyorlar.
Diyelim ki çok zenginler ve paranın önemi yok.
Ama plajda oturacak yer bile yok.
Metrobüs'te gibi balık istifi ayakta dikiliyorlar.
Dans yok, denize girmek yok.
Kımıldamak bile imkansız?
Şimdi cevap verin lütfen, bu insanlar ne yapmaya çalışıyor?
20.000 TL
Uçak bileti: 1500 TL (Gidiş - dönüş)
Otel: 2000 TL (Gecelik)
Plaj girişi: Ücretsiz ama en az 225 TL harcanması gerekiyor
Peynir tabağı: 145 TL
Yengeç Bacağı: 195 TL
Istakoz: 360 TL
Kek: 75 TL
Şarap (şişe): 4850 TL
Soda: 25 TL
Lahmacun+Ayran: 75 TL