ABD AJANLARI KORUDU
Murat Bayrak'ın adı kamuoyunda ilk kez Adalet Partisi Çanakkale Milletvekili olarak duyuldu. Sancak Tül fabrikasının sahibiydi ve sendikalı işçi çalıştırmaya karşı olmasıyla adı ön plana çıkmıştı. Adalet Partisi içindeydi ama kendisini ülkücü olarak tanımlıyor ve fabrikasında komandolarla güvenlik önlemi alıyordu. Bayrak, bir dönem çok yakın olduğu ve helikopter tahsis ettiği lideri Süleyman Demirel'e karşı bayrak açınca partisiyle yolları ayrıldı. MHP'ye katıldı. 70'li yılların gözde sinema oyuncusu Tamer Yiğit, kızı Rukiye Bayrak'la evlenince iş adamı çok kızdı. Yiğit'in iddiasına göre defalarca damadını öldürmeye teşebbüs etti. Açılan davalarda adliyede Yiğit ve avukatına silah çekecek kadar hiddetliydi. Damadını çok uzun süre affetmedi. Hakkında açılan davalar zaman aşımıyla düştü. 1976'da Ayvalık Sarımsaklı'daki arazisinde açtığı "Komando kampı"nda dönemin pek çok ünlü ülkücüsüyle yakınlaşmıştı. Bunlardan birisi de Abdullah Çatlı'ydı. Bu kampta eğitim verenlerden birisi de ABD'li ünlü silah tüccarı Frank Terpil'di. Terpil kendi iddiasına göre Bayrak'a silah da satmıştı. Terpil ise CIA'nin bilgisi dahilinde içişleri karıştırılmak istenen ülkelere silah satışı yapıyordu.
ÖZEL UÇAKLA GİTTİ
1970'lerde dönemin Başbakanı Ecevit, Cumhurbaşkanı Korutürk'e Kontrgerilla adı verilen gizli ve silahlı bir örgüt olduğunu, silahlı eylemlerin çoğunun bu illegal yapının gerçekleştirdiğini söyleyerek, Bayrak'ın da bu yapıda olduğunu iddia etti. 12 Eylül'de kapatılan MHP'nin son Genel Yönetim Kurulu üyesiydi. Ama hakkında tutuklama kararı çıkmayan tek MHP yöneticisiydi. Ankara Sıkıyönetim Komutanı Org. Recep Ergun kendisine dokunmamıştı. Adli kontrol olmadan özel uçakla yurt dışına kaçtı. Önce ABD'de sonra da Almanya'da yaşadı. "Kaplan Hoca" adıyla tanınan Cemalettin Kaplan'a Almanya'da oturma izni aldı. Uğur Mumcu, Bayrak'ın birkaç dil bilen Yugoslavya göçmeni bir ailenin çocuğu olduğunu, Nazi döneminden kalan istihbaratçılar ve ABD tarafından korunduğunu iddia etmişti.