Üst akıl dört bir yandan Türkiye'yi hedef aldı. Gezi Parkı'nda ağaç yalanına sarıldı. İstanbul'u yakmaya kalkıştı. Ancak amacına ulaşamadı. Kan lobisinin bir numaralı destekçisi olan terör örgütü PKK ise askerimize polisimize saldırdı. Türkiye tüm bunlara karşı operasyon başlattı. Ancak Avrupa "İnsan hakları" yalanına sarıldı. Her daim PKK'nın arkasında yer aldı! Ancak bu kez ateş kendilerini sardı. Ateşin içinde kalan son ülke ise Fransa'ydı. Buna göre Fransa'da hükümet yeni bir çalışma yasası hazırladı. Çalışma sürelerinin uzatılması, işten atılmanın kolaylaştırılması üzerine isyan başladı! Başını gençlerin çektiği göstericiler, Mart'tan itibaren sokaklara aktı. Eylemlerin adresi ise Paris'teki meydanlardı.
NEREDE İNSAN HAKLARI?
Fransız göstericiler, ortalığı yakıp yıktı. Gezi olaylarında Türk makamlarını suçlayan Fransa ise farklı davrandı. Fransız polisi, cop ve biber gazı kullandı. Binlerce göstericiyi gözaltına aldı. O göstericilerden bazıları ise polis aracını yaktı. Olayla ilgili 4 zanlı yakalandı. Yaşları 18-32 arasında olan 4 Fransız gösterici anında tutuklandı. Haklarında "Adam öldürmeye teşebbüs" yani cinayetten dava açıldı. İşte bu manzara Avrupa'nın iki yüzlü tavrını bir kez daha kanıtladı. Çünkü aralarında Fransa'nın da bulunduğu Avrupa ülkeleri, PKK'nın kalleş saldırılarını bir kez bile kınamadı. Hatta bu ülkeler, Doğu ve Güneydoğu'ya gazeteci yolladı, hendekçilerle röportaj yaptırdı. Ancak "masum gençler" diye gösterdikleri teröristler bu kez onları yaktı!
İŞTE O YASA
Cinayetle suçlanan 4 gösterici, içinde iki polisin bulunduğu polis aracını kundakladı. Polisler son anda canlarını kurtardı. Cumartesi günü Cumhurbaşkanı François Hollande'ın da katıldığı törenle 2 polis memuruna altın madalya takıldı.