Paralel ihanet çetesiyle mücadele mesajı!

AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, “AK Parti bu darbeci ve vesayetçi anlayışla mücadelenin bir gereği olarak bu büyük dalgayı tersine çevirmiştir ve şimdi bu paralel ihanet çetesiyle çok ciddi bir mücadele yürüyor. Bu topyekun devletin vermesi gereken bir mücadeledir. Sapla samanı karıştırmadan, adalet ve hakkaniyet çizgisinde yürüyerek bu mücadele verilmektedir” dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :27 Mayıs 2016 , 00:00 Güncelleme Tarihi :27 Mayıs 2016 , 23:57
Paralel ihanet çetesiyle mücadele mesajı!

İÇİNDEKİLER

Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Pursaklar Belediyesi'nin düzenlediği, İlçe Meclisi Mayıs Ayı Toplantısı'na katıldı. Pursaklar'daki Abdürrahim Karakoç Kültür Merkezi'nde yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan Yalçın Akdoğan, "Devletin kurumlarına savaş açtılar. İstihbaratından ordusuna kadar bütün devletin kurumlarını ele geçirmeye ve yıkmaya dönük bir girişimdir. AK Parti bu darbeci ve vesayetçi anlayışla mücadelenin bir gereği olarak bu büyük dalgayı tersine çevirmiştir ve şimdi bu paralel ihanet çetesiyle çok ciddi bir mücadele yürüyor. Bu mücadele kimsenin kişisel meselesi değildir. Bu topyekun devletin vermesi gereken bir mücadeledir. Sapla samanı karıştırmadan, adalet ve hakkaniyet çizgisinde yürüyerek bu mücadele verilmektedir. Bunun tabanında güya bir maneviyat hareketi var. Ortasında bir saadet zinciri var. Türlü beklentilerle ister makam olsun ister para olsun, türlü beklentilerle bu saadet zincirinin parçası olanlar var. Tabanda da bir ihanet şebekesi, bir istihbarat şebekesi var" şeklinde konuştu.

AK Parti hareketinin büyük bir hareket olduğunu ve liderinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Akdoğan, "Bildiğiniz gibi geçen hafta büyük kongremizi yaptık. Yeni genel başkanımız, başbakanımız, hükümetimiz, MKYK üyelerimiz görevlerine başladılar. Bu büyük hareket, AK Parti hareketi içinden 2 cumhurbaşkanı çıkardı. 4 başbakan, 5 meclis başkanı çıkardı. 4. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ve 65. Hükümetimiz görevine başladılar. Bizim liderimiz belli değil mi? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Bu büyük hareketin, bu büyük ailenin, bu camianın ve Türkiye'nin lideridir. Onun önderliğinde bu hizmet kervanı yoluna başarı ile devam edecektir. Çok büyük hizmetlere vesile olacaktır inşallah" ifadelerini kaydetti.

"DARBELERİN ANASIDIR 27 MAYIS"
Akdoğan, 27 Mayıs'ın Türkiye'deki darbelerin anası olduğunu ifade ettiği konuşmasında şöyle konuştu: "Bugün 27 Mayıs günü. 27 Mayıs darbesi kara bir leke olarak çok kötü bir gelenek başlattı. Darbelerin anasıdır 27 Mayıs. O zaman bu gelenek başlamıştır ve 10 yılda bir adeta yeniden yükselerek devam etmiştir. Milletin iradesine tasallut etmiş, milletin adamları darağacına gönderilmiş. Rahmetli Menderes ve bütün demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyorum. AK Parti hareketi işte yeni yetme bir hareket değildir. Bu hareketin kökleri o milletin adamlarına dayanmaktadır. Millete hizmete sevdalı olan o siyasi geleneklerin devamı olarak AK Parti hareketi görülebilir. AK Parti iktidarı bütün bu darbeci anlayışı tasfiye etmiştir. Vesayetçi anlayışı zayıflatmıştır ve burada gerçekten çok büyük başarılar elde etmiştir."

"ADALET VE HAKKANİYET ÇİZGİSİNDE MÜCADELE VERİLMEKTEDİR"
Paralel yapı tartışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Akdoğan, "Sadece bir partiyi devirmeye yönelik bir hareket değil devleti devirmeye yönelik bir hareketti. Devletin kurumlarına savaş açtılar. İstihbaratından ordusuna kadar bütün devletin kurumlarını ele geçirmeye ve yıkmaya dönük bir girişimdir. AK Parti bu darbeci ve vesayetçi anlayışla mücadelenin bir gereği olarak bu büyük dalgayı tersine çevirmiştir ve şimdi bu paralel ihanet çetesiyle çok ciddi bir mücadele yürüyor. Bu mücadele kimsenin kişisel meselesi değildir. Bu topyekun devletin vermesi gereken bir mücadeledir. Sapla samanı karıştırmadan, adalet ve hakkaniyet çizgisinde yürüyerek bu mücadele verilmektedir. Bunun tabanında güya bir maneviyat hareketi var. Ortasında bir saadet zinciri var. Türlü beklentilerle ister makam olsun ister para olsun, türlü beklentilerle bu saadet zincirinin parçası olanlar var. Tabanda da bir ihanet şebekesi bir istihbarat şebekesi var. Bakın bugün nerede bir Türkiye düşmanı varsa arkasında bu ihanet şebekesi var. Bütün lobiler, algı operasyonları, kara kampanyalar bunların hepsinde bu Türkiye düşmanlarının müttefiki bu ihanet şebekesidir. Terör örgütleri ile işbirliği halindedir. Temmuzdan sonra terör örgütleri eş zamanlı Türkiye'ye saldırıya geçtiler. Yalarında bu örgüt de saf tuttu ve her türlü kötülüğü yapmak için birlikte hareket ediyorlar. İşte bu yüzden bu yapıyla mücadele de çok büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.

Terör örgütü PKK'nın çözülmeye başladığını dile getiren Yalçın Akdoğan, "Örgütün düştüğü durumu görüyorsunuz. Yavaş yavaş çözülmeye başladı. Bir Kumar oynadılar 'Ya tutarsa' diyerek. Okyanusa maya çalmaya kalkıştılar. 'Şehirlerde silahlı gruplarla isyan çıkarırız, halk sokağa dökülür, batı ayağa kalkar. Acaba Kobani gibi burada da bu oyun tutar mı? Oyun bozuldu. Halk 'yeter artık' dedi" diye konuştu.

Mevcut anayasa hakkında "Yamalı bohça" benzetmesi yapan Akdoğan, anayasanın bir an önce değişmesini ve yeni anayasanın yapılması gerektiğini söyledi.