İsrail ve Rusya. Türkiye bölgenin bu iki önemli ülkesi Rusya ve İsrail'le ilişkilerini düzeltiyor.
Gazze'ye insani yardım götüren gemiye yönelik baskınla Türkiye - İsrail ilişkileri dondu.
Türkiye ilişkilerin düzelebilmesi için 3 şart ileri sürdü. Özür, tazminat ve Gazze'ye ambargonun kalkması.
Aradan 6 yıl geçti. Türkiye insani dış politikasından vazgeçmedi.
Dış politikada güçlü duruşun simgesi haline gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir diplomatik zafere daha imza attı.
Erdoğan'ın dik duruşu İsrail tarihinde bir ilke sebep oldu ve İsrail ilk kez bir devletten özür diledi.
Ardından İsrail, Türkiye ile ilişkileri düzeltmek için diplomatik girişimlerde bulundu.
Yardım filosunda hayatını kaybedenler için de tazminat ödemeyi kabul etti.
Türkiye İsrail'le anlaştığı için elbette birileri rahatsız oluyordu.
Bu işbirliğinin Türkiye'yi hem bölgede hem de dünyada daha güçlü kılacağını sindiremeyenler vardı.
GAZZE BAHANE Mİ EDİLİYOR?
Bahaneleri ise Gazze idi.
Yıllar yılı Gazze için bir tek nefes bile harcamamış olanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve onun diplomatik zaferini eleştiriyordu.
Hem de Gazze için haykırmaktan vazgeçmeyeceğini söyleyen Erdoğan için...
"Herkes sussa herkes sırtını dönse biz, Türkiye olarak Gazze'ye Filistin halkına sırtımızı dönmeyecek, Gazze için haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz."
Oysa Erdoğan'ı Gazze meselesinde pişkince eleştirenlerin bahanesi de yalandı.
Çünkü Türkiye, İsrail ile anlaşmaya varırken Gazze'yi unutmamıştı.
Tam aksine Gazze'nin adeta nefes alabilmesi için diplomasi mücadelesini sonuna kadar sürdürdü.
Sonuç Gazze için de zafer oldu.
Gazze artık eskiden olduğundan daha fazla elektriğe ve temiz suya sahip olacak.
Gazzeliler kendi topraklarında Türkiye'nin kuracağı hastanede tedavi olabilecek, ilaç bulabilecek.
Gazzelilere Türkiye sınırsız yardım götürebilecek. Türk halkı ile Filistin halkı daha da yakınlaşacak.
Türkiye Gazze için haykırmaya devam ediyor.
Tüm dünya Gazze'yi unutmuşken Gazze için haykırmak bu idi.
Kimi zaman Filistin için Birleşmiş Milletler'de mücadele verdi Türkiye kimi zaman yardım filosu gönderdi.
Kimi zaman da müzakere masasından Gazzeli mazlumların hakkını almak için kalkmadı.
Kısaca Türkiye hep Gazze için haykırmaya devam etti.
Türkiye İsrail anlaşmasıyla Türkiye'nin Gazzelileri göz ardı ettiği yalanı tüm çıplaklığıyla ortada artık.
Peki Türkiye'nin bölgedeki komşusu niteliğindeki İsrail'le anlaşmasından, su, elektrik ve hatta ilaç bile bulamayan Gazzelilerin artık rahata kavuşmasından kimler rahatsız oluyor?
Erdoğan'ın diplomasi zaferiyle Türkiye'nin yeniden Filistin meselesinde güçlü taraf olmasını kimler istemiyor?
Bu soru cevabını beklerken Türkiye ile Rusya arasında ilişkilerin düzelmesine bakalım.
ERDOĞAN'DAN RUSYA ADIMI
Bölgenin bir diğer önemli ülkesi Rusya ile ilişkiler oldukça ileri düzeydeydi. Uçak kriziyle bozulan ilişkiler yeniden bahar mevsimini yaşıyor.
Her iki ülkenin de menfaatine olan ilişkilerin düzeltilmesine dönük adımlar da birilerini rahatsız etmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomasi zaferlerine İsrail'le varılan anlaşmadan sonra bir yenisi daha eklendi.
Erdoğan, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bir mektup gönderdi.
Mektupta Erdoğan, hayatını kaybeden pilotun ailesine başsağlığı diledi.
Birileri bundan oldukça rahatsız oldu.
Bahane bu kez değişikti. Cumhurbaşkanı Erdoğan mektupla Türkiye adına Rusya'dan özür diledi deniliyordu.
Oysa Erdoğan'ın mektubu anlamak isteyen için çok açıktı.
ERDOĞAN'DAN RUS PİLOTUN AİLESİNE TAZİYE
"Hayatını kaybeden Rus pilotun ailesine bir kez daha acılarını paylaştığımı belirtmek ve taziyelerimi sunmak istiyorum; kusura bakmasınlar diyorum."
Erdoğan mektubunda devletler arası özürden bahsetmiyordu.
Sadece hayatını kaybeden pilot için üzüntülerini dile getirmişti, pilotun ailesine başsağlığı dilemişti.
İnsani görevini yerine getirmişti. Erdoğan karşısında bir başarı elde edemeyenler onun başarılarını lekeleme yarışına kapılmıştı.
İLİŞKİLERİN DÜZELMESİNDEN KİMLER RAHATSIZ?
En başta sorduğumuz soruya dönelim.
Su, ilaç bile bulamayan Gazzelilerin hakkını koruyarak İsraille ilişkileri düzeltmemizi, diplomatik özür dilemeden Rusya ile ilişkileri düzeltmemizi kimler istemiyordu?
Aslında cevap çok basit.
Türkiye'nin büyük devlet olmasını istemeyenler...
Bölgesindeki sorunları çözmesini, bölgede ve dünyada söz sahibi olmasını istemeyenler...
Ağaç bahanesiyle sokakları terörize edenler... Türkiye'yi içerden kuşatamayınca yurtdışında Türkiye'yi kötüleme mücadelesine girişenler Türkiye'nin Kürt meselesinde insani çözümünü istemeyip Doğu ve Güneydoğu'da hayatı insanlara zindan ediyordu PKK…
Çünkü Türkiye Kürt meselesinde insani boyutuyla çözüme devam ederse tüm Doğu ve Güneydoğu'da bu durum olumlu meyve verecekti.
Dahası Türkiye'nin yakın bölgesinde bile heyecan oluşturacaktı. İran, Irak ve Suriye'deki Kürt nüfusu da pür dikkat, Türkiye'nin atacağı adımlara odaklanmış durumda.
Türkiye bölgeye yatırım yaptıkça okulları, hastaneleri, camileri, evleri bombalayan eli kanlı terör örgütü PKK elbette bundan rahatsız olacaktı.
Kirli iş birliklerin kuklası niteliğindeki paralel örgüt de varlığı gereği Türkiye'nin Rusya ve İsrail'le ilişkileri düzeltmesinden rahatsızdı.
Tüm şer odakları Türkiye'yi ablukaya almaya çalışıyordu.
Kimi içerden kurt gibi bünyeyi sarmaya kimi de bölge bölge insanlara hayatı zehir etmeye çalışıyordu.
Oysa Türkiye artık bu ayak oyunlarına aldırış etmiyordu. Türkiye'nin büyümesine bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasına karşı çıkanlara inat Türkiye büyüyor ve söz sahibi oluyordu.
İşte Türkiye'nin İsrail ve Rusya ile ilişkilerini düzeltmesi de büyüme yolunda atılmış adımlardan sadece birkaçı...