Bir hükümet yetkilisi aradı, "Ne oluyor, ne yapmalıyız" diye sordu. Bilgi almak için komutanları aradım. Maalesef Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı'yla irtibat kuramadım. Hava Kuvvetleri Komutanımızın Ankara dışında bir düğünde olduğunu sonra öğrendim. Çok kısa bir konuşma yaptım. "
Bir şeyler oluyor, tedbir almaya çalışıyoruz" dedim. Baktım, durum iyice vahim. Bunun üzerine İstanbul'da 1. Ordu Komutanı arkadaşımla sürekli görüştüm. Bazı şeyler yapması gerektiğini söyledim ve devamlı iletişim içinde oldum. Tabi bu aldığımı bilgileri de yine hükümetimizle sabaha kadar hep paylaştım. Ondan sonra Ankara'da Özel Kuvvetler Komutanı'nı aradım. Bir düğünden çıktığını, eve gittiğini, fakat birlikle irtibatının kesildiğini bildirdi. Kobra aracıyla giderken ateş edildiğini ve şoförünün yaralandığını, birliğine ulaşamadığını söyledi. Özel Kuvvetler'de görevli bir albay arkadaşımı aradım. O bazı arkadaşları topladı. Benim yanımda da Özel Kuvvetler'den iki astsubay vardı. Onları gönderdim. Muhasarayı (Kuşatma) kaldırmak için gittiler. Sabaha kadar Özel Kuvvetler'i ele geçiren hainlerle çarpıştılar. Birkaç şehidimiz oldu maalesef orada. Ama duruma hakim oldular sonunda.
KOMUTANLARI KURTARIN Sabah, jandarmada ve Ankara Merkez Komutanlığı'ndaki arkadaşları aradım. "
Bir araya gelin, bir güç oluşturun, rehin komutanları kurtarın. Bu hayati bir şey" dedim. Ankara'ya bomba yağdıran hava araçlarının da durdurulması lazımdı. Onun için de girişimlerde bulunduk. Dolayısıyla sabaha kadar bu şekilde devam etti bu. Benim o gün bu işe müdahil olmam gerekti...
ERDOĞAN CESUR LİDER 15 Temmuz kalkışması vahim sonuçlar doğuran çok önemli bir olaydır. Birçok acılar yaşandı. Şehitlerimiz, yaralılarımız var. Ama önemli olan bu kalkışmanın çok kısa zamanda bastırılmış olmasıdır. Halkımızın gösterdiği inanılmaz bir destek var. Sayın cumhurbaşkanının gösterdiği cesarete, liderlik vasfına teşekkür ediyorum. Sayın başbakan ve hükümete, medyaya teşekkür ediyorum. Tek vücut olarak bu iğrenç olayı kınıyorlar. Ayrıca bu işi bastırmak için gayret eden TSK'nın gerçek komutanlarını ve kahramanlarını da kutlamak istiyorum. Bugün belki onlar tam olarak bilinmiyor. Fakat o arkadaşlarımı ben biliyorum kutluyorum. Bu işe karışanlara ise hakkımı helal etmiyorum.
EN UFAK BİR ŞÜPHE YOKTU Orgeneral Akın Öztürk darbenin planlayıcısı olmakla suçlanıyor. Sadece şaşırıyorum. Bizimle çalıştığı zaman içinde en ufak bir şüphe yaratmadı. Böyle bir niyeti varsa Hava Kuvvetleri Komutanıyken niye bunu yapmadı, bilemiyorum. Bütün hava gücü elindeydi o zaman. Bunlar cevap bulması gereken sorular.
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN