İstanbul'da bir annenin filmleri aratmayan hikayesi, herkesi derinden etkiledi.
Tayfun (40)- Feyza Alyaman (39) çifti, mutluluklarını dünyaya gelecek bir bebekle taçlandırmak istedi. Hamile kalan
Feyza Alaman, anne olacağı günü sabırsızlıkla bekledi.
Ancak doğuma 3 hafta kala sağlığı kötüye gitti. Hamile kadın,
22 Mayıs sabahı yatakta nefes alamayınca eşi panikledi. Ambulansla hastaneye kaldırılan Feyza Alaman'ın
sara krizi geçirdiği belirlendi. Doktorlar anneyi tedaviye alırken, bebeğin kurtarılması için seferberlik ilan edildi. Bebek sezaryenle sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Sara krizi geçiren anne ise ayrıntılı muayeneden geçti. Genç kadının beyninde tümör tespit edildi. "Yaşama şansı yok" denilerek ameliyat edilmeyen çiçeği burnunda anneye 4 ay ömür biçildi. Feyza Alaman, çok geçmeden hafızasını kaybetti. Genç anne, yanına getirilen bebeğine tepki göstermedi. Çocuğunu hatırlamakta güçlük çekti. Eşinin hastalığı nedeniyle baba olmanın sevincini yaşayamayan Tayfun Alaman ise
Sinir Cerrahı Prof. Dr. Alper Kaya ile irtibata geçti. Kaya, Feyza Alaman'ın beynindeki tümörü riskli bir ameliyatla alabileceğini söyledi. Alaman çifti ise tüm riskleri göze alıp ameliyata
"Evet" dedi.
'SANKİ BİR YABANCIYDI'
Prof. Dr. Kaya tarafından yapılan ameliyatla beynindeki tümörden kurtulan
Feyza Alaman, kısa sürede hayata tutunmayı başardı. Ancak bir süre daha bebeğini ve hamilelik sürecini hatırlayamadı.
Hastane odasında yanına getirilen bebeğine boş gözlerle baktı. 4 ay sonra ailesinin desteği sayesinde hafızasını kazandı. Hamilelik sürecini, başına gelenleri ve anne olduğunu hatırladı. İlk iş olarak
4 aylık bebeği Muhammed'i öpüp, doya doya kokladı. Feyza Alaman, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: "Bebeğimle ilk kez annemin evinde tanıştık. İkimiz de yabancıydık birbirimize.
Hafızam da sürekli gelip gittiği için hatırlayamıyordum, sanki Muhammed benim çocuğum değilmiş gibi hissediyordum. Ama eşimin ve ailemin sevgisi bana bu zor günlerde can suyu oldu. Oğlumla kaynaştık ve şimdi anne olmanın tadını çıkarıyorum. Allah'a şükür kötü günler geride kaldı."
Prof. Dr. Alper Kaya, hafızasını kaybeden ve "Yaşamaz" denilen Feyza Alaman'ı riskli bir ameliyatla hayata bağladı. Kaya, "Hasta epilepsi nöbeti geçirmeseydi ve daha geç bize gelmiş olsaydı tümör daha tehlikeli bir hal alacaktı. Böyle bir durumda belki de hastayı kurtaramayacaktık" dedi.
Erhan ÖZTÜRK