Çavuşoğlu: Açık konuştuğumuz için rahatsızsınız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde soruları yanıtladı.Çavuşoğlu, Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açık konuştuğu için Avrupa'nın bundan rahatsız olduğunu ifade etti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Ekim 2016 , 00:00 Güncelleme Tarihi :12 Ekim 2016 , 14:56
Çavuşoğlu: Açık konuştuğumuz için rahatsızsınız

İÇİNDEKİLER

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde yaptığı açıklamada, AB ile imzalanan 3 anlaşma birlikte uygulanması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açık konuştuğu için Avrupa'nın bundan rahatsız olduğunu ifade ederek, "Biz açık konuşuyoruz, niye rahatsız oluyorsunuz?" şeklinde konuştu.

Türkiye-Avrupa Birliği arasındaki anlaşmaları değerlendiren Çavuşoğlu, "Çoğu dostumuz Ankara'yı ziyaretinden sonra gerçek durumu anladı. Hepimiz güvende değilsek hiçbirimiz güvende değiliz" dedi.

"AÇIK KONUŞTUĞUMUZ İÇİN RAHATSIZSINIZ"
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye verdiği sözleri tutmadığını belirten Çavuşoğlu, "Biz açık konuşuyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız biraz açık konuşuyor, siz de bundan rahatsız oluyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğuna dair binlerce belge var. Gülen, daha önce başka darbelerin de arkasında durdu"


DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI
Teröre silah taşıyan, terörle arasına mesafe koymayan vekillerle ilgili hukuki süreç başlatıldı. Bunu demokrasiye aykırı olarak değerlendiriyorsunuz, ama biz demokrasi savaşı veriyoruz. Eğer onlar yargılanmasa, bizim, teröre destek verenlerle ne farkımız olur?

İDAM SORUSU
İspanyol bir palamenterin, "İdam cezası geri gelecek mi?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Böylesine bir travmayı atlatmak kolay değil. Kendi askeriniz, kendi halkınıza silah doğrultuyor. Bu durumda, halkın bir takım talepleri oldu. Demokrasilerde halkın taleplerine yüzde yüz kulak tıkamak yanlış, ancak halkın duygularını doğru yönetmemiz lazım. Ben şahsen söylüyorum; idam cezasına karşıyım. Aklı selim bir şekilde bu konuyu milletvekillerimiz değerlendirirler. Elbette OHAL döneminde biz tıpkı Fransa'nın yaptığı gibi, bir delegasyon, bazı kısıtlamalar oldu. OHAL bizim tercihimiz değildi, fakat öyle bir kompleks durum ki, 3 ay bile yeterli olmadı. Şu an bile tehdidin tamamen ortadan kalktığına inanmıyor halkımız. Düşünün, 40 yıldır devletin içine sızan bir çete. Fransa'da iki terör saldırısı oldu, OHAL'i bir yıl uzattı.


Şahsen idam cezasına karşı olduğunu söyleyen Bakan, darbe girişimi sonrasında eşiyle yaşadığı bir diyaloğu da anlattı:

"Burada görev yaparken idam cezasının doğru olmadığını Belarus dahil anlatmaya çalıştık. Bu kolay bir süreç değil, bu süreci yönetmeye çalışıyoruz. Ben eşimi idam cezasının kötü olduğuna dahil ikna ettim. Eşim darbe girişiminin ertesi günü beni tehdit etti. Dedi ki idam cezası konusunda senin konumunu biliyorum. Ama bu sefer karşı çıkarsan senle ilişkilerimi gözden geçiririm. Ben hiçbir şey söylemedim. O anda tepki versem onun da tepkisi farklı olacak. 23 yıllık evliyiz ilk defa eşim beni tehdit ediyor. Benim eşim de o travmayı yaşadı."