TÜRKSAT baskınında neler oldu?

FETÖ’cü bir tim, ulusal televizyon yayınlarını ve iletişimi kesmek için TÜRKSAT’ı bastı. İki TÜRKSAT çalışanını şehit etti. O gece ayrı bir vahşet daha yaşandı. FETÖ’cüler, kaçarken kaza yaptı. Kaza sırasında aralarından biri yaralandı. Tim üyeleri, kendilerini yavaşlatacağı endişesiyle bir dakika bile düşünmeden yaralı arkadaşlarını başından vurarak olay yerinden uzaklaştı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :02 Aralık 2016 , 00:00 Güncelleme Tarihi :02 Aralık 2016 , 22:50
TÜRKSAT baskınında neler oldu?

İÇİNDEKİLER

Darbe Komisyonu'na sunum yapan TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen, darbecilerin TÜRKSAT'a gelerek, yayını kesmeye çalıştıklarını, başaramayınca da dışarıdan 4 sivili çağırdıklarını belirterek, "Siviller TÜRKSAT'a girmek istediklerini söylüyorlar. 'Destek için bizi çağırdılar' ifadesinde bulunuyorlar. Şüpheli hareketlerde bulunmaları üzerine emniyet birimindekiler bunları gözaltına alıyor" dedi. TBMM 15 Temmuz ve FETÖ/PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, darbecilerin bastığı, bombaların hedefi olan ve 2 şehit veren TÜRKSAT'ı ziyaret etti. TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı ve Milli Savunma eski Bakanı Vecdi Gönül, komisyon üyelerini karşıladı. TÜRKSAT Genel Müdürü Şen, darbe girişimi gecesi yaşananları yaptığı sunumla anlattı. Cenk Şen, saat 22.15'te kalkışmanın haber alınması üzerine izinli olan güvenlik personelini kampüse davet ettiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Daha sonra başbakan ve cumhurbaşkanı televizyonlardan verdiği mesajlar üzerine çalışmaya başladık. Bu girişimin izin verilmemesi için üzerimize düşen ne varsa hazırlıklara başladık. Bu kapsamda Konya yolundan geleceklerini değerlendirerek yolu kapatarak itfaiye aracı kepçe vasıtasıyla yolu engellemek için onları oraya koyduk. Ki geldikleri zaman ileriden farkına varalım diye. 00.14'te korsan bildirinin okutulması üzerine TÜRKSAT 4A ve 3A uydularından ki o sırada 4A uydu işletilmekteydi. Daha sonra çeşitli yöntemlerle TRT'nin yayınını kestik. Uydudan yayını kestik ancak. Daha sonra TRT'nin kontrol altına alınmasından sonra yayını verdik. Cumhurbaşkanının milleti meydanlara davet etmesiyle beraber üzerimize düşen yaptık. Yayının tüm televizyonlar vasıtasıyla Türkiye'ye yayınlanmasını sağladık. Buraya iki helikopterle gelmişler 00.47'de 14 kişilik bir timi indirmiş nizamiye önüne…"

"ARADA 20 METRE VAR AMA AMBULANSA KONMASINA MÜSAADE ETMİYORLAR"
Darbecilerin nizamiye önünde indirilmesinin ardından tesislerden sorumlu olan Direktör Ahmet Özsoy ve diğer çalışan Ali Karslı'nın otomobille nizamiyeye doğru giderken, üzerlerine ateş açıldığını anlatan Şen, şunları kaydetti: "'Dur' dahi demeden hızla gelen aracın üzerine kalkışmacılar ateş etmiş ve araç nizamiye girişinde duruyor ilk ateşte şoför Ali Karslı şehit oluyor. Ahmet Özsoy direktörümüz ağır yaralı olarak arabanın içinde dışarı çıkıyor. Güvenlik şefimiz Ferhat Bey arkadan dışarı çıkıyor. Yaralı ve ambulans arasında 20 metre var. Ambulansa koyarak götürülmesine müsaade etmiyorlar. İki şirket arabası bir de çalışanının minibüsünü alarak bizim arkadaşlarımızın, lojmanı boşaltan çalışanlarımızla Konya yoluna doğru gidiyorlar. Fakat biz polislere haber verdiğimiz için polislerle kısa süreli çatışmaya giriyorlar."

"DARBECİ ASKERLER, YARALI ARKADAŞLARININ KAFASINA SIKARAK İNFAZ EDİYOR"
TÜRKSAT'tan kaçan darbeci askerlerden birinin, polisle girdiği çatışmada yaralandığını ve daha sonra bu askerin kendi arkadaşları tarafından infaz edildiğini ileri süren Şen, şöyle devam etti: "Asker üniformasındaki kalkışmacılardan birinin yaralandığını daha sonra kendi arkadaşları tarafından öldürüldüğünü sonradan yapılan savcılık incelemeleri sonucunda öğrendik. 15 km kala minibüsü kullanan bir astsubay Ercan Şen isminde, araçla kaza yapıyor. Daha sonra kafasından vurularak infaz ediliyor. 15 km polisle çatışmasından sonra gitme ihtimali yok, Savcılık ve emniyet nezaretinde değerlendirmemizde öyle çıkıyor. Orada vurulduğu için muhtemelen kendi arkadaşları tarafından vurulup daha sonra helikopterle 15 km ileri gidildikten sonra onu bırakıp diğerlerini alarak uzaklaşıyor"

"ELE GEÇİREMEDİKLERİ İSTASYONU TAHRİP ETMEYE KARAR VERİYORLAR"
TÜRKSAT'ın 4 kere bombalandığını, ilk bombanın saat 03.12'de atıldığını kaydeden Şen, şu ifadeleri kullandı: "Birinci bomba büyük anteni yakınındaki binaya isabet ediyor. Bizim iki ana görevimiz var biri televizyon yayınları. Diğeri haberleşme görevimiz var. Onları 16 Temmuz'da tekrar yerine getirmeye başladık. Hasar verilenler televizyon yayıncılığını etkilemeyen antenlerdi Allahtan. Bombaların ötesinde silahlı helikopterle saldırıyorlar. Güvenlik kuvvetlerinin gönderdiği zırhlı araçla çatışma yaşanıyor saat 04.00'ten itibaren. Ertesi gün hep beraber personelimiz kendileri ilahi bir mesaj gelmiş gibi hepsi buradaydı sabah. O gece saat bir itibariyle belediyelerimizin desteğiyle içerdeki tüm tahribatı dışarı çıkardık. 3 dağ yaptık tahribattan. Antenimiz 170 ton ağırlığında, ilk uydumuzu kontrol eden. Bu bina idare binası... Teknik bina değil. Kalkışmacıların o kadar gözü dönmüştü ki kameralarımıza kadar kırıyor ve devletin malına zarar veriyorlar. Ele geçiremedikleri istasyonu tahrip etmeye karar veriyorlar. Uplink'te tutuklu olarak esir aldıkları personeli nizamiye dışına çıkarıyorlar ve TÜRKSAT'ın bombalanması yönünde istekte bulunuyorlar."

"TÜRKSAT TERÖRİSTLER TARAFINDAN İYİ Kİ DE UNUTULUYOR"
Darbeciler tarafından TÜRKSAT'ın başlangıçta unutulduğunu söyleyen Şen, "O akşamki durumla ilgili emir komuta zincirinin kırıldığı normal şartlarda burası jandarma bölgesi. O akşam tüm güvenlik birimlerini aradık o akşam. Hem başbakanlık güvenlik genel müdürlüğü, hem de gölbaşı emniyet müdürlüğüyle irtibata geçtik. Ama bize destek sağlayan gölbaşı emniyetten gelen arkadaşlarımız. Daha sonra da özel harekâttan gelen zırhlı araç var. Onlar çünkü ilk etapta tüm güvenlik güçleri bir reaksiyon gösterdi belli bölgelere. TÜRKSAT unutulan bir yer teröristler tarafından. İyi ki de unutuluyor. Gece güvenlikçi sayımızı 3 katına çıkardık. Hafif piyade tüfeklerini, mühimmatı ve tabancaları dağıttık tabancaları dağıttık" diye konuştu. Darbeci askerlerin yayını kesemeyince dışarıdan 4 sivilin onlara destek amacıyla TÜRKSAT'a girmeye çalıştığını bildiren Şen, bu kişilerin FETÖ ile ilişkili olduğunu ve bazı kurumlarda görev yaptıklarını öğrendiklerini söyledi.

HUKUK MÜŞAVİRİ ÇELİKÇİ: YAYINI KESEMEYİNCE 'PLAN DEĞİŞTİ BOMBALAYACAĞIZ' DİYORLAR
Hukuk Müşaviri Mehmet Çelikçi ise şu bilgileri paylaştı: "20 kadar emniyet personeli destek amacıyla geldi. Ancak içerisi darbeciler tarafından işgal edildiği için çok fazla yaklaşamadılar. Saat 02.00 civarında Megan marka bir araçla geliyor 4 sivil. Bunlar TÜRKSAT'a girmek istediklerini söylüyorlar. 'Destek için bizi çağırdılar' ifadesinde bulunuyorlar. Bunlar İzmir, Kocaeli ve Ankara'dan gelip buluşuyorlar burada. Şüpheli hareketlerde bulunmaları üzerine emniyet birimindekiler bunları gözaltına alıyor. İçeride alınan beyanlarda o saatten sonra darbeci askerlerin yayınları kesemeyeceklerini anlamaları üzerine şu beyanları var: Artık plan değişti burayı bombalayacağız. Bir kişi orada kalıyor. Bombalama esnasında panik oluyor. Bir kişi araç içinde unutuluyor. Kelepçeli vaziyette kaçarken yakalanıyor"

CENK ŞEN: YAKALANAN SİVİLLER 'GEZİYORDUK, YOLUMUZ TÜRKSAT'A DÜŞTÜ' DİYOR
TÜRKSAT'a yayını kesmek için girmeye çalışan sivillerin, farklı illerden gelerek, AŞTİ'de buluştuklarını ifade eden Cenk Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Farklı illerden gelip AŞTİ'de buluşmuşlar. İfadelerinde 'bir araba kiralayıp ve gezmeye çıkmıştık, yolumuz TÜRKSAT'a düştü' diyorlar. Gelen sivillerden Aydın Yavuz ve Burhan Güneş Şifa Hastanesinde teknik personel olarak bilgi işlemde çalışıyor. TÜBİTAK eski daire başkan yardımcıları. Diğerleri Birol Baki ve Salih Mehmet ise Dağköy eski STV çalışanları. Bunlar bilgisayar ya da elektrik elektronik mühendisi. Yayını kesme konusunda uzmanlar"

VECDİ GÖNÜL: ATAK HELİKOPTER ÖLÜM MAKİNESİDİR, BU MANEVİ TEHDİTTİR
TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül ise gelen ilk gelen helikopterin ATAK helikopteri olduğunu bildirerek, "Bu ölüm makinesidir. BU manevi bir tehdittir. Burayı geldi taradı. Zaten ona herhangi bir silahın etki etmesi beklenemezdi. Daha sonra Sikorsky geldi" dedi.

CENK ŞEN: 7 MİLYON ZARAR VAR, 15 TEMMUZ SONRASI 41 KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ
Cenk Şen, 15 Temmuz sonrası TÜRKSAT'taki zararı şöyle anlattı: "Darbe girişimi sonrasında TÜRKSAT'ın 7 milyon lira zararı var. Çeşitli çalışmalar yaptık bu kapsamda bizim şirketimizde çalışıp terör örgütüyle irtibatı olan kişilerle ilişkimizi kestik. 15 Temmuz sonrası 41 kişi ihraç edildi. Personelimiz içinde darbecilere yardım eden kimse olmadı. İfadelerinde de kendileri söylüyorlar. 'İçeriden yardım alamadığımız için bombaladık' diyorlar. Olsaydı hasarın büyük olduğunu görebilirdik"

"SİBER GÜVENLİK SAVAŞ ORTAMINA TÜRKİYE MİLLİ KAYNAKLARLA HAZIRLANIYOR"
Cenk Şen, "Ordular ülkelerini 5 farklı yönle savaşa hazırlıyor. Beşinci boyut siber güvenlik… ROKETSAN, HAVELSAN, ASELSAN vb. bu beş boyutlu savaş ortamına Türkiye'yi mili kaynaklarla hazırlama noktasında çalışıyorlar. Siber güvenlik istihbarat faaliyetlerinde kendi yazılımlarımızla çok daha iyi karşı koyacağız. Kriptolama sistemlerimizle daha iyi karşı koyacağız. Milli imkânlarımızı sunmak için çalışmalarımız var. Milli uydularımız üzerinden çalışmalarımızda var. 15 Temmuz öncesinde de vardı ama sonrasında sistematik olarak devam ediyor" diye konuştu.

"VATANIMIZ AİLEMİZDEN ÖNCE GELİR"
30 sene 7 ay üniforma giydiğini ve vatanına bağlı bir asker olduğunu belirten Şen, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Hiçbir zaman hiçbir şekilde vatanımıza kurşun sıkmak öğretilmedi bize. En zor benim durumum bu durumda. Kendimi açıklamak zorunda kalıyorum burada. TSK mensupları öyle insanlar değil. Onlar bizden değildi. Vatana ihanet bizim için en kötü şeydir. Vatanımız bizim ailemizden önce gelir. Ama bunlar nasıl bu mantaliteye geldi, mühendis olarak analitik metodoloji içerisine yerleştiremiyorum. İnce bir çizgi üzerinde yürüyorum. Benim gibi olan yüzde 95'in üzerindedir"

REŞAT PETEK'TEN TÜRKSAT'A TEŞEKKÜR
Komisyon Başkanı Reşat Petek ise TÜRKSAT'ta o gece çalışan tüm personele teşekkür ederek, "Cumhurbaşkanı'mızın milleti meydanlara çağırmasını televizyonlar aracılığıyla ulaştıran tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Bu bir vatan görevidir. Siz şan ve şerefle yürüttünüz bu görevi" dedi.

.