NAMLUYU DOĞRULTTULAR
15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı karargah binasında nöbetçi subay olarak görevli olduğunu belirten tanık Yüzbaşı Vural Volkan Bal, ifadesinde şunları kaydetti: "Nizamiyeye gittiğimde daha önceden tanıdığım ve normal şartlarda orada olmaması gereken kurmay başkanı icra astsubaylarından Fatih Uysal, Turgay Usanmaz ve Şenol Soylu'yu gördüm ve hepsi tam teçhizatlıydı. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ile telefonda konuşan Ümit Bak, 'komutanım biz emirleri uyguluyoruz' gibi sessizce bir şeyler söyleyip görüşmeyi sonlandırdı. Bu sırada telefon yeniden çaldı ve arayan yine Zekai paşaydı. Telefon istikametine bakarken harekat merkezi kapısından giren 2 personel mermi sürerek atışa hazır hale getirdikleri namluyu Ümit Koçak ve bana doğrulttu. Mehmet Ali Çelik ise 'tarafınızı seçin' dedi. Ben de 'tarafım Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Özel Kuvvetleri, başka bir tarafım yok' diyerek ona cevap verdim. Bu sırada devreye giren Ümit Bak ise 'Semih paşamız yolda, bu durumu o gelsin değerlendireceğiz' dedi. Ümit Koçak, bu gelişmeler üzerine 'sakın fevri harekat etme, bu herifler bizi yaşatmazlar' ifadesini kullandı.
HALİSDEMİR'İ YERDE YATARKEN GÖRDÜM
Daha sonra gözlem odasında görevli uzman arkadaşlar bir helikopterin kışlaya doğru yaklaştığını haberini verdiler. Kısa bir süre sonrada tahminine göre 50-60 mermi atılan bir çatışma yaşandı. Bir süre sonra yine gözlem odasında bulunan arkadaşlar 'komutan girişinde yerde yatan bir adam var' dediler. Çatışma sesleri bittikten sonra karargah binası yanına gelen ambulansı komutan girişine gönderdik. Kapı ağzından baktığında bina içinde mevzi almış silahlı personel olduğunu gördüm. 'Nöbetçi subayıyım vurmayın' diyerek ellerimi kaldırdım ve 'yaralı varsa yardımcı olalım' dedim. Ellerim havada karargah binasının komutan girişinden dışarıya çıkıp yerde yatan Ömer Halisdemir'i gördüm.
ATMACA, HALİSDEMİR'İN GÖĞSÜNE İKİ EL ATEŞ ETTİ
Hemen nabzını ölçmek için yanına gittim. Bu sırada Halisdemir'in yakın civarında mevzi almış bir tim vardı. Halisdemir'in nabzının atmadığını değerlendirdim. Ancak ambulansla gelen sağlık personeli hafif nabız olduğunu söyledi. Bunun üzerine olay yerinde bulunan Tim Komutanı Üsteğmen Mihrali Atmaca, belinden tabancasını çıkartarak Halisdemir'in göğsüne 2 el ateş etti. Yerde yatan Halisdemir'in yakınında mevzilenen bir tim personeli de Atmaca'ya 'komutanım vurmasaydınız, hesap verseydi adalete' dedi. Bunun üzerine öldüğünü anladığı Halisdemir'in üstüne ambulanstan örtü getirerek, sağlık personeline de 'revire gidin' diye emir verdi.
İYİ BİR ÇOCUKTU
Özel Kuvvetler Komutanlığı Doğal Afetler Arama Kurtarma Taburunda Acil Müdahale Uzmanı olarak görev yapan Kamil Aksoy da şu ifadeyi verdi:
"Karargah giriş kapısının önünde yerde yatan bir kişinin olduğunu gördük. İsmini bilmediğimiz bir kişi, (Vural Volkan Bal) 'sedye çıkarın' dedi. Araçtan sedye çıkaracağımız sırada ise 'gerek kalmadı' dediler. Yüzbaşı bu defa yerde yatan kişiyi göstererek nabzını kontrol etmemizi istedi. Yatan kişinin nabzının oldukça hafif ve durumunun çok ağır olduğunu söylememiz üzerine yüzbaşı, 'kurtaralım' dedi. Müdahale ettiğimiz sırada ise tam teçhizatlı ve sonradan tim komutanı olduğunu öğrendiğim kişi (Mihrali Atmaca) yanımıza gelip iki el yerde yatan kişiye ateş etti. Bu sırada birisi 'niye vurdun konuştururduk' dedi. İsmini bilmediğim Yüzbaşı ise 'o iyi bir çocuktu niye vurdun' dedi."
YÜKSEL TEMEL