"Sınav sorularını beraber çaldık"

FETÖ elebaşı Gülen'in de yer aldığı 73 sanıklı FETÖ çatı davasında ifadesi alınan Selim Çoraklı, 'Körfez Dershanesi Müdürü Ahmet Kırmıç ile üniversite sınav sorularını beraber çaldık.' dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Ocak 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :12 Ocak 2017 , 20:24
Sınav sorularını beraber çaldık

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanıklı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında "tanık" olarak ifadesi alınan gazeteci yazar Selim Çoraklı, örgütün sınav sorularını çalmasına örnek verirken, "Körfez Dershanesi Müdürü Ahmet Kırmıç ile üniversite sınav sorularını beraber çaldık. Sorular yan binadaydı, korunaklı da değildi. Aldık, getirdik, Körfez Dershanesi öğrencilerine verdik, ertesi gün sınava girdiler." dedi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, örgütten 1999'da ayrılan Çoraklı, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorularını yanıtladı.

Zaman gazetesi kurulduğunda Fehmi Koru'nun yönetiminde olduğunu, daha sonra gazetenin cemaate geçtiğini belirten Çoraklı, Cemal Doğan ismiyle bu gazetede yazılar kaleme aldığını, 1992-1995 yıllarında bu gazetenin Makedonya baskısını çıkardığını ve o bölgenin imamlığını yaptığını aktardı. Makedonya'dan sınır dışı edildiğini ve ülkeye döndüğünde cemaatin "kredi yurtlar imamlığını", "ege üniversiteleri imamlığını" yaptığını dile getiren Çoraklı, Sızıntı dergisinin yayınevinde çalıştığını, bir suçtan arandığı için farklı isimlerle yazı kaleme aldığını kaydetti.

"SENİ YETİŞTİRECEĞİZ GENERAL YAPACAĞIZ, ONLARIN YERİNE GEÇECEKSİNİZ"
Mahkeme Başkanı Giray'ın, örgütün nihai amacının ne olduğunu sorması üzerine Çoraklı, FETÖ elebaşı Gülen'in kendisinin de bunu ifade ettiğini, örgütün ihtilal yapmayı kafaya koymuş bir yapı olduğunu söyledi.

Çoraklı, "Biz ortaokul ikinci sınıftan bir çocuğu alıyoruz, 'Bak bu devleti yönetenler dinimize düşman, biz seni yetiştireceğiz general yapacağız, onların yerine geçeceksiniz ve bu ülkeyi ele geçireceğiz.' diyoruz. Propaganda buydu. Bunun için de zeki çocuklar seçilirdi, hiçbiri sıradan değildi." ifadelerini kullandı.

Gülen'in uluslararası istihbarat örgütlerince, yurt dışında radikal İslami hareketlere karşı desteklendiğini kaydeden Çoraklı, Gülen'in "Devletin şerrinden Papa'nın şefaatine sığındık" dediğine şahit olduğunu belirtti.

ABD VE İSRAİL BÜYÜKELÇİLİKLERİNE RAPORLAR
Örgüt üyelerinin ABD ve İsrail Büyükelçiliklerine raporlar götürdüğünü ifade eden Çoraklı, bazı imamların Amerikan ve İsrail büyükelçiliklerine, rapor göndermesinin istenmesi nedeniyle isyan ettiğini belirtti.

Çoraklı, "Ben Makedonya'da çalışırken, Mustafa Özcan Balkanlar imamıydı. Benden bazı yabancı devletlerin büyükelçiliklerine rapor götürmemi isteyince kovdum. Makedonya'da BM askeri gücü vardı. Bana BM kimliği vermişlerdi. Verdikleri akreditasyonla her yere girip çıkıyordum. BM benim gibi bir gazeteciye neden kimlik versin? O ilişkileri görünce bu yapının uluslararası istihbaratın güdümünde olduğunu fark ettim." ifadelerini kullandı.

Abdullah Çatlı'nın 1970'li yıllardan beri ülkü ocaklarından arkadaşı olduğunu belirten Çoraklı, "Romanya ve Bulgaristan'dan cemaatin bazı paralarının - buna artık 'kara para mı' dersiniz- onun kanalıyla getirildiğine şahidim." dedi.

"LİYAKATE DEĞİL İTAATE DAYALI"
Örgütün iş dünyasında ihaleleri yönlendirmek için iş adamlarını dinlediğini ifade eden Çoraklı, Zaman'da çalıştığı dönemde Naci Tosun'un da kendisini dinlettiğini öne sürdü.

Örgüt içerisinde yükselmenin liyakate değil itaate dayalı olduğunu da belirten Selim Çoraklı, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın bulundukları yere gazetecilik becerilerinden dolayı gelmediklerini söyledi.

"İhtilalden sonra Kenan Evren'in damadıyla bu yapı örgütlendi"

Çoraklı, Gülen'in güç ve iktidar hastalığına yakalandığını dile getirerek, böyle bir kişinin medyanın gücünü kullanmasının da doğal olduğunu kaydetti.

"Örgütün devlete sızdığı" ifadesine katılmadığını aktaran Çoraklı, "Bu, devletin tercihidir. 1980'li yıllarda bu yapıyı Süleyman Demirel destekledi. İhtilalden sonra Kenan Evren'in damadıyla bu yapı örgütlendi. Bu yapı devletin bilerek tercihi. Türk-İslam sentezi fikrini kabul edip devleti yeniden dizayn ettiler. Turgut Özal iktidara geldi, üniversite ve lise mezunlarını askerlik yapmadan polis olarak aldılar. O dönemde girenlerin hepsi cemaat mensubudur." ifadelerini kullandı.

"KADINLARI KULLANARAK, ENGEL GÖRDÜĞÜ BİRÇOK KİŞİYE KUMPAS KURDU"
FETÖ'nün kadınları kullanarak, kendisine engel gördüğü bir çok kişiye kumpas kurduğunu da ifade eden Çoraklı, "Geneleve imam atayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Eskort kızlar yetiştirip, değişik yerlere musallat eden bir yapı. Nuh Mete Yüksel olayı bunun en basit örneği. Kasetler çıkınca görüntülerdeki kadınlar hiç araştırılmıyor. 'O kadınlar kim?' diye araştırın, MHP'lilerin kasetlerindeki kadınları araştırın bakalım kim çıkacak? Bunların altından FETÖ'nün çıkacağını biliyorum. Bu yapıdan başka kimse bunu yapamaz. Sizin zaaflarınız vardı, keşfettiler ve kullandılar." dedi.

"MERT OLMAK LAZIM"
Daha sonra sanıklardan kimleri tanıdığı sorulan Çoraklı, "abi" diye hitap ettiği Alaaddin Kaya'nın Zaman Gazetesi'nin uzun yıllar imtiyaz sahibi olduğunu söyledi. Kaya'nın, gazeteyi sattığını ve sonra hiçbir işe karışmadığını söylediğinin belirtilmesi üzerine Çoraklı, "Eski abilerimi tenzih ederim ama mert olmak lazım. Bir şey yaptınız, sahip çıkın. Neden inkar ediyorsunuz? 'Yaptım.' deyin. Ben kendimi de ihbar ettim. '1999'a kadar vardım, suçum varsa yargılayın.' dedim. Yaptıysak, suçluyuz." diye konuştu.

İlhan İşbilen'in de Zaman gazetesinden önce farklı yerlerde çalıştığını, gazeteciliğinden dolayı buraya geldiğini söylemesine karşılık Çoraklı, "Sizi Gülen, tayin etti. Yoksa kimse oralara gelemez." dedi.

"ÜNİVERSİTE SORULARINI BERABER ÇALDIK"
Mahkeme Başkanı Giray'ın, örgütün sınav sorularını çaldığı iddialarına ilişkin bildiklerini sorması üzerine Çoraklı, "Körfez Dershanesi Müdürü Ahmet Kırmıç ile üniversite sınav sorularını beraber çaldık. Sorular yan binadaydı, korunaklı da değildi. Aldık, getirdik, Körfez Dershanesi öğrencilerine verdik, ertesi gün sınava girdiler. 'Bu, hırsızlık değil, cihat' diyorlar." ifadelerini kullandı.

Selim Çoraklı, sorular üzerine Bank Asya'nın örgütün milyonlarca lirasının sisteme sokulması için kurulmuş olabileceğini ifade etti.

Bir başka soru üzerine Çoraklı, "Ergenekon yok değil ama suçlu 3-5 kişi varsa, yanına 300-500 kişi koyarak bu işi de sulandırdılar." dedi.