FETÖ'cülerin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nı ele geçirmeye çalışan cuntacı askerler, darbe girişimi başarısız olunca arkalarında iz bırakmadan karargahtan ayrılmaya çalıştı. Bunun için karargahtaki sabit kameraları söken cuntacı askerler görüntü kayıtlarının tutulduğu merkezi talan etti, sökülen hard diskleri de tanklarla ezip imha etti.
ÖZBEK'İN TALİMATIYLA KURULDU
Ancak darbeci askerler karargaha kısa bir süre önce dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Metin Özbek'in talimatıyla takılan harekete duyarlı kameraları unuttu. Darbecilerin listesinde "göreve devam edecekler" arasında yer alan Tümgeneral Özbek, darbe girişiminin ardından toplanan Yüksek Askeri Şura'da emekliye sevkedildi. Ancak Özbek'in emekli olmadan önce Genelkurmay Karargahı'na taktırdığı harekete duyarlı kameralar, darbe gecesi yaşananların ortaya çıkarılmasında kritik önem taşıdı.
TANKLARLA EZDİLER
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde Genelkurmay Karargahı'nda yaşananları kaydeden kameralar, darbenin başarısızlığa ulaşması üzerine darbecilerin hedefi oldu. Yurtta Sulh Konseyi'nde imzası bulunan darbeci Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün talimatıyla kameralar söküldü. Kameraların görüntülerinin kaydedildiği hard disklerin bulunduğu merkez darbeci askerler tarafından yerle bir edildi, buradaki bütün hard diskler söküldü. Kamera görüntülerinin bulunduğu hard diskler, paramparça edildi, üzerinden tanklar geçirildi. Görüntüleri imha ettiklerini, böylelikle arkalarında iz bırakmadığını zanneden darbeci askerlerden sivil kıyafetli bazıları kargaşadan yararlanıp kaçtı, kimi darbecilere karşı mücadele verdikleri yalanına sığındı. Yakalandıklarında da darbe girişimine karşı çıkan beyanlarda bulundular.
KAYITLAR FARKLI MERKEZDEYDİ
Ancak darbeci askerlerin atladığı bir şey vardı. Karargah içindeki bazı bölgelere daha sonradan yerleştirilen harekete duyarlı kameraların görüntülerinin kaydedildiği hard diskler talan ettikleri o merkezde bulunmuyordu. Haliyle harekete duyarlı kameraların görüntü kayıtlarını yok edemediler. Olayın ardından incelenen bu görüntüler sayesinde karargahta yaşanan bir çok olay aydınlandı. Harekete duyarlı kamera sistemleri az sayıda noktada bulunsa da harekete duyarlı oldukları için darbecilerin her hareketini kaydetti.
ÖNEMLİ BELGELER BULUNDU
15 Temmuz'un ardından bu kameralara ait kayıtların incelenmesi sonucu karargahta kimlerin darbecilerle hareket ettiği, kimlerin karşı çıktığı, izindeki hangi askerlerin sivil kıyafetlerle darbeye katılmak için döndüğü, kimlerin karargahtan dışarıdaki sivilleri ateş yağmuruna tuttuğuna varıncaya kadar pek çok gerçek ortaya çıkarılmış oldu. Darbe soruşturmalarına önemli belge olan bu görüntüler sayesinde suçlu ve suçsuz da ayrılabildi.
GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKMIŞTI
Harekete duyarlı kameralar tarafından 15 Temmuz gecesi kaydedilen görüntülerin bazıları kamuoyuna da yansıdı. Bu görüntülerde sadece generallerin girebildiği şifreli kapılardan ikinci kattaki kuzey kapısını Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu'nun, güney kapısını da Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin kendi kartlarını kullanarak açtıkları, tam teçhizatlı darbecilerin İlhan Talu'yu takip ederek komutanların odalarına ulaştıkları görülüyordu. İlhan Talu'nun "Beni odaya kilitlediler" yalanı böylelikle ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın darbeciler tarafından karargahtan çıkarılışı, yine Kara Kuvvetleri Komunatı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın derdest edilişi de bu görüntülerle ortaya çıkmıştı.