Tarihler 1 Ocak 2017'yi gösterdiğinde Türkiye düşmanları düğmeye bastı. Yeni yılın ilk saatlerinde DEAŞ'lı terörist, İstanbul Kuruçeşme'de bulunan gece kulübü Reina'yı kana buladı. Kaleşnikof silahla ünlü eğlence mekanına girip yüzlerce insanın bulunduğu mekanı taradı. İstanbul'un kalbinde yapılan bu saldırı, günlerce manşetlere taşındı. Üzerine çok sayıda yorum yapılan saldırıda 39 kişi hayatını kaybetti, 71 kişi de yaralandı. Saldırıyı düzenleyen "Ebu Muhammed El Horasani" kod adlı terörist Abdülkadir Masharipov'un yakalanması için güvenlik güçleri düğmeye bastı. Olaydan 17 gün sonra terörist, İstanbul Esenyurt'ta lüks bir sitede yakalandı. Yanında 3 DEAŞ üyesi arkadaşı ve 197 bin dolar para vardı. Paranın DEAŞ tarafından gönderildiği iddiası ortaya atıldı. Katliamın kan dondurandetaylarını bir bir anlatan terörist, ifadesinde "Canlı bomba eylemi yapacaktım. Önlemler sebebiyle Reina'yı seçtim. Pişman değilim bir daha olsa yine yaparım" diyecek kadar vicdansızdı! 11 Şubat'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
EVDEN 197 BİN DOLAR ÇIKTI
Emniyet güçlerimiz ise saldırıya ilişkin incelemelerini sıklaştırdı. Dün ortaya çıkan bağlantı şaşkına uğrattı! Reina katliamı davasının İstanbul Yenibosna'da Özbekistan uyruklu bir kişiden yapılan 1 milyon 900 bin dolarlık gasp davasıyla birleştirilmesi kararlaştırıldı. Saldırıdan 7 ay önce, 23 Haziran 2016'da gerçekleşen olayda tanınmış üst düzey bir şirketin Kazakistan distribütörü olan Özbek iş adamı Orabeg Ergasov'un aracının önü, Yenibosna'da 3 kişi tarafından kesilmişti. Saldırganlar araca ateş açtıktan sonra Ergasov'a ait 1 milyon 900 bin dolar (Yaklaşık 6 milyon lira) alıp firar etmişti. Buna göre ekipler çalınan bu paranın, saldırgan Masharipov'un evinden çıkan para olduğunu belirledi. Çalınan bu 2 milyon dolar, Reina saldırısı için DEAŞ'lı militanlara verildi. 39 kişinin canına mal olan katliam, bu para ile gerçekleştirildi.
Ortaya çıkan bu detay, küresel terörün kirli bağlantılarını gözler önüne serdi.