Erdoğan : Sandıklarda 'EVET'i patlatalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi referandum öncesi ATV, A Haber, A News ve A Haber Radyo ortak canlı yayınında gençlerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan'da yapılacak olan tarihi referandum öncesi Türkiye'nin gençleri ile buluştu. 'Gençlerle Büyük Buluşma'da gençler soruyor Cumhurbaşkanı Erdoğan ATV, A Haber, A News ve A Haber Radyo ortak canlı yayınında yanıtladı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:
Bir öğrencinin, "Son gündemde sürekli yeni sistemin, tek adamlık getireceği söyleniyor. Bu konuyu, bize yeni anayasayı referans alarak açıklayabilir misiniz?" sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Şunu çok iyi kavramamız lazım. Kuvvetler ayrılığı prensibinde malum yasama, yürütme, yargı erkleri var. Tek adamlık dediğimiz zaman ne anlaşılır? Yasama, yürütme, yargıyı adeta bir kişi almış götürüyor, yönetiyor, bu anlaşılır. Burada ise böyle bir şey söz konusu değil. Burada sadece yürütmenin bir kişide toplanması, bu da cumhurbaşkanıdır. Şu anda ise durum nedir? Şu andaki durumda, bir çift başlılık var. Cumhurbaşkanı var, başbakan var."

"KILIÇDAROĞLU, ONLARIN BU TEK ADAMLIĞINDAN BAHSEDİYOR MU?"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hem Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı hem de ülkenin cumhurbaşkanı, aynı şekilde İsmet İnönü'nün hem partinin genel başkanı hem de cumhurbaşkanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Acaba şu anda 'partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'dir' diyen Kılıçdaroğlu, onların bu tek adamlığından bahsediyor mu? Hayır. Gelelim şu andaki duruma. Şu andaki durumda cumhurbaşkanı var, başbakan var. Fakat dikkat edin başbakan bir partinin genel başkanı, aynı zamanda o da yürütmenin başı. Onun için tek adamlık ifadesi kullanılıyor mu? Kullanılmıyor. Şu andaki yeni süreçte ne olacak? Bu süreçte bir defa cumhurbaşkanı, başbakan ikilemi ortadan kalkıyor ve sadece cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanının altında da en yakın çalışma arkadaşları içinde bir, iki bilemedin üç kendisine başkan yardımcısı olacak. Bu başkan yardımcılarıyla yürüyecek. Yani güçlendirilmiş bir başkan, onun yanında güçlendirilmiş bir yasama organı, parlamento olacak. Aynı şekilde güçlendirilmiş bir yargı olacak. Bunların birbirleriyle herhangi bir ilişkisi, bağlantısı bu noktada söz konusu değil. Yasama kendi görevini yapacak. Yürütme olarak başkan daha güçlü bir şekilde kendi görevini yapacak. Yargı da kendi görevini yapacak. Dolayısıyla asla bir tek adamlık söz konusu değil. Yani bir kral, böyle bir yetki, bu başkanda yok."

Türkiye'deki gelenekler, adet ve örflerden kaynaklı olarak böyle bir hazırlığın yapıldığını anlatan Erdoğan, bu hazırlıkla beraber geleceğe yüründüğünü söyledi.

Daha seri, daha süratli gitmek istediklerini dile getiren Erdoğan, "Şu 14 sene içinde ayağımız birçok yerden kesilmeye çalışıldı, prangalar takıldık. Bunları aşamadık. Önceki dönemlerle mukayese edilmeyecek hizmetleri yaptık. Ama daha fazla şeyler yapılabilir. Daha fazla şeylerin yapılabilmesi için yürütmenin güçlendirilmesi lazımdı. Şimdi bu düzenlemeyle bu geliyor. Ben halkımızın bunu göreceğine inanıyorum. Asla, kata tek adamlıkla bu işin alakası yoktur." diye konuştu.

MİLLETVEKİLİ SAYISININ 550'DEN 600'E ÇIKARILMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni sistemde milletvekili sayısı 550'den 600'e yükseltilecek. Bu sayede meclisin temsil gücünün arttırılacağı söyleniyor. Bu artış, seçim kanununda yapılacak değişikliklerle desteklenmeli mi sizce? Ne gibi değişiklikler yapılabilir?" sorusuna karşılık, şu yanıtı verdi:

"Senato ve milletvekilinin olduğu, çift kamaralı döneme şöyle bir baktığımızda o zamanlar 600'ün üzerinde milletvekili ve senatör vardı. Hatta kontenjan senatörleri. Hatta bunların yanında eski parlamentodan, senatodan gelmiş geçmiş olanlardan, hatta onlar için baya hoş olmayan benim de edebime şu anda uymayan ifadeler de kullanılırdı. Onları da parlamentoya alırlardı. Onlarla birlikte 600'ün çok çok üzerinde bir parlamento söz konusuydu. Şu anda ise Türkiye'nin nüfusu, 80 milyon oldu. "
Erdoğan, Avrupa ülkelerindeki parlamentoların durumuna ilişkin şu bilgileri verdi:
"Örneğin şu anda Almanya'da nüfus 82 milyon. Milletvekili sayısı 667. Milletvekili başına düşen kişi 123 bin. Fransa nüfus 66 milyon, milletvekili sayısı daha da pik yapıyor 925. Milletvekili başına düşen 75 bin. İspanya'da nüfus 44 milyon, milletvekili sayısı 616. Milletvekili başına düşen kişi 64 bin. İtalya'nın 60 milyon nüfusu var, 952 milletvekili var. 63 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. İngiltere'nin 65 milyon nüfusu var, parlamentoya bakın 1449. 45 bin kişiye bir tane düşüyor. Türkiye'nin nüfusu 80 milyon, milletvekili sayısı 550. 143 bin kişiye bir milletvekili düşüyor."

Bunu dengelemek adına milletvekili sayısını 600'e çıkarmak istediklerini anlatan Erdoğan, "Hem illerin temsili noktasında daha adil bir yaklaşım olsun, hem de bütün bunlarla beraber öyle iller var ki faraza İstanbul diyelim ki 120- 130 bin kişiyle bir milletvekili çıkarıyorsa, öyle illerimiz var ki ismini vermeyeceğim bakıyorsunuz 10-15 bin kişiyle bir milletvekili çıkarıyor. Bu adil değil. Bu adil paylaşımı bu yeni düzenlemeyle getirmiş olacağız." dedi.

"BAKTIK Kİ CHP GERİ VİTESE TAKTI​"
Türkiye'nin bir anayasaya ihtiyacı olduğu malum. Tüm siyasi partiler meydanlarda millete yeni anayasa sözü verdiler. Yeni anayasa sözü verenler bu konuda bir adım attılar mı? Hayır. 60 madde üzerinde bir yere kadar gelindi fakat son anda baktık ki CHP geri vitese taktı. HDP'yi zaten söylememe gerek yok. O dönemde MHP ile bu konuda arkadaşlarımız görüşmeye devam ettiler. Siyasetin uzlaşma boyutunda bunlar yok. Türkiye'de siyaseti kirlettiler. Bu ülkenin yönetiminde zaman kaybına tahammülüm yok, bunu aşmamız lazım.


​"ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZAT BİR DEFA 18 MADDEYİ OKUMAMIŞ"
Mutabakat dilini özlüyorum. Siyaset bir uzlaşma sanatıdır fakat bizde niye yok? Biz beyaz diyoruz, onlar siyah diyor. Bunu Erdoğan demişse tam aksini söyleyeceksin. Böyle siyaset olmaz ki. Batı'da bir uzlaşmayı yakalıyorlar. 18 madde ile milletin karşısına çıktık. Bakıyorum ki ana muhalefetin başındaki zat bir defa 18 maddeyi okumamış, bilmiyor.
MİLLET SENİ SEVMİYOR
(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Bakıyorsunuz, 'tankların önünde dururum' diyor, yaptığı ortada... 7 kez seçim kaybetmiş. Şimdi ne diyor? 'Yüzde 40'ı tutturamazsam çekilirim' mealinde ifadeler kullanıyor. Zaten bırak yüzde 40, yüzde 30'a ulaşamadı ki... Hep yüzde 25, 26 ve aşağısı, buralarda kaldı. Daha yukarı çıkamadı. Niye? Ya millet seni sevmiyor, millet benimsemiyor.

15 TEMMUZ GECESİ
Otel sahibi arkadaşımız, 'Benim hızlı bir yatım var. Buradan sizi yakın adalara götürebilirim.' gibi bana bir teklif de yaptı. Dedim ki 'Serkan, bak' dedim; 'benim vatan topraklarında ölmem varken, ben gidip gavur topraklarında, orada esir hayatı yaşayamam."
KILIÇDAROĞLU'NUN KAÇISI
Bunun izahı çok kolay. On binler o gece orda. Ben Marmaris'ten çıkarken önce facetime'da bir duyuru yaptım. Bütün halkımı meydanlara çağırdım. Bİr kurnazlık daha yapıyor, yalanı çok iyi söyler. 'Beni haberdar etseydi ben de orda beklerdim kendisini' diyor. Hale bak. On binler orda, kendisi VIP'de duruyor. Yanımıza arkadaşlar geldi, dediler ki, 11,5 gibi dediler bana, Kılıçdaroğlu VIP'den geldi ve bir yere gitti dediler, onlar da bilmiyorlar. Tabii biz bunları sonra öğreniyoruz. Bak şimdi çok daha enteresan görüntüler çıktı. O esnada meğerse tankların önüne gelen o ışıldaklı araçla darbecilerle orada konuşuyorlar, görüşme yapıyorlar ve darbecilerle ne konuştunuz, ne görüştünüz? 12 dakika telefon görüşmesi var, ne görüştün? Hani sen FETÖ'nün gazetesine röportaj vermiştin. Geçen akşam bir radyo kanalında bir görüşme yaptım, dedi ki 'benim de onunla görüşmem var, bana da aynı şeyi söyledi' dedi, 'Darbe olursa ilk defa tankların üzerine ben çıkarım' dedi bana. E peki bu ne perhiz, ne lahana turşusu. Niye kaçıp gittin? Hadi gelseydin ya orada bak on binlerce insan var. Sen de onların arasına karışsaydın. Bu iş kürek işi değil, yürek işi, yürek. Çekti gitti. Dedim ya yalan bunda diz boyu. Ben zaten buna diyorum, bu yalan makinesi. Böyle bir durumu var, işte görüntü ortada.

"SAĞLIKTA GELDİĞİMİZ NOKTA BU"
İsteyen istediği hastaneye gider. İlaç noktasında kimsenin bir sorunu yok, istediği eczaneden gider ilacını alır. Şimdi daha da ileri gittik. En son geçenlerde Sayın Başbakan'la da konuştuk. Kanserde bir ilaç noktasında şey vardı, dedik ki kanserde bile ithal ilaçlara ödenen para noktasında bu konuda da bence vatandaşlarımıza yardımcı olalım, bunun dahi bedelini devlet olarak ödeyelim. Şu anda geldiğimiz nokta sağlıkta bu."

"BATIYI KUDURTAN BU"
"Eskiden köpeklerin çektiği kızaklar üzerinde hastalar getiriliyordu. Şimdi biz paletli ambulanslarla dağlara tırmanıyoruz kar kışta, hatta şimdi bizim helikopter ambulanslarımız var, jet ambulanslarımız var. Buralara böyle durup dururken gelmedik. Bunlar modern bir ülkenin hamdolsun yakalamış olduğu bir hedeftir. Türkiye şu anda bu hedefi yakalamıştır. Batıyı zaten kıskandıran, Batıyı sinirlendiren, kusura bakmayın kudurtan bu.
RAKKA OPERASYONUNDA PYD VE YPG OLMAMALI
En önemli merkez şu anda DEAŞ için neresi? Rakka. Artık Münbiç'te de o kadar güçlü değiller. Sayısal olarak en güçlü oldukları yer Rakka. İnşallah Amerika ile Putin ve diğer koalisyon güçleriyle birliktelik sağlar Rakka'ya bir operasyon yapılırsa bunda da biz yer alırız dedik ama bir şartımız var. Nedir? PYD ve YPG, bu işin içinde olmayacak. Niye? Bunlar terör örgütü. Biz bir terör örgütünün, diğer bir terör örgütünü yok etmesi olayını, bir defa tanım olarak, strateji olarak yanlış buluyoruz. Çünkü teröristin iyisi kötüsü olmaz. Teröristlerin hepsi kötüdür. Buna böyle bakacağız.
ÜNİTER YAPI SORUSU
Biz sürekli Türkiye'nin üniter yapıyla ilgili bir sorunu yoktur, bunu defaatle açıkladık. Akılları bulandırmak için bunu gündeme getiriyorlar. Kılıçdaroğlu Hakkari'de bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadı.
REJİM SORUSU
Rejimle bir sorunumuz yok. Türkiye'de rejim olayı 1923'te bitmiştir. Şu andaki konu bir yeni yönetim sistemidir. Rejim asla hiç gündeme gelmemiştir. Ne yazık ki bunlar duymuyorlar ama uyduruyorlar.
KARŞILARINDA BİZLERİ VE MİLLETİMİZİ BULACAKLAR
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devlet, ülkemizde yok. Birileri o hevese kapıldılar, işte Feto... Tokadı yedi mi? Yedi. Şimdi hala bazı hülyaları olabilir, oldukça karşılarında inşallah bizleri ve milletimizi bulacaklar.

YENİ SİSTEMDE PATİNAJ YOK
Yeni sistemde bir patinaj olmayacak. Kararları verirken gensoru belasıyla parlamentoda karşı karşıya kalmayacağız. Bugüne kadar parlamentoda 484 gensoru verilmiş. Bunlardan 4 tanesi kabul görmüş, 480'i reddedilmiş.
'EVET' İLE TÜRKİYE'YE GELECEK OLAN KÜRESEL SERMAYE ARTACAK
İşte şimdi bu 'evet', inşallah pazar akşamı çıkacak. Ben buna inanıyorum. Bu 'evet' ile birlikte Türkiye'ye gelecek olan küresel sermaye, daha da artacak. Hiç bundan endişe duymuyorum.
"ALMANYA TERÖRİSTLERE YATAKLIK YAPIYOR"
"Bize bu saygısızlıkları yapması yenilir, yutulur değil. Almanya teröristlere yataklık yapıyor. Bunlar Nazizmi hortlattı deyince çıldırıyorlar. Yaptığınız iş o da onun için söylüyorum. Binlece PKK'lı teröristi barındıracaksın, dosyaları inceleyip kararı vermeyeceksin, benden ajan teröristi istiyorsun. Almanya'daki vatandaşlarım oylarını kullandı ve bu seçimde Almanya sandıklarından gereken cevabı onlar alacaklar hiç endişe etmiyorum. Onlar bu sıkıntıları yaşadılar. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş izni vermediler. Fatma Betül kardeşimizi arabanın içine mahkum ettiler."

"AB KONUSU MASAYA YATIRILMALIDIR"
"Avrupa Birliği noktasında 14 yıl önce farklı kanaatteydim. 14 yıl içinde 15 ülke dolaştım. Seçimi kazanmış partinin genel başkanı olarak ABD'ye kadar 15 ülkeyi dolaştım. Gel gör ki Batı o anlayışından çok uzaklaştı. Samimi, dürüst değiller. 16 Nisan bir geçsin. Arkadaşlarımızla masaya oturalım. Avrupa Birliği konusu kesinlikle masaya yatırılmalıdır.
'EVET'İ İNŞALLAH SANDIKLARDA PATLATALIM
"Şimdi pazar günü ben özellikle sevgili vatandaşlarımdan çok daha güçlü şekilde 'evet'i inşallah sandıklarda patlatalım. Genç kardeşlerime özellikle bir şeyi vurguladım. Yine vurguluyorum; tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için evet. Bir de sevgili gençler, sizin şahsınızda bizi izleyen tüm gençliğimize hitap ediyorum; Bir olacağız. İri olacağız. Diri olacağız. Beraber olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Son olarak da Gazi Mustafa Kemal hitabesinde ne diyor, 'Gençler. Cumhuriyeti ve bu vatanı sizlere emanet ediyorum.' Ama Gazi Mustafa Kemal'in partisinin şu anda başındaki adam gençlere güvenmiyor. Tablo ortada. Öyle ise biz yolumuza emin adımlarla milletçe inşallah yürüyelim. Pazar akşamı da bu mutluluğu, bayramı beraber yapalım."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.