ABD'de faaliyet gösteren Türk-Amerikan Güvenlik Vakfının, geçen hafta Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği Rezidansı önündeki olaylara karışan terör örgütü PKK yanlısı Ceren Borazan'ın sınır dışı edilmesi için on-line imza kampanyası başlattığı bildirildi.
Vakfın on-line imza kampanyaları düzenlenen "www.change.org" adlı platformda başlattığı kampanyada, toplanan imzaların başta New Jersey Senatörü Cory Booker olmak üzere çok sayıda ABD Kongre üyesine gönderileceği belirtildi.
İmza metninde, PKK'nın 2004 yılından bu yana ABD'de de terör örgütü olarak kabul edildiği, Borazan'ın PKK'ya açık destek verdiği ve örgütü destekleyenlerin ABD topraklarında bulunmalarının yasalara aykırı olduğu ifade edildi.
Ayrıca Borazan'ın ABD vatandaşı olmadığı ve bu ülkede öğrenci vizesiyle bulunduğuna dikkati çekilen metinde, "New Jersey'de ikamet eden Ceren Borazan'ın sınır dışı edilmesini ABD vatandaşları olarak talep ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
KONGRE ÜYELERİ VE NEW JERSEY VALİSİNE GÖNDERİLECEK
Amerikan yetkili makamlarına gerekli tedbirleri almaları hususunda çağrı yapılan imza metninin, başta Demokrat New Jersey senatörleri Cory Booker ve Robert Menendez olmak üzere eyaleti Kongrede temsil eden 12 vekil ve New Jersey Valisine gönderileceği kaydedildi.
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği Rezidansı önünde 16 Mayıs'ta toplanan, aralarında Borazan'ın da yer aldığı PKK yandaşları izinsiz gösteri ve taşkınlık yapmış, olaylar sonucunda biri PKK sempatizanı, diğeri Türk 2 kişi tutuklanmıştı.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, olayların ardından şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
"İfade özgürlüğü ve terörizmle, teröristlerle dayanışma içinde olmayı ifade etmek arasında büyük bir fark var. Özellikle Beyaz Saray önünde gösteriler sırasında grupları birbirinden uzak tutarak olayları kontrol eden ABD Dışişleri Bakanlığı Gizli Servisine minnettarım. Ama ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK'nın sözde liderinin fotoğraflarını ve arkadaşlarını Washington sokaklarında görmek hayal kırıklığıydı. Bu, terörizmle dayanışma içerisinde olmaktır. Biz bunu ifade özgürlüğü olarak görmüyoruz."
