Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün TBMM'de
AK Parti grup toplantısında
konuştu. Erdoğan, özetle şöyle dedi:
Bunlar İstiklal Caddesi'nde
istiklalimiz ve istikbalimiz için
yürümüyorlar. İstiklal Caddesi'nde
bölücü terör örgütünün temsilcileriyle
el ele, kol kola yürüyorlar. Bunlar terör
örgütlerine gösterdikleri sempatinin
onda birini kendi insanına göstermiyor.
Bakıyorsunuz beyefendi çıkıyor,
konuşuyor, barış, sevgi diyor.
Lafla barış, sevgi olur mu? Bunların
kirli yüzlerinin farklı tonlarına terörle
mücadelemizde, Gezi olaylarında, 15
Temmuz darbe girişiminde şahit olduk.
Terör örgütüne arka çıkarak katil
devlet bildirileri yayınlayanlar, nerede
öldüğü meçhul kadın terörist üzerinden
yine aynı oyunu oynuyorlar.
Her gün askerimizin, polisimizin,
sokakta yürüyen vatandaşlarımızın
hayatına kast eden eli kanlı teröristleri
allayıp pullayıp öne çıkardıkları bir
isim üzerinden aklamaya çalışıyorlar.
Buna karşılık aynı çevrelerin, karne
günü PKK'lı teröristlerce şehit edilen
Aybüke öğretmenle ilgili ciddi bir tavrına,
üzüntü beyanına, bir tepkisine şahit
oldunuz mu? Terörist cenazesinde birbirlerini
ezen sözüm ona milletvekilleri,
yazarlar, aydınlar, gazeteciler Aybüke
öğretmenimiz için kıllarını kıpırdattılar
mı? Elbette hayır.
FETÖ'den bölücü terör örgütüne
kadar Türkiye düşmanı bütün
çevrelere bunların hizmetkarlık
yapmalarının sebebi işte budur.
Bir ülkeyi terör örgütlerine
maddi ve ayni yardımda bulunmakla
suçlayacaksınız, ama öbür taraftan
kalkıp PYD'ye, YPG'ye tonlarca
silah aktaracaksınız. Bunu neyle izah
edeceksiniz? Bunlar bilinmiyor mu,
görülmüyor mu? Her şey ortada.
PYD'ye, YPG'ye verilen silahların
benim ülkeme tehdit oluşturmadığını
bana kim garanti edecek.
Şayet Türkiye ve Katar'ın desteği
olmasaydı Suriye'deki muhaliflerin
DEAŞ'a ve zalim rejime karşı direnebilmesi
mümkün değildi. Bu meselenin
mümkün olan en kısa sürede çözüme
kavuşturulması bölgedeki tüm ülkelerin
ve halkların yararına olacaktır.
Bunun için de çok ciddi bir telefon diplomasisi
sürdürdük, sürdürüyoruz.
GÖRECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 5'lik büyüme oranı üzerinden uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarını eleştirdi: Türkiye'nin kredi notuyla ilgili spekülasyonların, ülkemizin gerçek durumundan ziyade, siyasi saiklere bağlı olduğunu açıkça söylemiştim. Eğer büyüme oranı beklentilerin altında çıksaydı hemen kredi notunu düşürmek için harekete geçeceklerdi. Bakalım şimdi ne yapacaklar?
BEDELLİ YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'e girişinde basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Erdoğan, bedelli askerlikle ilgili soruya, "Kabinenin gündeminde bedelli yok, dedikodusu var" dedi.