Venezuela'da, Bolivarcı kesimin 30 Temmuz tarihinde Venezuela sağının sahip olduğu şiddet programını bozguna uğrattı. Olan şey budur.
8 milyondan fazla insan gidip oyunu kullandı. Düşmanca bir ortamda insanlar oylarını kullandılar. Faşizm ve terör bütün mahallelerde öbeklenmiş, evleri arayarak eğer oy vermeye çıkarsanız size kurşun sallayacağız tehdidinde bulundular. Bütün sokakları kapattılar. Bu şartlara rağmen Chavezci toplumsal kesim çıkıp oylarını kullandı. Venezuela'da sağ kesim Washington ve AB'de talimat aldığı için seçimlere katılmadı.
Venezuela şu an bütün dünyada, en fazla petrol rezervine sahip tek ülkedir. Dünyanın yüzde 17 ile 28 arasında bir petrol rezervine sahibiz. Bunun sadece şu an yüzde 4'ü kullanılabiliyor. BP ve Exxon şirketlerine göre Venezuela'da Orta Doğu'da bulunan petrolün çok daha fazlası bulunmakta. Venezuela'dan ABD'nin önde gelen şirketleri Venezuela petrolününün kalitesini bildikleri için alıp kullanmaya çalışıyorlar.
Çünkü biz onlara karşı egemenliğimizi kurtardık onların elinden aldık. Biz Kuzey Amerika halkının düşmanı değiliz. Biz oturup müzakereye başladığımızda eşit şartlar altında olmasını istiyoruz. Eşit şartlarda yürütülen görüşmeleri saygı çerçevesinde ilerletmek istiyoruz.
Amerikan Emperyalizmi bunu kabul etmiyor. Peru Devlet başkanı Pedro Pablo Kuczynski ABD'de verdiği bir konferansta "Biz ABD için bir tehlike oluşturmuyoruz, bir tek Venezuela tehlike oluşturuyor. Biz Latin Amerika ülkeleri eski bir halının üzerine bırakılmış yaşlı köpekler gibiyiz" açıklaması yaptı. Biz köpek değiliz.
AÇIKÇA DARBE YAPIYORLAR
ABD, Bolivarcı Devrime savaş açtı. Devlet Başkanı Chavez ilk andan itibaren bütün petrol kaynaklarını ulusallaştırdı. 2005 yılında düzenlenen Amerika Devletleri zirvesine Lula, Chavez ve Kişner birlikte hareket ettiler. O zirveye Bush bir imparatoluk lideri gibi geldi ve kendi Serbest Ticaret Anlaşmasını sundu. Sunduğu önerinin kabul edileceğini düşünürken bu üç devlet başkanı ona STOP dedi. Bu Muhammet Ali'nin vurduğu yumruklar kadar sert bir darbe idi. Bush derhal bu zirveden çekildi, kendini ezik hissederek oradan ayrıldı. Bu toplantıdan sonra Hugo Chavez'e karşı savaş ilan edildi.
Bunu CIA Başkanı Mike Pompeo çok açık şekilde söyledi. Venezuela yönetimine yüzsüz bir şekilde darbe planlıyoruz dedi.
Bütün Anadolu'yu parçalara bölüp, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yönetmek isteyen emperyalizm, Çanakkale'de bozguna uğratıldıktan sonra aynı emperyalizm Latin Amerika'nın kaynaklarını elde etmek için aynı yöntemi kullanıyor. Aynı imparatorluk aynı emperyalizm... Şu anda onlara yardakçılık edenler, onların köpekliğini yapanlar da artık daha yüzsüz oldular. Şimdi Pompeo çıkıp "Ben Kolombiya, Meksika ve Peru ile Nicolas Maduro'yu devirmek için çalışıyorum" sözlerini net bir şekilde söylüyor.
Venezuela halkının meşru seçimleri ile seçilmiş devlet başkanı Nicolas Maduro'ya şu an diktatör olarak çağırıyorlar. Erdoğan'ı diktatör olarak çağırdıkları gibi... Çünkü kendi gerçekliklerini üretiyorlar. Buna da gerçek üstü diyoruz.
Maduro ve Bolivarcı diktatörlük çok garip bir diktatörlükmüş. Bu Bolivarcı diktatörlükte özgür seçimler, muhalif partiler var. 2015'te belediye başkanları ve valiler seçildi ve yönetimlerine devam ediyorlar. Bu gerçekten çok değişik bir diktatörlükmüş. Muhalefet kurşun sıkıp seçimleri kazandığında bu seçimlerin sonuçları tanınıyor oda başka bir durum.
Bu liderler emperyalizm için rahatsızlık veriyorlar. Ben Türkiye'nin iç siyaseti için yorum yapamam. Biz kendi bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için mücadele veren diplomatlarız. Ancak Türkiye tarihi anti emperyalist mücadelenin de tarihidir aynı zamanda. Bu da bize oldukça örnek tescil etmektedir.
NATO'NUN HABERİ YOK MU?
Bu savaşın çok farklı cepheleri var. Medyatik savaş var. Ekonomik ve finans cephesi var. Psikolojik bir evresi var. Mesela dün ÖRDEK isimli beyefendi (Donald Trump için söylüyor) bir açıklama yaptı. Aslında onun yaptığı açıklamaların aynısını Clinton da yapmıştı. Çünkü onların takip ettiği şey bir program...
15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişimini Latin Amerika'da ilk kınayan ülkedir Venezuela'dır. Türk halkı ve Türk devletine Devlet Başkanımız Nicolas Maduro'nun desteği açık şekilde ifade edildi. Biz Bolivarcılar olarak bu darbenin dış odaklar tarafından planlandığını düşünmekteyiz. Bu şekilde, darbeyi yapmaya çalışan İmparatorluğun hizmetinde olan askerler her zaman vardır.
Kimden bahsettiğimizi herkes biliyor zaten. Açık isim vermeye gerek yok. Darbe girişiminden bir hafta öncesini hatırlayın NATO Toplantısı Varşova'da idi. Onlar hiç bir şey bilmiyorlar mıydı? NATO Türkiye'de planlanan darbe girişiminin farkında değil miydi? CIA'nın bu konudan haberi yokmuydu? Bunların hiç haberdar olmamaları garip değil mi?. Doğrusu merak uyandırıcı ve garip bir durum.
Biz kardeş halklarız. Türkiye'de Chavez'e ve Bolivarcı Devrim'e, Nicolas Maduro'yu olan sevgiyi her tarafta görüyoruz. Irak, Suriye ve Filistin'de yaşanan felaketleri şikayet, ifşa eden bir ülkenin temsilcisiyim. Biz kardeş halklarız. Bir yerde savaş varsa Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarları vardır orada. Suriye Savaşı'da böyledir. Orada ABD'nin askeri, silah sanayinin çıkarları vardır.
BATI MEDYASI, YALAN ÜRETİM MERKEZİ
Televizyonu açın bakın hangi kanalda Venezuela ile ilgili bir haber varsa kötü şeylerden bahsediliyor. Şansız bir şekilde Türkiye'de de bazı basın örgütleri gördüm aynı minvalde haberler yapıyorlar. AP, Reuters, CNN... Bunlar araştırmacı gazetecilik yapmıyor, yalanları üreten bir merkez var. Bu merkezden o kanallara yayılıyor. Kimse Chavez'in öncesinde Venezuela'daki fakirlik yüzde 74 iken Bolivarcı Devrim sonrasında yüzde 19'a düştüğünü size söylemez. Kimse aşırı fakirliğin yüzde 34'ten yüzde 4.5'e düştüğünü kimse size söylemez.
Halkın durumu ABD'nin hiç umurunda olmaz. 30 Temmuz'da gerçekleştirilen seçimlerde 8 milyondan fazla insan oy kullandı. ABD için bu 8 kişi oy kullanmış ya da 8 milyon oy kullanmış hiç bir önemi yoktur. Onlar için hiç fark etmiyor. Mesela Dilma'ya 50 milyondan fazla oy verildi. Ve onu hükümetten bir Postmodern Darbe ile yolsuzlukla suçlayarak düşürdüler.
TÜRK HALKI BAĞIMSIZLIĞINA SAHİP ÇIKSIN
Bu konularla ilgili Latin Amerika'da ne söylendiğini anlatayım. Dünyada darbe olmayan tek ülke hangisidir? Cevabını veriyorum Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği bulunmayan ülkedir.
Bağımsızlıklarını kendi geleceklerini tayin etmek için mücadele versinler. Türkiye çok büyük ve çok önemli bir ülke... Yükselmekte olan bir güç... Bunu sakın unutmayın...
RÖPORTAJ:ALİ DEĞERMENCİ
FOTOĞRAFLAR:YAĞMUR DİNÇ