Her bayram katledilen evladının acısı tazeleniyor

Diyarbakır'da üç yıl önce Kurban Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken terör örgütü PKK yandaşlarınca vahşice katledilerek hayattan koparılan Yasin Börü'nün annesinin acısı bayramda daha da katlanıyorAnne Börü: "Kurban deyince aklımıza Yasin ve arkadaşları geliyor. Kurban Bayramı gelince bayram değil onları kurban verdiğimiz bayram geliyor aklımıza""Yasin ve arkadaşlarının isimleri ebediyete kadar yaşayacaktır. Belki biz onları kaybettik ama isimleri kıyamete kadar yaşayacak"

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :04 Eylül 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :04 Eylül 2017 , 13:16
Her bayram katledilen evladının acısı tazeleniyor

İÇİNDEKİLER

Diyarbakır'da üç yıl önce Kurban Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken terör örgütü PKK yandaşlarınca vahşice katledilen Yasin Börü'nün annesi Hatice Börü'nün her bayram evlat acısı tazeleniyor.

6-7 Ekim 2014'te Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde, merkez Bağlar ilçesinde bir dernek tarafından hazırlanan kurban eti paketlerini yoksullara dağıtırken uğradıkları saldırıda arkadaşları Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz ile yaşamını yitiren Börü'nün ailesi bayramı buruk geçiriyor.

Ailenin yası sürerken anne Börü her Kurban Bayramı'nda vahşice katledilen evladının acısını ilk günkü gibi yaşıyor.

Anne Börü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yasin ve arkadaşlarının acısının unutulmadığını ve unutulmayacağını söyledi.

Terör örgütü PKK yandaşlarının yaptığı katliamın görülmemiş bir vahşet olduğunu vurgulayan Börü, "Yasin'im üçüncü kattan atıldı, kurşunlandı, bıçaklandı, yakıldı ve araba ile üzerinden geçildi. Terör örgütü PKK'dan başka hiç kimse bu vahşeti kimseye yapmamıştı. Bu olay PKK'nın ne kadar zalim ve gaddar bir örgüt olduğunu gösterdi. Ne kadar vahşi olduklarını herkes gördü." dedi.

Oğlunun katledilmesiyle çok acı çektiklerini anlatan Börü, aileler olarak acılarının hep taze olduğunu, ölene kadar da unutmayacaklarını aktardı.

"16 yaşındaki bir çocuk size ne yapmış olabilirdi ki bu kadar zulme ve işkenceye tabi tuttunuz?" diye soran Börü, 300 yıl geçse de acılarının hep taze olacağını vurguladı.

"İSMİNİ DAHİ ANDIĞIMIZDA VAHŞET AKLIMIZA GELİYOR"
"Çocuğumu televizyonda gördüğümde yanmış yüzünden dolayı tanıyamadım." diyen Börü, katliamı gerçekleştirenleri lanetledi.

Vahşeti yapanları Allah'a havale ettiğini belirten Börü, şöyle devam etti:

"Oğlum yaşasaydı üniversite ikinci sınıfta olacaktı. İlk zamanlar okul dönüşünü beklerken zamanla kabullendik. İsmini dahi andığımızda vahşet, yaşadıkları o zulüm saatleri aklımıza geliyor. 'Yasin' denilince o paramparça edilmiş vücudu gözümüzün önüne geliyor. Biz inanmışız ki; o mazlumdur ve onu zalimler katletti. Ona kavuşmayı diliyoruz. Onu Allah'a teslim ettik, emin yerde ve inşallah biz de ona varacağız."

Oğlunun eşyalarından geriye okul kravatının kaldığını ifade eden Börü, askıdan hiç indirmediğini, temizlik yaparken dahi ona dokunmadığını aktardı.

Börü, "Kurban deyince aklımıza Yasin ve arkadaşları geliyor. Kurban Bayramı gelince bayram değil onları kurban verdiğimiz bayram geliyor aklımıza." diye konuştu.

Bazı ülkelerde oğlunun adını taşıyan okullar açıldığını görünce çok sevindiğini anlatan Börü, şunları kaydetti:

"Aklımıza gelmezdi ki dünyanın öbür ucunda onun ismi yaşatılacak. Allah hepsinden razı olsun. İnşallah insanlar orada okudukça fayda dokunur. Yasin ve arkadaşlarının isimleri ebediyete kadar yaşayacaktır. Müslümanlar var oldukça unutulmayacaktır. Belki biz onları kaybettik ama isimleri kıyamete kadar yaşayacak. O emri verenler yakalanmadıkça, bu işte ihmali olan FETÖ'cüler cezalandırılmadıkça rahat olmayacağız. Azmettiricilerin başı Selahattin Demirtaş'ın katliamdan dolayı yargılanmasını ve ömür boyu cezaevinde kalmasını diliyorum."