Savcılık CHP'li Tezcan için harekete geçti

Cumhurbaşkanı Erdoğan avukatı aracılığıyla CHP'li Tezcan hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP Sözcüsü Bülent Tezcan hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :31 Ekim 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :31 Ekim 2017 , 11:14
Savcılık CHP’li Tezcan için harekete geçti

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Sözcüsü Bülent Tezcan hakkında soruşturma başlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan hakkında, Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesindeki yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler nedeniyle "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten suç duyurusunda bulunmuştu.

10 SAYFALIK SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, müvekkili Erdoğan adına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 10 sayfalık suç duyurusu dilekçesi verdi.

Tezcan'ın yaptığı konuşmaya yer verilen dilekçede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun işlendiği belirtildi.

"ALGI OLUŞTURMAK AMACIYLA İÇERİDE VE DIŞARIDA KAMPANYA BAŞLATILMIŞTIR"
Tezcan'ın açıklamalarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yeni bir kampanyanın parçası olduğu ve olayın münferit bir hadise olarak değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı bildirilen dilekçede, "Bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden önceki zaman diliminde FETÖ öncülüğünde Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik olarak diktatör algısı oluşturmak maksadıyla içeride ve dışarıda bir kampanya başlatılmıştır. Şüphelinin mensubu olduğu parti de genel başkan düzeyinde bu kampanyayı sahiplenmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında diktatör algısı oluşturmak için yoğun bir çaba sarf etmiştir." değerlendirmesine yer verildi.

"İFADELER, YENİKAPI RUHUNUN AÇIK BİR İHLALİ MAHİYETİNDEDİR"
FETÖ'nün darbe girişiminin, söz konusu kampanyanın 15 Temmuz darbe girişimine meşruiyet kazandırmak ve darbenin başarılı olması halinde özellikle yurt dışında "diktatör devrildi" algısı oluşturmak amacıyla planlanıp icra edildiği hususunda bir tereddüdün bulunmadığı vurgulanan dilekçede, şunlar kaydedildi:

"Bu çerçevede şüpheli Bülent Tezcan'ın açıklamalarını, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik olası yeni planlamaların bir parçası olarak değerlendirmek yerinde olacaktır. Yine belirtmek gerekir ki şüphelinin Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik sarf edilen ifadeler, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tahsis edilen Yenikapı ruhunun açık bir ihlali mahiyetindedir.

Geçmişte olduğu gibi bugün de Sayın Cumhurbaşkanımızın göstermiş olduğu iyi niyetin şüpheli ve mensubu bulunduğu partide hiçbir karşılığının bulunmadığı, aksine tüm iyi niyetli çabalara rağmen Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik kötü niyetli yaklaşımların dozunu artırarak devam ettiğini tarihe not düşmek açısından özellikle vurgulamak isteriz."

İŞTE DİLEKÇEDE YER VERİLEN İFADELER…
Tezcan'ın açıklamaları ve paylaşımlarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine işaret edilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

"Sonuç olarak şüpheli, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yaptığı açıklamalarla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliğini, saygınlığını ve itibarını hedef alarak atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, hakaret suçunun belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. Basına yönelik yapılan açıklamayla, suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup, somut olayda suçun nitelikli hali olan ikinci fıkrasının uygulanması gerekir."

KAMU DAVASI AÇILMASI TALEP EDİLDİ
Dilekçede, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan hakkında üzerine atılı suçtan soruşturma yürütülerek kamu davası açılması talep edildi.
Bu arada, Türk Ceza Kanunu'nun "Cumhurbaşkanına hakaret" başlıklı 299. maddesi şöyle:

"Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Verilecek ceza, suçun alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır."