ABD'deki davanın tek temel dayanağını FETÖ'nün polisleri ve savcıları olduğu bir kez daha kanıtlandı. Halkbank eski Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla'nın, ABD'nin İran'a uyguladığı ambargoyu delmesiyle ilgili olarak duruşmasında tek sanık olduğu davada, 17/25 Aralık'ta aktif rol oynayan FETÖ'cü polis Hüseyin Korkmaz tanık yapıldı. FETÖ'cü komiser Korkmaz, 17/25 Aralık darbe girişimini engelleyen dönemin emniyet müdürleri Selami Yıldız, Hakan Sıralı, Arzum Nazman ve Beşiktaş'taki patlamada şehit olan Vefa Kurdu'yu savcılığa şikayet eden komiserdi. Korkmaz'ın Türkiye'deki savcılıklara verdiği polis müdürlerinin isim listesinin aynısı ABD'deki davada ortaya çıktı.
'SPARK'TAN TOPLU MESAJ
FETÖ/PDY'nin 17/25 Aralık kumpas soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği iddiasıyla açılan davada, tahliye olan Korkmaz, o dönem 'Spark' yazışma programından ''Nefes aldırmayacağız, tüm kabineyi buraya toplayacağız'' mesajı atmıştı.
İŞTE O LİSTE
TANIKLARIN HEPSİ KUMPASIN PARÇASI
Demokrasileri Savunma Vakfı'nın (FDD) iki üst düzey yöneticisi olan, Türkiye ve İran karşıtı keskin görüşleriyle tanınan Mark Dubowitz ile Jonathan Schanzer, İran'a yaptırımlar konusunda davanın bilirkişisi olarak atandı.
MURAKIP ŞAİBE
Jürinin oluşturulması sonrası mahkeme 'Sanık' bölümünden Zarrab'ın adını çıkardı, tek sanık Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla kaldı. 17 Aralık şüphelisi eski savcı Celal Kara'nın talebiyle BDDK'nın kumpas soruşturmasına atadığı yeminli murakıp ByLock'çu Osman Zeki Canıtez tanık olarak eklendi.
DÜNDAR'IN DA ADI VAR
FETÖ elebaşıyla MİT TIR'ları ihanetinin firari sanığı Can Dündar'ın adının da listede olduğu görüldü. Eski savcı Prett Bharara, FETÖ'nün para aktardığı senatörün elemanı çıktı. Yeni savcı Kim'in sahtekarlığa bulaştığı belirlendi. Davanın hakimi Richard Berman da, FETÖ'nün İstanbul'da ağırladığı ve örgüt faaliyetlerinde konuşturduğu bir isim.
KURYE SUÇUNU İTİRAF ETTİ!
Davayla ilgili sahte raporları ABD'ye kaçıran kurye eski CHP'li vekil Erdemir, NYT'a sığınarak suçunu itiraf etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Zarrab davasına sahte rapor götürdüğü iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan eski CHP eski Milletvekili Aykan Erdemir kendisini korumak için Amerikan basınına sağındı. New York Times'in Zarrab ve Atilla davasına ilişkin haberine yorum yapan Erdemir'in açıklamalarına haberi yazan Amerikalı gazeteci Benjamin Weiser yer verdi. Erdemir açıklamasında Demokrasileri Savunma Vakfı'nın Türkiye uzmanı olduğunu dile getirerek vakfın genel başkanı Mark Dubowitz'in de davada "İran yaptırımlarının tarihi" konusunda tanık olacağını ifşa etti.
KENDİNİ AKLAMAYA ÇALIŞTI
Erdemir kendisini aklamaya çalışırken kendi ağzıyla bağlı bulunduğu kurumun başındaki ismin Zarrab davasında tanık olduğunu da dile getirmiş oldu. Erdemir hakkındaki suçlamaların da "tamamıyla siyasi" olduğu yalanını söyledi. Erdemir'in 13 Ekim'de Twitter'dan Washington Post yazarı David Ignatius'un'Gülen'in iadesi için Washington'a gelen AKP heyetleri Zarrab'ı kurtarmak için uğraşıyor" yazısını paylaştı.
Eski CHP'li Erdemir 23 Mart 2016'da FETÖ'nün tetikçisi Emre Uslu ile ABD'deki Georgetown Üniversitesinde bir panele konuşmacı olarak katılmıştı.
Zarrab mahkemede ilk kez ifade verdi!
17/25 kumpasının ABD'deki uyarlaması davada Zarrab sanıkken tanık oldu. Zarrab'ın ilk olarak "ABD ile işbirliği yapmak cezaevinden çıkmak için en hızlı yoldu" dedi.
ABD Kolluk Kuvvetleri'nin (US Marshalls) gözetimi altında hala cezaevinde kalan Reza Zarrab'ın hakkındaki suçlamaları kabul etmesi ve savcılığın lehine jüri karşısında tanıklık yapmayı kabul etmesiyle üç hafta sürmesi planlanan davadaki en kritik üç gün başladı. Hakan Atilla'nın yargılandığı davada tanık olmasına rağmen Reza Zarrab dün ayakları kelepçeli ve hapishane giysisiyle mahkemeye getirildi.
HAPİSTEN ÇIKIŞ KARTI BENDİM
Zarrab ifadesine "ABD ile işbirliği yapmak cezaevinden çıkmak için en hızlı yoldu" sözleriyle başladı. Başsavcı yardımcılarından Atilla'nın avukatı Victor Rocco duruşmada, Zarrab'ın Atilla'yı "hapisten çıkış kartı" olarak kullanmak istediğini belirterek gardiyanlara rüşvet vererek kadın sokmaya çalıştığını, içki, uyuşturucu ve yiyecek temin etmeyi başardığını ileri sürdü.
SAVCILIK KORUYOR
Avukat Rocco "Reza Zarrab az ceza alma ya da hiç ceza almama umuduyla savcılıkla anlaştı. Savcılık Zarrab'ın sırtını sıvazlıyor" dedi. Rocco, ABD'nin yaptırımlar rejimine Türkiye veya Halkbank'ın uymak zorunda olmadığını şöyle aktardı: "ABD, İran'a 5 bin km uzaktayken, Türkiye sınır komşusu ve iki ülke iş yapmak zorundaydı. OFAC da (ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Var-lıkları Kontrol Ofisi) tüm bunları baştan beri biliyordu." dedi.
PENSİLVANYA'NIN 'REZA' YALANLARI
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in avukatları örgütün ABD'de görülen Reza Zarrab davası ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını açıkladı. Oysa AKŞAM'ın ulaştığı dava belgelerindeki isim listesinde Fetullah Gülen ve birçok FETÖ'cü polis ile hakim savcının ismi yer alıyor. FETÖ elebaşının mahkeme listesindeki isminin karşısına ise "Türkiye'deki Gülenci hareketin kurucusu" yazıyor. Bu listeye rağmen FETÖ yine yalana sarıldı. Örgütün elebaşı Gülen'in avukatları yaptıkları açıklamada Zarrab davasıyla hiç bir ilişkilerinin bulunmadığını duyurdu.
ALGI TWEETİNE CEVAP VEREMEDİLER!
New York Times'ın Zarrab-Atilla davasıyla ilgili önceki gece Türkçe Twitter paylaşımları, kamuoyunda gündem oldu. Paylaşımlarından birinde kendi haberlerinden birini Türkçe başlıkla paylaşan NYT, ikinci paylaşımında ise "Reza Zarrab'ın suçlamaları kabul etmesi Türkiye-ABD ilişkilerine olumsuz etki edebilir" ifadesine yer verdi.
TÜRKÇE BİLEN ABD'Lİ ATTI
NYT medya bölümü yetkilisi, tweetin Türkçe bilen bir ABD'li tarafından hazırlandığını belirterek "Neden devam eden ve kritik bir davayla ilgili istisnai olarak Türkçe bir paylaşımda bulunma gereği duydunuz?" şeklindeki soruya, "Bazen farklı dillerde de paylaşım yapıyoruz" yanıtını vererek geçiştirdi. Türkçe dışında yaptıkları bazı paylaşımları örnek olarak ileten yetkili, bununla birlikte "Reza Zarrab'ın suçlamaları kabul etmesi Türkiye-ABD ilişkilerine olumsuz etki edebilir" şeklindeki ifadeyle ilgili yorum yapmayarak "Bizim bu davayla ilgili herhangi bir siyasi ajandamız yok" cevabını verdi.