Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Çipras ortak açıklama yaptı. Lozan anlaşması ile ilgili olarak Çipras'a yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ile Yunanistan arasında anlaşma değildir. 11 ülkeyi kapsayan bir anlaşmadır. Lozan'da Japonya da var, İngiltere de var, Fransa da var. Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak, Yunanistan'daki yönetimin görevi olmalı" dedi.
Kıbrıs konusunda Çipras'ın "Kıbrıs'la ilgili olarak ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele açık. Bu çerçevede kimin suçlu olduğuna dair tartışma söz konusu" sözlerine yanıt veren Erdoğan, "Yaşı itibarıyla Çipras'ın 43 yıldır devam ediyor demesi, ben de 63 yıldır yaşadım, yaşıyorum. Ben burada ciddi bir tecrübeye sahibim. Bu süreçte minderden kimlerin kaçtığını da çok iyi biliyorum" diye konuştu
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Sayın Başbakan öncelikle sizlerle 65 yıl aradan sonra resmi olarak Cumhurbaşkanı nezdinde ziyareti gerçekleştirmenin memnuniyeti içindeyim. Bu mekana yabancı değilim. Başbakanlığım döneminde birkaç kez geldik. Bundan önceki Başbakanlar ile de görüşmelerim oldu fakat resmi olarak bu ilk görüşme. Celal Bayar'dan 65 yıl sonra.
Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Bu ziyareti 2 ülke diyaloğunda önemli bir adım olarak görüyorum. Bu süreç içinde atmamız gereken önemli adımlar var. Başbakanlığım döneminde kurulan işbirliği konseyinin 5. toplantısını önümüzdeki dönemde Selanik'te düzenleyeceğiz.
İkili ticaret 6 milyar dolar, belirlediğimiz hedef 10 milyar dolarlı. Temennim odur ki bunu yeniden toparlarız. Ülkemizden 800 bin turist Yunanistan'a, Yunanistan'dan 600 bin turist geldi. Ortak kültürel mirasımızın aslına uygun şekilde korunarak aktarılması halklarımızın da kaynaşmasına, özgüven tesisine vesile olacaktır.
FETÖ'CÜLERİN İADESİ
Türkiye uzun zamandır, PKK, DEAŞ, FETÖ gibi eli kanlı çetelerle mücadele ediyor. Yunanistan da bunlara yabancı değil. 17 Kasım terör örgütünün ne yaptığını biliyoruz. Yunan güvenlik birimlerinin son dönemde attığı adımları takdirle karşılıyoruz. 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. FETÖ'cü şahısların iadesi ile ilgili sayın Çipras ile başlattığım görüşmede, bugün de Yunan yargısına benim bir çağrım var. O da şudur, gecikmiş adalet adalet değildir. Lütfen bu konu ile ilgili kararı görüşerek, Türkiye'de işkence, idam söz konusu değil, bunların iadesi de mümkündür. Çünkü bunlar darbe gerçekleştiren kişilerdir.
LOZAN ANLAŞMASI
Lozan'la ilgili tanım, Lozan'ı tanımlama şekli, Türkiye ile Yunanistan arasında anlaşma değildir. 11 ülkeyi kapsayan bir anlaşmadır. Lozan'da Japonya da var, İngiltere de var, Fransa da var. Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak, Yunanistan'daki yönetimin görevi olmalı. Bunu sayın Başbakan ile de paylaştık.
"BATI TRAKYA'DA ATANMIŞ MÜFTÜ VAR"
Patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan'a göre Eyip Kaymakamlığı'nın izni ile çıkabilirdi, biz bunu bir tarafa koyduk, önünü açtık. Batı Trakya'da atanmış bir baş müftü var. Biz seçilmiş ile yapıyoruz. Ben 15 yıldırı bütün buradaki arkadaşlarımıza hep bunu söyledik. Ama bugüne kadar hiçbir netice alamadık. Lozan'ı hemen Ege'ye hasredip işi bitirmeyelim. Bizim toprak bütünlüğü ile ilgili sıkıntımız yok.
Ocak ayının 7'sinde, Balat'ta patrikhanenin kısa bir mesafede demir kilise namı ile maruf bir kilisesi var. Bitiyor, 7 Ocak'ta Boyko ile birlikte oranın açılışını yapacağız. Biz inanç hürriyetinden korkmuyoruz ki. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.
KIBRIS MESELESİ
Anavatan ve garantör Türkiye olarak Kıbrıs meselesi bir diğer konu. Kofi Annan benden rica etmiştir, ben size soruyorum, işi beraber eli alalım dedi. Dedi ki ben 3 kere teşebbüs ettim başarısız oldum. Beni bir hafta sonra aradı ben görüşmelerimi yaptım başlayabiliriz dedi. Yunanistan, Türkiye, İngiltere garantör ülke. Çalışmalarımıza başladık, final çalışmasını da İsviçre'de yaptık. Kofi Annan ve Başbakanlar bir araya geldik. O zaman Karamanlis Başbakan'dı. Görüşmeler bittikten sonra son ana geldiğimizde, hatta Güney Kıbrıs tarafı masadan çekilmek istedi. Kofi Annan ben söz verdim, işi bitireceğiz dedi. Referandum safhasına geldi. Türkler evet dedi ama güney bir o kadar tam ters hayır dedi. Oradan AB'ye Güney Kıbrıs girdi. Bize de orada söz verdiler. O süreci de ben yaşadım. Yine en son Cenevre'de bir araya geldiler. Sonunda masadan kim çekildi. Güney Kıbrıs çekildi. Biz istiyoruz ki adil bir çözüme kavuşturalım ama Güney Kıbrıs'ın böyle bir derdi yok. En kısa yoldan hep kaçamak bazı yollara başvurup yine olmadı diyorlar. Aynı şekilde Ege'deki meselelerde biz bunlardan kaçmıyoruz gene varız. Genelkurmay Başkanım burada biz bu görüşmeleri yürütürüz. Adil olalım. İşin üzerine gidelim. Çözüme odaklanalım. Bardağın boş tarafı ile uğraşmayalım. Dolu tarafı ile uğraşmazsak zaman kaybı diye bir şey olmaz. Yeni bir dönem diyorsak yeni dönemi de bizim bu şekilde, adanın gerçekleri ile ilgili olarak adımları atmamız lazım.
3 milyonu aşkın mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. 30 milyar dolar harcama var. AB ise bize şu ana kadar verdiği destek bizim milli bütçemize değil, Kızılayımıza. Verdikleri söz 6 milyar avro, ve bu gelmedi. Sözü veren AB, yerine getirmeyen AB.
ABD'NİN KUDÜS KARARI
Bir diğer konu, özellikle böyle bir toplantıda sözlerimi bitirmeden önce sayın Trump tarafından Kudüs'e dair açıklamaya değinmek istiyorum. Bu karar bölgemizin ve dünyanın barışı adına son derece talihsiz bir açıklamadır. Açıklama uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasıdır.