İşte Ahmet Kekeç'in o yazısı:
Kâğıt üzerinde güzel duruyor: "Savaşa hayır, barışa evet..." Kimse itiraz edemez, aleyhinde söz söyleyemez... "Silah çözüm değildir, aslolan insanı yaşatmaktır, aslolan meseleleri barış içinde çözmektir."
Evet öyledir.
Kâğıt üzerinde güzel duruyor ama "barış"ın bir parçası olmayı reddedersiniz, "barış" girişimlerine karşı "sabotajcı" kimliğinizle ortaya çıkarsanız kâğıt üzerinde "güzel duran" o şey, savaşın en haklı gerekçesi haline gelir.
Mesele "barış" sözcüğünü zikretme imtiyazını kullanmak değil, gerçekten de barış için bir şeyler yapmaktır... "Barış" dediğinizde ahlaki üstünlüğü ele geçirmiş olursunuz. Bu sözcüğün arkasına sıralayacağınız her şeyi (her saçmalığı) meşrulaşırsınız, her anomaliyi doğallaştırırsınız ama barışa hizmet etmezsiniz.
Fetullah'ın "liberal çöplüğü" haline gelmiş sitenin yazarları şu sıralarda "barış"diyor.
Savaşa hayırmış...
Çünkü silah çözüm değilmiş...
Bu liberallerin en "azgını", hani Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş yöneticilerini ikide bir "Menderes'in akıbetiyle" korkutan eski komitacı/cuntacı Hasan... Utanmadan "Silah çözüm değil, derhal barış" yazıları yazıyor.
Bunu yaparken de, Afrin operasyonunu itibarsızlaştıran paylaşımlarda bulunduğu için gözaltına alınan "gazeteci" kılıklı PKK muhibbine kol kanat germeyi ihmal etmiyor: "Nurcan'lar susturulamaz..."
Önce "barış" diyen, bu sihirli sözcüğü tekeline alıp kirleten liberalin "barış"karşısındaki tutumuna bakalım:
PKK şartsız çekilme kararı alıp silah bırakma sözü verdiğinde devlet "çözüm masası"kurmuştu, hatırlayacaksınız... Önce, dönemin Başbakanı Erdoğan'ın Diyarbakır çıkarması, artından "Akil İnsanlar Heyeti"nin yürüttüğü kamuoyu çalışması... Devlet, bu işin müzakereyle halledileceğine inanmıştı, kamuoyunu da inandırmaya çalışıyordu.
FETÖ, tam da bu kritik dönemde devreye girdi.
Öncesinde "Oslo görüşmelerini" patlatmıştı.
Sonra, Emniyet ve Yargı içinde yuvalanmış birimlerine KCK operasyonunu yaptırdı. Ardından İmralı görüşmelerinin tutanaklarını basına sızdırdı.
Bir kısmı "Akil İnsanlar Heyeti"nde yer alan FETÖ beslemesi liberaller de, "barış" ihtimaline (daha doğrusu tehlikesine) karşı bulundukları mevzileri terk ettiler ve "çözüm karşıtı" bir tutum aldılar. Bazıları da "görülen lüzum üzerine" (yani Fetullah'tan aldıkları talimat üzerine) "Akil İnsanlar heyeti"nden istifa etti.
İsmi "Hasan" olan kişi ne yaptı peki?
Dağ bayır dolaşıp, "Sakın silah bırakmayın. Ne karşılığında silah bırakacaksınız ki? Erdoğan sizi satacak" diye terörist ayırtmaya başladı.
Barışı sabote eden adam şimdi kalkmış "barış" diyor ve sınırlarımızdaki terör yuvalanmasına karşı çözümün "acil demokrasi" olduğunu söylüyor.
Hiç yüzü kızarmıyor...
Peki, bu şahsın kol kanat gerdiği Nurcan isimli PKK muhibbi ne diyor? "Bir tarafta Kürt karşıtları" varmış (Afrin'de terör örgütüne karşı girişilen operasyonu Kürt karşıtlığı olarak yorumluyor), "diğer tarafta barış ve birlikte yaşama yanlısı olanlar" varmış.
Demek ki, PKK barışı ve birlikte yaşamayı temsil ediyor, PKK'ya karşı koyanlar da "Kürt düşmanlığı" yapıyor.
Öyle mi?
Bu tuhaf ve bir o kadar da gelişmemiş kafa, Amerika'nın ağır silahlarla donatıp sınırımıza çaktığı terör örgütünü hangi demokratik metotlarla alt edeceğimizi düşünüyor?
Suriye'nin bir iç meselesi (yahut Suriye'deki demokrasi eksikliğinin bir sonucu) olarak karşımıza çıkan bu "güvenlik problemi"ni hangi yerel demokratik tedbirlerle aşacağız?
Kaldı ki, meselenin Kürtlerle alakası nedir?
Kürtlere karşı değil, Amerika'nın ileri karakolu işlevi gören ve sınırlarımız için "tehdit" teşkil eden bir terör örgütüne karşı savaşıyoruz.
Bu kadar basit bir şeyi göremiyor musunuz?
Daha doğrusu, gerçeği çarpıtmaya utanmıyor musunuz?
***
Ahmet Kekeç durumu özetledi, peki milletvekillerine açık mektup yayınlayarak "barış" isteyen bu isimler kim.
İŞTE İMZACI İSİMLER
Türkiye'nin terör örgütüne karşı verdiği mücadeleden rahatsız olan isimler imzaladıkları açık mektupla terör örgütüne destek verdi. Türkiye'den 'savaşı' durdurmasını istedi. Bu kesimler terör örgütü ağır darbe alınca korkuya kapıldı.
Açık mektuba imza koyan isimler şöyle:
Abdullah Demirbaş
Abdülbaki Erdoğmuş
Ahmet Aykaç
Ahmet Faruk Ünsal
Ahmet İnsel
Ahmet Tonak
Akin Birdal
Ali Bilge
Ali Haydar Konca
Ali Uçansu
Arzu Başaran
Aydın Arı
Aydın Selcen
Ayşe Erzan
Ayşe Hür
Ayşe Nur Doksat
Ayşegül Devecioğlu
Ayten Yıldırım
Bahattin Yücel
Baki Tezcan
Baskın Oran
Belgin Koç
Beyza Üstün
Binnaz Toprak
Burhan Sönmez
Bülent Utku
Celal Korkut Yıldırım
Celalettin Can
Cem Mansur
Cem Özatalay
Cengiz Arın
Cihangir İslam
Defne Asal
Deniz Türkali
Dilek Gökçin
Ece Temelkuran
Ekrem Baran
Emine Uşaklıgil
Engin Sustam
Erdal Kalkan
Erdoğan Aydın
Erol Katırcıoğlu
Ersin Salman
Ertuğrul Günay
Ertuğrul Mavioğlu
Ertuğrul Yalçınbayır
Esra Ersan
Esra Mungan
Eşref Erdem
Fadıl Öztürk
Fadime Gök
Fahrettin Dağlı
Fatma Bostan Ünsal
Ferhat Tunç
Fethiye Çetin
Fidan Eroğlu
Fikret Ünlü
Füsun Ertuğ
Genco Erkal
Gençay Gürsoy
Gonca Gül Gedikoğlu
Gönül Saray
Gülriz Sururi
Gülseren Onanç
Gülten Kaya
Gürhan Ertür
Hacer Ansal
Halil Ergün
Hasan Cemal
Hasip Kaplan
Hıdır Işık
Hüda Kaya
Hürriyet Karadeniz
Hüsamettin Cindoruk
Hüseyin Ayrılmaz
Hüsnü Okçuoğlu
İhsan Eliaçık
Kumru Toktamış
Lale Mansur
Lati Akyüz
Levent Tüzel
Mebuse Tekay
Mehmet Rasgelener
Melek Taylan
Meral Camcı
Meryem Koray
Mete Çetik
Mine Gencel Bek
Muammer Keskin
Muhammed Salar
Murat Belge
Murat Çeyişakar
Murat Morova
Mustafa Paçal
Nadire Mater
Nalan Erbil
Nazan Aksoy
Nazar Büyüm
Necmiye Alpay
Nesrin Nas
Nesteren Davutoğlu
Neşe Erdilek
Neşe Yaşin
Nil Mutluer
Nimet Tanrıkulu
Nimet Yardımcı
Nurcan Baysal
Nurhan Keeler
Nurten Ertuğrul
Onur Hamzaoğlu
Orhan Alkaya
Orhan Silier
Oya Baydar
Ömer Faruk Gergerlioğlu
Ömer Laçiner
Ömer Madra
Özgün E. Bulut
Özgür Müftüoğlu
Pınar Kılıçer
Rakel Dink
Rıfat Yüzbaşıoğlu
Salman Kaya
Savaş Demirci
Sefa Feza Arslan
Sema Kaygusuz
Semih Bilgen
Semih Gümüş
Semra Somersan
Serhat Baysan
Servet Demir
Simten Coşar
Suavi
Suna Uluçınar Aygün
Süleyman Çelebi
Şanar Yurdatapan
Şebnem Korur Fincancı
Tahsin Yeşildere
Taner Akçam
Tarhan Erdem
Tarık Ziya Ekinci
Tatyos Bebek
Tebesssüm Yılmaz
Tilbe Saran
Tuna Altınel
Tümay İmre
Ufuk Uras
Ümit Kıvanç
Ümit Özgümüş
Viki Çiprut
Yakın Ertürk
Yasemin Bektaş
Zehra Kabasakal Arat
Zelal Ekinci
Zeynep Oral
Zeynep Tanbay
Zişan Kürüm
Ziya Halis
Zülfü Livaneli