TERÖR VE UYUŞTURUCU ÜSSÜ AFRİN
Afrin, bölgedeki uyuşturucu trafiğinde kritik bir istasyon özelliği taşıyor.
3 Ağustos 2017'de ulusal basına yansıyan bir haberde, Kilis emniyetinin, PKK'nın Afrin'de üretip Türkiye üzerinden dünyaya pazarlamak istediği yaklaşık 250 milyon lira değerinde uyuşturucu hap ele geçirildi.
Güvenlik güçleri 18 Eylül 2017'de Öncüpınar kapısında gerçekleştirdikleri bir başka operasyonda, Türkiye'ye sokulmak istenen 3 milyona yakın uyuşturucu hapı bir TIR içerisindeki gizli bölmelerde saklanmış halde yakaladı.
Farklı tarihlerde aynı güzergahta yakalanan uyuşturucunun hacmi göz önünde bulundurulduğunda, bölgenin nasıl bir uluslararası sorunun merkezinde yer aldığı ortaya çıkıyor. Bütün bu yüksek partiler halinde kaçırılmaya çalışılan uyuşturucudan elde edilen finansmanın ise hangi alanlarda kullanıldığı son derece açık.
ÇETE İŞBAŞINDA
Fırat Kalkanı Harekatı'nın başlamasından yaklaşık 2,5 ay önce yayınlanan haberlerde, Afrin'deki PKK/PYD unsurlarına gıda, ilaç, silah, cephane ve bu malların transferindeki lojistik desteğin bir çete tarafından sağlandığının altı çiziliyordu.
PKK BAĞLANTILI BARONLAR
PKK/PYD'nin Afrin merkezli uyuşturucu trafiğinde Avrupa'dan sonra en büyük pazar Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Kuveyt'ten oluşan Körfez pazarı. Zira, uluslararası raporlara göre, terör örgütünün bu bölgeye sevk ettiği uyuşturucudan elde ettiği gelir 600 milyon dolardan fazla.
HAREKATIN GEREKÇELERİNDEN BAZILARI
20 Ocak'ta başlayan harekatın temel stratejik hedefleri arasında öne çıkan unsurlar şu şekilde:
ABD tarafından, Türkiye'nin güney sınırlarında tesis edilmesi öngörülen 'terör koridoru'nun Akdeniz'le buluşma ihtimalini ortadan kaldırmak.
PKK'nın Afrin'den Amanos Dağları'na uzanan ikmal hattını kesmek; bu bölgeye yönelik silah ve militan akışını engellemek.
Fırat Kalkanı Harekatı ile kontrolü Özgür Suriye Ordusu'na devredilen 243 yerleşim yeri ve yaklaşık 2015 km² alanı tehdit eden güvenlik risklerini ortadan kaldırmak