Fiili olarak ABD ile çatışıyoruz. Amerika'nın son hamleleri dünyadaki egemenliğini kaybetmeye başladığını da gösteriyor. Onun için agresif davranıyor. ABD'nin BM de alınan Doğu Guta kararına Türkiye'yi de dahil etme girişimi bundan. Mahmut Oltan Sungurlu, Anavatan Partisi'nin kurucularından ve önemli isimlerinden biri. Özal ile uzun yıllar çalıştı bakanlıkta görev aldı en çok Adalet Bakanlığı'nda görev yaptı.
Sungurlu ile Birleşmiş Milletler'in (BM) Suriye Doğu Guta için bir aylık çatışmasızlık kararı üzerine konuştuk.
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler'de Suriye'de bir aylık çatışmasızlık kararı konusu Türkiye'nin Afrin Harekatı'nı da kapsar mı?
BM'nin toplanmasına neden olan olay Doğu Guta'daki olaylardan dolayı gerçekleşmiştir. Orada yaşanan insani dramlar ve insanların güvenliğinden dolayı böyle bir karar alınmış.
Bir kere BM'ye neden müracaat edildiği meydanda... Bugün Türkiye bizzat orada terörle mücadele etmekte... Kararda terörle mücadele bu kararın dışında tutulmuş.
ABD bu kararı Türkiye üzerinde de uygulamak mı istiyor?
Tabi Amerika bu durumdan lafzı olarak bundan istifade etmek istiyor.
Kendi gücünü hukukla birleştirmek istiyor. "Ateşkes bütün Suriye için geçerlidir" diyor. Nitekim sözcü; "Bakın haritaya Afrin Suriye'ye dahil mi değil mi" diyor. Bu tabi ki Amerika'nın yorumu. Bu kendi güçlerine dayalı bir açıklamadır. Menfaatlerine dayalıdır.
İleride Türkiye'ye yönelik uluslararası bir yaptırım söz konusu olabilir mi?
Bir sorun olmaz. ABD, BM'nin kararlarına uyuyor mu? Uymuyor.
İsrail de uymuyor. Maalesef Birleşmiş Milletler'in kararlarının bir yaptırımı yok.
Eğer BM'nin karalarında yaptırım söz konusu ise büyük devletler yapıyorlar. Şu anda bize karşı Afrin'de ne Amerika'nın ne Rusya'nın ve ne de Çin'in bize yaptırım uygulaması söz konusu değil.
BM'de de bunu yapacak bir gücü de yok.
Bu tabi siyaseten kullanılacaktır.
Bizim aleyhimize kullanılacaktır.
Ancak biz bundan dolayı gelecekte herhangi bir tehlike yaşamayız.
Uluslararası çıkarlara hukuk malzeme mi ediliyor?
Amerika Irak'ı işgal ederken bir yalana dayalı olarak Irak'ı işgal etmiştir. Bu işgal hukuk sayılmıştır.
Ama şimdi dünya onun hukuk olmadığını biliyor. Amerika diğer olaylara da aynı şeyi yapmıştır. Bugün Amerika'nın Suriye'de bulunuşunun hiçbir hukuki gerekçesi yoktur. Ama kuvvettir, ama maalesef kuvvet çoğu zaman hukukun önüne geçiyor.
Bugün dünyada hukuk yerine güç mü geçerli?
Uluslararası birçok münasebetlerde birçok alanda hukuk kaidelerine uyulur. Bankalar, şahıslar arasında, şirketler arasında hukuk uygulanır. Ama siyasi meselelerde hukuktan ziyade kuvvet rol oynuyor.
Amerika gücünü mü kaybediyor?
Amerika İmparatorluğu bir çöküşte.
İngiltere bile Amerika'dan uzaklaşıyorsa demek ki, işin altında bir başka haksızlık hukuk dışılık var. Amerika bana sorarsan yaralı aslandır. Tehlikelidir.
Çünkü dünya devi olmayı bırakmasını hazmedemez. Bu ara dikkat etmek lazım Amerika ile olan münasebetlere...
Bir de başlarında Trump gibi birisi var.
Amerika bu aralarda çok sağlıklı kararlar verebilecek durumda değildir.
PARÇALANMIŞ BİR ORTADOĞU İSTİYORLAR
Türkiye yeni bir ittifaka mı giriyor?
Bizim de yeni bir ittifaka girme şansımız yok. Bizim için Avrupa Birliği ve Nato çok mühim.
Tek başımıza güvenliğimizi sağlayacak güçte olsak herhangi bir pakta girmemiz sorun olmaz. Biz de güvenliğimiz sağlamak istiyoruz.
NATO açısından sorunumuz var.
ABD ile ciddi sürtüşme içerisindeyiz. Amerika bu iddiadan vaz geçmez ise Türkiye için de zor günler bekleniyor demektir. Buradaki olaylar belki de yeni bir dünya düzeninin kurulmasına sebep olabilir.
Yeni savaşlara sebep olabilir.
Türkiye'nin önümüzdeki günlerde de çok rahatsız günler bizi bekliyor.
Amerika ile ne sorun yaşıyoruz?
Amerika'nın bu bölgede yapmak istediği politikaya Türkiye uygun hareket etmek istemedi. Amerika İsrail'i rahatlatmak ve güvenliğini sağlamak için Orta Doğu'yu parçalamak istiyor. Bu politikaların sonunda bize çok büyük sorunlar çıkacaktır.
Fırat'ın doğusuna geçmek isteriz ama ABD'nin oradan uzun müddet çekilmeye niyeti yok.
Burada tabi ki Rusya'nın da elde ettiklerini kaybetmeye niyeti yok.
Amerika'nın da girmişken çekilmeye niyeti olmayabilir. Şu olabilir üslerini bırakır geri çekilir. PKK/PYD oluşumuna destek çıkmayabilir. Bu hafta içi yapılan açıklamalar o istikamette. Olayların yönlendirmesi bize değil ABD'ye bağlı.
Çünkü haksız hareketleri yapan o, sözünde durmayan, sürekli değişik beyanlarda bulunan o. Olaylar bizim için biraz meçhul ve tehlikeli.
MENBİÇ'TE ÇATIŞMA YAŞANABİLİR
Afrin neden Türkiye için önemli?
Olaya Afrin olarak bakmamak gerekiyor. Bizim Suriye'nin toprağında gözümüz yok. Bizim meselemiz kendi güvenliğimiz. Sadece Afrin değil bütün Suriye bizim içim mühim. Biz orada bir güneyimizde bir kuşak oluşmasını engellemeye çalışıyoruz. Bugün Suriye'de olmamız lazım.
İleride Suriye'nin meseleleri konuşulurken söz sahibi olmamız lazım.
Mesela biz Irak'ta sahada olmadığımız için Irak ile ilgili söz sahibi olamadık.
ABD askeri ile TSK'nın çatışma ihtimali var mıdır?
Menbiç'te Amerika ısrar ederse çatışma gündeme gelebilir. Çatışma bizden kaynaklanmaz Amerika'dan kaynaklanır. Biz Menbiç'e girdiğimizde müdahale edebilir. Bu da bir çatışmaya neden olacaktır. Böyle bir risk ABD'ye bağlı ama onlarda bundan çekiniyorlar tabi. Ya da Türkiye oraya girerse üslerimize müdahale etmeyin diyebilirler.
Amaç Büyük Kürdistan mı?
Olay Kürdistan hadisesi ama asıl hadise ABD'nin İsrail'i desteklemek için kendine uydu bir devlet yaratmak. Orası Kürtler'in lehine bir hadise değil. Belki de yarın Amerika PYD'ye çekilin gidin diyecek. Belki kendine bağlı bir Arap devleti inşa edecek. Biz orada bir suni devlet olmasını istemiyoruz.
EŞEĞİ DEVENİN PEŞİNE BAĞLAMAK
Amerika bölgede ne yapmak istiyor?
İran'ı zayıflatmak istiyor.
Suriye'yi yok etmek istiyor. Birinci hedefi İsrail'in güvenliği. Koca Amerikan imparatorluğu İsrail devletinin emrinde bir ülke. Çünkü Amerika'yı yönetenlerin büyük bir kesimi Yahudi kökenli ve onlar da İsrail'e bağlı. Mesela Obama, Netanyahu'nun ABD'ye gelmesini istemedi açıktan gelme dedi. Netanyahu bütün bunlara rağmen ABD'ye gitti, Kongre'de konuşma yaptı büyük alkış topladı.
Bu olay İsrail Devleti'nin Amerikan İmparatorluğu'na meydan okumasıdır. Bizim bir sözümüz var; deveyi eşeğin peşine bağladılar diye. Amerikan politikasında çok etkili bir unsur. Bu unsur ABD'ye ister istemez zor durumda bırakıyor. Hiç sebebi yokken Türkiye'yi karşısına alıyor.
ABD, İPEK YOLU'NU ENGELLİYOR
Avrupa, NATO'dan dolayı ABD ile ciddi sorunlar yaşanıyor. Şimdi de demir, çeliğe gümrük vergisi gösterdi. AB çok sert tepki koydu. İngiltere ile bile ciddi sorunlar yaşıyor. Çin'in Kuşak-Yol Projesi'ni İngiltere desteklerken ABD de şiddetle karşı çıkıyor. Amerika bu projeyi engellemek için de bu yol üzerindeki devletler içerisinde isyan ve savaş çıkartmaya çalışıyor. Türkiye de dahil buna. İran ve Orta Asya'da yani tren yolunun geçtiği her yerde karışıklıklar çıkarmak suretiyle yolu engellemeye çalışıyor.
HİZMETKAR DEĞİL EFENDİ OLMAMIZ LAZIM
Bize düşen bizim güçlü, zengin bir ülke olmamızdır.
Dünyada Ahmet, Mehmet ağa olması değil de bizim hizmetkar olmamamız önemli olan. Bizim de efendi olmamız mühim olan. Biz sömüren bir ülke değiliz hiç bir zaman da olmadık.
Ama başımız dik olması lazım. Başımızın dik olması için ekonomik olarak güçlü olmakla, fende ileri gitmeye bağlıdır.
ABD'YE DİRENİŞ BAŞLADI
İkinci Dünya savaşı sonrasında ABD öncülüğünde Yeni Dünya Düzeni kurulmuştu.Bugün düzen değişiyor mu?
Bu değişim çok büyük bir olay olursa birden değişir yada yavaş yavaş değişir.
Bugün Amerika'nın 350 milyar dolar dış ticaret açığı var. Bu rakamlar Amerika için bile çok büyük rakamdır.
Amerika uzun zamandır askeri gücüne dayalı dünyanın haracını yiyor. Her olayı kendine yorumluyor...
Trump geçenlerde Asya gezisine çıktı, Çin ile 250 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı ama buna Çin gönüllü olarak imza atmadı. Ama diğer taraftan Amerika'ya karşı bir direniş var. Mesela uzak doğuda ABD askeri gemileri Çin denizine girmedi. Çin, Amerikan askeri gemilerini engelledi.
Dünyanın bir çok yerinde ufak ufak direnişler oluyor.
KUDÜS KARARI BÜYÜK BAŞARI
Kudüs kararı bizim Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin büyük başarısıdır. Bunu böyle kabul etmek lazım. Ön alarak meseleyi dünya kamuoyuna getirmişler ve başarılı olmuşlar. ABD açısından zafiyetin başlangıç gösterdiği bir noktadır.
ABD'ye karşı direnmelerin başladığı bir olaydır.
Artık Amerika'nın tek güç olmadığının ispatıdır.
RÖPORTAJ:ALİ DEĞERMENCİ