ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Lübnanlı yetkililer, ABD'nin Suriye planlarını tartışmak ve bu planın nasıl uygulanacağına karar vermek için Washington'da bir araya geldi. Lübnan merkezli El Akhbar gazetesinin haberine göre ABD'nin gizli planı üç ana aşamadan oluşuyor: Türkiye'yı durdurmak, Türkiye- Rusya-İran üçlüsünün önemli rol üstlendiği Soçi Müzakereleri'ni sabote etmek ve Suriye'yi bölmek. İngiltere'nin Washington Büyükelçiliği Ortadoğu Masası Şefi Benjamin Norman imzalı gizli diplomatik telgrafa göre kendilerine "Küçük Grup" adını veren 5 ülkenin temsilcileri 11 Ocak'ta Washington'da toplandı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı David Satterfield'ın da katıldığı toplantıda, ABD'nin Türkiye'yi denetim altına almak için çalışmalar yürüteceği kaydedildi. Washington'un, Ankara-Moskova-Tahran'ın inisiyatifle Astana'da başlayan ve Soçi'de devam eden barış müzakerelerini baltalayacağı, yerine Batı'nın daha etkin rol almaya çalıştığı Cenevre sürecine önem vereceği belirtildi.
KİRLİ PLANIN BM AYAĞI
ABD'nin Suriye'yi bölüp, ülkenin kuzeyindeki terör örgütü YPG ile birlikte kalıcı olmayı planladığı öne sürüldü. Toplantıda Suriye'yi bölme planının ABD'ye yılda 4 milyar dolara mal olacağı öngörüldü. "Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'yı kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek" ve "Suriye muhalefetini etki altına almak" da planın diğer iki ayağı olarak öne çıktı. ABD'li temsilcinin PKK/YPG'yi de Cenevre sürecine dahil etme çabası da beş sayfalık raporda yer alıyor. Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi, ABD'nin Suriye'de YPG'nin kontrolündeki bölgelerde 20 askeri üsse sahip olduğunu açıklamıştı.
'SAVAŞ SUÇU İŞLEYENLER BUNUN HESABINI VERECEK'
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el-Hüseyin, Suriye'de Beşar Esad rejiminin Doğu Guta'da muhtemelen savaş suçu işlediğini, sorumluların yargılanmaktan kaçamayacağını söyledi. Doğu Guta'da dün de 21 kişiyi öldüren rejim güçlerinin Doğu Guta'nın yüzde 10'unu ele geçirdiği kaydedildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göreyse, BM'nin 30 günlük ateşkes çağrısı yaptığı 25 Şubat-2 Mart arasında, 38'i çocuk, 21'i kadın 146 sivil rejim saldırılarında öldü.