Fakat Rumlar'ın tek taraflı gaz arama çalışması Türkiye tarafından engelleniyor. Rumlar önce ENI, sonra da EXXON Mobil'i sondaj için çağırdı. Eğer Türkiye kararlılığını göstermeye devam ederse Rumlar'ın elinden bütün kozlar alınmış olacak. Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile bölgedeki gelişmeleri ve çözüm sürecini konuştuk.
Son dönemde Kıbrıs çevresinde gelişen doğalgaz tartışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu işin bu noktaya geleceği belliydi.
Aslında kriz göstere göstere geldi. 2005 yılında benim de cumhurbaşkanı olduğum dönemde Papadapulos petrol aramalarını bir programa bağlamaya çalışıyordu. Bu işin çok tehlikeli olduğunu gerginliklere neden olacağını anlatarak ciddi bir uyarı yapmıştım ve uyarıyı dikkate almış, daha fazla söz etmemişti. Kurumsal hafıza Rum tarafında ne kadar vardır bilemiyorum ama sonra Hristofyas bu işi alevlendirdi. Bizim uyarılarımız oldu, Türkiye direk savaş gemilerini bölgeye gönderdi. Rumlar bu konuyu egemenlik hakkı olarak gördüğünü söyledi. Son olarak da Anastadias iktidara geldi ve o da ilerletti.
Neden bu denli baskı oluşturdular?
Bunun esas nedeni Rum kesiminde yaşanan ekonomik krizdi. Yaşadıkları ekonomik krizin yarattığı toplumsal baskıyı azaltmak için bu konuyu derinleştirmeye çalışıyorlar.
Rum kesimi İtalyan ENI firması ile anlaşınca ne oldu?
Rum tarafı ENI'den umduğunu bulamadı.
Rumlar'ın beklentisi, AB, ABD ve BM devreye girerek Türkiye'yi bir kenara itecek ve caydıracaklar zannettiler. Bu olmadığı gibi ENI bizim taraf ile görüşerek bir formül geliştirdi. Yani Kıbrıslı Türkler'in de çıkarılacak gazda hakkı olduğunu teyit eden bir metin ile sonuca vardı. Rum tarafı 'Bu bizim egemenlik hakkımızdır Türklerle pazarlık etmeyiz' dedi. Böyle olunca ENI bu işe öfkelenerek sondajdan vazgeçti ve bölgeyi terk etti. Alana Türk savaş gemileri gelmişti ama ENI bu uzlaşmayı kabul etmeyen Rum tarafına kızarak orayı terk etti. ENI, Rumlar'a bu kadarı da fazla diyerek olaydan çekildi.
EXXON DA ÇEKİP GİDECEK
Şimdi de EXXON mobil geldi ne olacak?
Bence EXXON Mobil de böyle yapacak ve çekip gidecek. Çünkü Rum tarafının bu konudaki duruşu, ABD, AB, Yunanistan'ın desteği Rumlar'ı şımartıyor. Kıbrıslı Türkler'in hakkının var olduğu sadece kağıt üzerinde kayıtlı bir şey değil ki... Hakkı varsa bunun da uygulamasının da olması gerekiyor. Ama Rum tarafı hayır diyor.
"Kıbrıslı Türkler'in hakkı varsa bunu ben veririm diyor. Bunu müzakere etmem.
Gönlümden kopan neyse. Meclisimde bir yasa yapacağım ve lütfedeceğim" diyor. Biz buna karşı çıkıyoruz, bizim de söz hakkımız var. Rum tarafı kendini şato gibi bir yerde görüyor.
ABD'nin 6. Filosu buraya gelince bir gerginlik yaşanır mı? Türk savaş gemileri ile 6. Filo karşı karşıya gelir mi?
6. Filo yetkilileri açıklamasında biz tatbikat için geliyoruz diyorlar. Şu an bilinmiyor.
ABD tartışmalı sularda bir şirketini koruyarak kazı yaptırır mı? Türkiye ile ilişkileri zaten çok kötü, bunu göze alır mı? İlişkilerin daha da kötüleşmesini ister mi? Neticede bu kazı yıllarca sürecek bütün o dönemde 6. filo bekçilik mi yapacak?
Akıl alır iş değil. Bana göre EXXON'da başaramayacak ve işte o zaman iyi olacak.
ABD nerede duruyor?
ABD'nin bu işle fazla ilgilendiğini düşünmüyorum. İlgileniyorsa EXXON Mobil ile ilgileniyordur. Stratejik olarak çok büyük kapasite olmadığı ve sonuçta bu durum, ABD'ye değil AB'ye yarayacak. O nedenle ilgileneceklerini zannetmiyorum.
AB hangi pozisyonda?
AB ilgileniyor, ama AB'de de tek görüşlü bir dış politika olmadığı için net bir politikada ortaya koyamıyor.
Rum tarafının aşırı bencilliği kendilerini Türkiye ile çatıştırmak istemesinden de hoşnut olmuyorlar. Türkiye ile savaşacak nedenleri de yok. Bundan dolayı Rumlar'ı çok kucaklayıcı bir tavır takınmıyor. Sorun Annan Planı'nın reddedilmesi ile başladı.
AB Annan Planı öncesinde Rum tarafını üye yapmakla hata yaptıklarını düşünüyor mu?
AB yetkililerinden çok kişi hata yaptıklarını söylüyor. Özellikle Rumlar'ın belirli konularda AB'yi de zora sokacak şekilde yokuşa sürmesi AB'yi rahatsız ediyor. Avrupa bir Kıbrıs yorgunudur şu anda. Türkiye'nin özel durumu nedeniyle yaşanan gerginlikler üzerine bir de Kıbrıs biniyor. Kıbrıs AB üyesi ve Türkiye bu ülkeyi tanımıyor ve değişik zamanlarda gaz aramalarda da sert tavır takınıyor. Rumlar Türkiye'ye karşı çok sert tepki beklerken az bir tepki ile geçiştiriliyor. Rum yönetimi AB'den Türkiye için daha sert tepki bekliyor. Hatta silahlı güçleri ile Türkiye'ye tepki beklediler. Bunları elde edemeyince hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Kırılma mı yaşanıyor?
İlk kırılma ENI firması ile oldu.
İkinci kırılma EXXON Mobil ile olursa ki bana göre olacak Rumlar bunu anlayacaklardır. Rum tarafı için şu anki durum memnuniyet verici. Ekonomi bir miktar düzeldi.
Bütün Kıbrıs'ı Rumlar temsil ediyor, Türkler'den bahsedilmiyor, egemenliği paylaşmak yok.
Onun için en iyisi statüko diyorlar. Kayıpları; Kuzey tarafındaki malları alamıyorlar.
Ama öyle görülüyor ki, Annan Planı'nda da hepsini alamıyorlardı. Rumlar da diğer toplumlar gibi refah istiyor.
Bunun için gazın çıkması gerekiyor. Gaz da ancak uzlaşma ile çıkar. EXXON Mobil de başarılı olamaz ise Rumlar çözüm yönünde motive edecektir diye düşünüyorum.
Bu kadar küçük bir ülkenin kaprislerini AB ne kadar çekecek?
Problem şu: Kıbrıs Avrupa Birliği'nde.
Bizim geçmiş liderliğimizin anlamadığı buydu. Ama bugün bazı AB ülkeleri de Rumlar'ın kaprislerinden zarara uğruyorlar.
Ama Kıbrıs AB üyesi olmuş durumda.
Ne olacak?
Çözüm dışında seçenek yok. Nasıl olacak kimse bilmiyor. Şu anda Anastadias zirvelerde çözüm baskısından kaçmak için Yunanistan'ı kullandı. AKEL'in gelinen noktayı müzakere etmek istemediği yalanını söyleyerek ara verip Kıbrıs'a döndü. Bütün bunları yaparken müzakerelerde bulunan üst düzey yetkililere "Bırakalım bu zirve işini seçimlerden sonra iki devletli çözümü görüşelim" dedi. Bunları Anastadiyas söyledi.
Bu da bana gelen doğru bilgidir. Bunu günü kurtarmak için mi, yoksa gerçek planı bu mudur bilemiyoruz. Ama bunları söyledi.
İki devlet yapısını bizim taraf çok dillendirdi fakat Rum kesiminden ilk kez duyuyoruz.
TEK SEÇENEK TÜRKİYE
Mısır, İsrail ve Kıbrıs açıklarında doğalgaz olduğu ortaya çıktı. Bu küresel bir olay mı oldu ?
Doğalgazın en büyük rezervi İsrail münhasır ekonomik bölgesinde. İsrail bu gazı güvenli sulardan geçirip Avrupa'ya aktarmak istiyor. İsrail önce Kıbrıs sorunu çözülsün Kıbrıs üzerinden Türkiye'ye oradan da Avrupa'ya ulaşsın istedi. En mantıklı olan da buydu. Bu planın Cras - Montana Görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra Yunanistan üzerinden gitmek istedi fakat o projenin maliyetleri çok yüksek olduğu anlaşıldı. O proje çok zor ve maliyetleri çok yüksektir. Bu işin doğru yolu Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmesidir.
AB, TÜRKİYE İLE ANLAŞABİLİR
Gazla birlikte Kıbrıs stratejik bir konuma mı geldi?
AB ile Türkiye arasında zirveyi Rum tarafı engellemeye çalışıyor belki de engelleyecek.
Avrupa'nın Türkiye'ye ekonomik yönden ve göçmenlerden dolayı da çok ihtiyacı da var. Bu gün Türkiye bu politikayı yürütmeseydi milyonlarca göçmen Avrupa'da idi. Bu Avrupa için bulunmaz bir nimet.
AVRUPA RUMLAR'DAN USANDI
Federal bir çözüm olmaz ise iki devlet kaçınılmaz mıdır?
Çift devletli çözümü tek seçenek demeyelim ama bu da bir seçenek olarak masada olacaktır. Bunu Anastadiyas söylediğine göre, çözüm olmadığına göre, çözüme de ihtiyacımız olduğuna göre bir anlaşma gerekmektedir. Federasyonda anlaşamıyorsak acaba iki devletli bir yapıda anlaşabilir miyiz? Ben bunu daha zor görüyorum. Ama yine de Rum tarafı statükonun devamı gibi göreceği için belki de iki devletli bir yapıyı tercih edebilir. Bundan dolayı Avrupalılar bu konudan usandılar. Öte yandan genel anlamda bakıldığında Avrupalılar, bir fikir de üretmiyorlar. Olağanüstü bir durum olmaz ise Rumlar çözüme veya Federal bir çözüme razı olmayacaklar. Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde her şeyi net bir şekilde göreceğiz.
ALİ DEĞERMENCİ