En çok üzüldüğüm tamamıyla yalanların diz boyu olduğu dürüstlükten tamamen uzak... 15 Temmuz'la ilgili olarak gerek Sayın Başbakan'a yapılan itham gerekse şahsımla ilgili itham çok ağır. TV kayıtlarında saat 23:17'de Kılıçdaroğlu'nun nerede olduğu belli. Atatürk Havalimanı'nda. Ben daha ortada yokum, Marmaris'teyim. Beyefendi tanklarla görüşme yapıyor önü açılıyor Bakırköy'e belediye başkanına gidiyor. Orada olduğuna dair kahve içmesi vesaire çekimler belgeli olarak elde var.
Meclis'te o terbiyesizliği yapan kişi; cumhurbaşkanına karşı el kol parmak sallayan kişi (CHP'li Özgür Özel) terbiyesizin tekidir. Ben aşağıda oturmuyorum; oturduğum makam yukarıda. Onun için oradan ona verilecek herhangi bir cevabım olmadı ama aşağıda olmuş olsam onun sadece ağzının payını değil ona verilmesi gereken dersin en büyüğünü verirdim.
Bunun ötesinde senin 15 tane vekilin partinden ayrılıyor sözde İyi Parti'ye geçiyor. Sözde İyi Parti de bugün onların koltuklarında o geçenler var mıydı, onlar oturdu mu? Bu nasıl bir iş? Ahlaki bir yanı olabilir mi bunun? Güneş Motel olayından çok daha vahim. Parlamentomuzun bu duruma düşmesi gerçekten felaket. (Abdullah Gül'ün adaylığı) O benim sorunum değil, bilemem. (Hesapları etkiler mi? Birinci turda çıkmak istiyorsunuz) Ben hiç böyle bir şey söylemedim. Siyasette tüm kadrolarımızla çalışırız, ondan sonra da neticeyi alırız.