Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Özbekistan arasındaki ekonomik ve ticari yaklaşımların sırf kar ve maddi kazanç amaçlı olmadığını vurguladı.
Erdoğan ve mevkidaşı Şevket Mirziyoyev, Özbekistan EXPO Merkezi'nde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen "Türkiye-Özbekistan İş Forumu"nda Türk ve Özbek iş adamlarına hitap etti.
Özbekistan'ın, Orta Asya nüfusunun yarısına yakınını barındıran güçlü tarım sektörüne ve sanayi potansiyeline, zengin doğal kaynaklarına sahip, yatırım alanları bulunan kardeş bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, bütün Orta Asya ülkelerine ve Afganistan'a komşu tek ülke Özbekistan'ın coğrafi konumunun da önemli bir avantaj teşkil ettiğini söyledi.
Erdoğan, Özbekistanlıların 27 yıl önce bağımsızlığını kazanmasının ve Özbek bayrağının yeniden göklerde dalgalanmasının Türkiye'de coşkuyla karşılandığını anımsattı.
Türkiye'nin, Özbekistan Cumhuriyeti'ni ilk tanıyan ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin bağımsızlık sonrasında atılan milli ekonominin tahkimi önündeki adımları da bütün gücüyle desteklediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk yatırımcıların, Özbekistan'ın kalkınmasında etkin rol oynadığını ifade ederek, "O dönemde Türk şirketleriyle yapılan projeler, bugün de Özbekistan ekonomisine önemli katkılar sağladı. Fergana ve Buhara petrol rafinerileri, yenilenen havalimanı, terminalleri, ilk şeker fabrikası hep sizlerin eseridir." diye konuştu.
Semerkant'a 2016 yılında yaptığı ziyareti anımsatan Erdoğan, "Bu ziyaret artık yepyeni bir dönemin kapılarını açmış, kardeşliğimizi teyit eden siyasi irademizi tazelemiştir." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, iki ülke arasındaki iş birliğinin mevkidaşı Mirziyoyev'in geçen yıl Türkiye'yi ziyaretiyle daha da kuvvetlendiğini kaydetti.
İki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik ortaklık düzeyine yükseltildiğini, bu seyahatle de ilişkileri bir ileri aşamaya taşıdıklarını bildiren Erdoğan, "Stratejik ortaklığımızın pratikte de uygulamaya konulması için gerekli mekanizmayı, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyini artık kuruyoruz." şeklinde konuştu.
"İNSANLARIMIZ BİRBİRİNE DAHA DA YAKINLAŞMIŞTIR"
Türkiye'nin, dünyanın 17'inci, Avrupa'nın da altıncı büyük ekonomisi olduğuna işaret eden Erdoğan, 81 milyon nüfusu ve 390 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle Türkiye'nin çok büyük bir pazar olduğunu söyledi.
Erdoğan, dünyanın en büyük 250 müteahhitlik şirketi listesinde 2016'da 46 Türk firması bulunduğunu, Türkiye'nin bu bakımdan dünyada ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
Özbekistan hükümetinin yerli ve yabancı girişimcilere yönelik müzahir tutumunun, iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye esas alan tasarruflarının Özbekistan'ı her zamankinden daha cazip ve güvenilir kıldığı değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, Türkiye olarak Özbekistan'a hedeflerini gerçekleştirme yolunda ellerinden gelen her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurguladı.
Erdoğan, "Gerek vatandaşlarımıza vize muafiyeti sağlanması gerek İstanbul-Semerkant uçak seferlerinin başlamasıyla insanlarımız birbirine daha da yakınlaşmıştır." dedi.
Özbekistan'ın ticari alanda çok önemli reformlar gerçekleştirdiğine değinen Erdoğan, "Doğrusu az önce aldığı alkışlarla ben Şevket kardeşimi kıskandım." demesi üzerine, salondaki Türk iş adamları tarafından ayakta alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzerine, "Demek ki bu alkışları hak ediyor ve dakikalarca bütün katılımcılar ayakta alkışladı. Darısı başımıza." dedi.
Salonda bulunan ve bir dönem Türkiye'de futbol oynayan Şota ve Arçil Arveladze kardeşleri konuşması sırasında yanına çağıran Erdoğan, "Artık bizdeki futbol hayatları bitti, şimdi de Özbekistan'da takım çalıştırıyorlar." bilgisini verdi.
"SIRF KAR VE MADDİ KAZANÇ AMAÇLI DEĞİL"
Türk ürünlerinin Özbek tüketiciler nezdinde itibar gördüğünü, kendilerinin de iş adamlarını ve girişimcileri Özbekistan'a yatırım yapmaya teşvik ettiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tarihi İpek Yolu'nun parçası olan, birbirine kardeşlik bağıyla bağlı ülkelerimiz çok daha büyük başarılara birlikte koşacaktır. Burada çok önemli bir noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyorum, ülkelerimizin birbirine ekonomik ve ticari yaklaşımı sırf kar ve maddi kazanç amaçlı değil, olmamalıdır. Ekonomik, ticari ilişkilerimizi aramızdaki kardeşlik bağlarını güçlendiren birer sıçrama tahtası olarak görmeliyiz. Tıpkı iki kardeş gibi biri yükseldikçe diğeri de yükselen, iyi ve kötü gününde dayanışma içinde olan, birbirine asıl bu yönden bağlı ülkeler olduğumuzun bilinciyle hareket etmeliyiz. Birbirimizin kazancını kendi kazancımızdan daha önce tutmak kardeşliğimizin gereğidir. Açıkçası biz, bu inançla hareket ettik, ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dostunla gönüldaş ol, yaptığı işte birlik ol." Özbek deyişini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Sizlerin de buradaki ve ülkemizdeki yatırımlarınızda bu prensibi, bu bakış açısını muhafaza edeceğinize inanıyorum. Türk ve Özbek iş adamlarının da birbirlerine karşı açık, dürüst, birbirlerinin her zaman yanında ve gönüldaş olmalarını arzu ediyorum. Karşılıklı fayda ve güven temelinde daha da ileriye gitmek için hepimize büyük sorumluluk düşmektedir. Sizlerin de bu sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğinizden şüphem yoktur."
"YAPICI DİYALOĞU KORUMAYA ÖZEN GÖSTERMELİYİZ"
Özbekistan'ın istihdamına ve ihracatına önemli katkılar sağlayan yatırımcılara yenilerinin eklenmesinin özellikle turizm, inşaat, tarım, tekstil, dericilik ve imalat sektörlerindeki yeni imkanların değerlendirilmesinin önemli olduğunu belirten Erdoğan, her bakımdan ortak iş etkinliklerine süreklilik kazandırılması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, "Her zeminde yapıcı diyaloğu korumaya özen göstermeliyiz. Şunu hiçbir zaman unutmayın, el birliği içerisinde aşamayacağımız sorun bulunmuyor. İrade ve kararlılık oldukça inşallah tüm yollar açılacak, her şey çok daha kolay olacaktır. Bir kez daha hatırlatmak isterim ki bizim Özbekistan'la dostluğumuz eskidir ve ebedidir." ifadesini kullandı.
Kardeşler arasında mesafelerin, sınırların ve zaman zaman karşılaşılan engellerin hiçbir önemi olmadığını vurgulayan Erdoğan, merhum Erkin Vahidov'un "Bana dostlar verdin, dostluk ki hikmettir. Yalnızlık derdine sadece o şifadır, alemde hangi rahatlık varsa ondan vazgeçip onu ilk önce dostuma reva görürüm. Yüreğimi al, razıyım fakat beni dostlarımdan ayırma." dizelerinin, Türkiye ile Özbekistan arasındaki tüm münasebetlerin geleceğine ışık tutacağına inandığını söyledi.
Erdoğan, Özbek misafirperverliğini kendilerine gösterdiği için mevkidaşı Mirziyoyev'e teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.