Salih Mirzabeyoğlu'nun beyin ölümü gerçekleşti

Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle cuma günü hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Salih Mirzabeyoğlu'nun beyin ölümünün gerçekleştiği öğrenildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :07 Mayıs 2018 , 00:00 Güncelleme Tarihi :07 Mayıs 2018 , 20:07
Salih Mirzabeyoğlu’nun beyin ölümü gerçekleşti

İÇİNDEKİLER

İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi (İBDA/C) davasından hükümlüyken yapılan yeniden yargılama sonucu 2016 yılın beraat eden Salih Mirzabeyoğlu(Salih İzzet Erdiş) Cuma günü beyin kanaması geçirdi. Yalova Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alınan Mirzabeyoğlu'nun beyin ölümünün gerçekleştiği öğrenildi.

SALİH MİRZABEYOĞLU KİMDİR?
Salih Mirzabeyoğlu, 10 Mayıs 1950 tarihinde Erzincan'da doğdu. Eskişehir'de Fatih İlkokulu (1962), Mehmetçik Ortaokulu'nu (1965) bitirdi (1968). Yazı ve şiirleri lise yıllarında Babıali'de Sabah gazetesinde yayınlanmaya başladı (1965). 1968 yılında Atatürk Lisesi'ni bitirdi. 15 yaşında Necip Fazıl Kısakürek ile karşılaştı ve Nakşibendi tarikâtına katıldı.

Mirzabeyoğlu'nun ismi 1970' lerde duyulmaya başlandı. İslami gençlik hareketlerinden biri olan Akıncıların kurucusuydu. Gençliğinden itibaren Milli Görüş gömleğini üstüne giymişti. Salih Mirzabeyoğlu'nun genç yaşına rağmen sözüne itibar ediliyordu. Konferanslar veriyor, çevresinde İslam'a gönül veren dinamik gençler toplanıyordu. 1970'lerin ikinci yarısında kurulan Akıncılar Derneği'nin kurucuları arasındaydı. Derneğin politikalarının savunulduğu Gölge ve Akıncı Güç gibi dergileri çıkarttı. Necip Fazıl Kısakürek onun kaleminden çok etkilenmiş, ''Benim 40 senedir aradığım ses buydu'' demişti.

1975 yılında gölge adlı dergi çıkarttı ve ilk defa Mirzabeyoğlu soyadını orada kullandı. Akıncı Güç (1979) adlı dergi çıkarttı. Necip Fazıl Kısakürek yönetimindeki Büyük Doğu-Rapor (1979-80) seçkisinde yazılar yazdı. 1991 yılında Amerika'nın Irak'a saldırmasıyla oluşan dönemin siyasi atmosferi içerisinde tutuklandı.

28 Şubat askeri darbesiyle birlikte bir gün çocuğunu okula götürürken 1998'de gözaltına alındı. Hakkındaki suçlama sonrasında yasadışı İBDA-C örgütüne liderlik yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. Savunmasında kendisini bir teorisyen olarak bıçak yapan birine benzetecekti. İsteyen et keser, isteyen o bıçağı başka amaçlarla kullanırdı.