İsrail’in Hitler’den farkı yok

Tüm dünya, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulme tanıklık etti. En sert tepki, Türkiye’den geldi. İstanbul Üniversitesi Milletler Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaya, yaşanan bu felaketi TAKVİM’e değerlendirdi. “Yapılanlar, katliamın daha altında bir şey değildir” dedi...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :21 Mayıs 2018
İsrail’in Hitler’den farkı yok

İÇİNDEKİLER

İSRAİL, yıllardan beri Filistin halkına terör uyguluyor. Katliamlar yapıyor. İnsanlık ve savaş suçu işliyor. Fakat uluslararası kamuoyundan hiçbir yaptırımla karşılaşmıyor. Uluslararası hukuka aykırı olarak Kudüs, 'başkent' ilan ediliyor. ABD, büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyor. Bunları protesto eden yüzlerce Filistinli kadın, çocuk, yaşlı İsrail tarafından katlediliyor. İstanbul Üniversitesi Milletler Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaya, İsrail'in devlet terörünü ve katliamlarını TAKVİM Gazetesi için değerlendiriyor...

ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e açması ve İsrail'in günlerdir sivil insanları katletmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
30 Mart'tan itibaren İsrail, 100 kişiden fazla Filistinli'yi katletti.
Daha önceki olayları da göz önüne alırsak, binlerce kişinin İsrail Devleti tarafından öldürüldüğünü görürüz.
Uluslararası hukuk, İsrail'e bu tür müdahale hakkı tanımıyor. Dolayısıyla İsrail'in gerçek mermi kullanarak protesto gösterisinde bulunan kişilere yapmış olduğu müdahale hem orantısız kuvvet kullanmayı içeriyor, hem de uluslararası insan hakları kurulunun birçok kuralını ihlal ediyor.


Prof. Dr. İbrahim Kaya, İsrail'in savaş suçundan yargılanabileceğini söyledi.

İsrail Devleti, bu eylemleri planlı şekilde mi yapıyor?
İsrail Devleti'nin makamlarından yetkili kişilerin bu emri verenler hakkında soruşturma yürütmesi ve İsrail'in iç hukukuna göre cezalandırması gerekir.
Zaten görülüyor ki, yetkili kişiler emri vermişler. Onların uluslararası hukuk gereğince mesul tutulması söz konusu olabilir. Bunu İsrail yapmadığı için uluslararası yargı mercilerinden bu tür yargılamaların yapılmasını bekleyebiliriz.

Burada görev kime düşüyor?
Burada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne iş düşüyor. BMGK Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde bu kişilerin hem savaş suçu hem de insanlığa karşı suç bağlamında cezalandırılması hususunda gerekli adımları atabilir. Ancak orada da konunun tıkandığını söylüyoruz. ABD, BMGK'nin daimi üyesi olması nedeniyle bu tür bir teşebbüs karşısında veto yetkisini kullandı ve kullanacaktır. Kaldı ki, daimi üyelerden de bir adım atılmadı.

İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLİYOR

İsrail'in işlediği suçların mahiyeti nedir?

İsrail Devleti, uluslararası hukuku ihlal etmiştir. İdam cezası, uluslararası cezalardan kaldırıldığı için müebbet hapis cezası verilmesi gerekir. Bu suçlar uluslararası hukukta, evrensel hukukta ceza yetkisini meşru kılan suçlardır. Sadece öldürülen bir kişiye değil bütün insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Evrensel ceza yetkisi olduğu için herhangi bir devletin yargılama yapması bu kişiler hakkında ceza yargılaması başlatması mümkündür.
Herhangi bir devletin, İsrail ya da Filistin'in bile değil ceza yargılamasını başlatması gerekir. Bunlar evrensel mahiyette bir suç olduğu için yargılama mahiyetinde bulunması mümkündür. Bugüne kadar bu tür yargılamaya bir devlet girişmiş değildir.

Herhangi bir devlet mi?
Bu tür fiiller evrensel konulardır.
Herhangi bir ülkenin yargılama imkanı vardır ve meşru yargılamalardır.
Bunların belirli bir eşiğin üzerine çıkması durumunda, son olaylarda 100'ün üzerinde sivil insanın hayatı söz konusu olmuştur. Evrensel yargının kullanılmasının önünde bir engel kesinlikle yoktur. Ama siyasi sebeplerle hiç bir devlet bugüne kadar bunu yapamadı.

YAPILANLAR KATLİAMDIR
İsrail'in yaptıklarını nasıl ifade edebiliriz?

Bugün İsrail Devleti'nin yaptıklarına karşı burada katliam sözcüğünü çok açık kullanabiliriz. İsrail'in yaptıkları kesinlikle katliamdır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi açıklamasında da katliam sözcüğü kullanılıyor. Aynı zamanda BM İnsan Hakları temsilcilerinin yaptığı birçok açıklamada da, katliam sözcüğü kullanılmıştır. Yapılanlar katliamın daha altında bir şey değildir.

Sadece yargılama değil, bu konuda başka somut adımlar atma cesaretini gösteremediler. Devletlerin yapmış olduğu uygulamalar sadece kınama mesajları yayınlamak... Uluslararası örgütler için de aynı şey söz konusu.

Neler yapılabilir?
Bu katliamı gerçekleştirenler veya emri verenler hakkında BMGK'ne başvurması gerekir. Uluslararası Ceza Mahkemesi, ki ciddi şekilde sorgulanıyor.
Oraya yapılacak bir müracaatlar söz konusu olabilir. Bu yargılamanın nasıl yapılacağına dair akademik toplantılar yapılabilir. Herhangi bir devletin dava sürecini başlatmasının yanı sıra; karşılıklı olarak İsrail ile o devletin hava uçuşlarını iptal etmektir. Ticari ilişkilerin kesilmesi...
Diplomatik ilişkilerin sona erdirilmesi.
Sadece bir süre için büyükelçinin geri çağrılması değil, diplomatik ilişkilerin kesilmesi de uluslararası hukukun uygun gördüğü yaptırım yöntemlerinden bir tanesidir. İkili anlaşmaların sona erdirilmesi de yapılabilir.

İnsanlığa karşı suç ne demek?
Cinayet suçu demek. Bir kişinin, başka bir kişiyi öldürmesi... Uluslararası hukukta sistematik olarak çok sayıda kişinin uluslararası hukuk kuralları ihlal edilerek öldürülmesi var. Sadece öldürülen kişiler değil, sadece bir günde katledilen 60 kişi değil bütün insanlığa karşı işlenmiş kabul ediliyor. Gelecekte başka suçların işlenmesini engellemek için bütün insanlığın bütün devletlerin söz hakkı oluyor.

İLK KEZ TÜRKİYE YARGILADI
İsrail uluslararası alanda hiç yargılanmadı mı?
Mavi Marmara hadisesinde, özellikle Türkiye'de yapılan yargılamalar ve konunun uluslararası ceza mahkemesine taşınmış olması İsrail yetkilileri nezdinde ciddi bir endişeye yol açmıştı. İlk defa bu kişiler cezasızlıktan istifade edemeyeceklerdi.
İlk defa yargı merci önüne çıkacaklardı.
Bundan dolayı bu konudan kurtulmak için çok çaba sarf ettiler. Burada uluslararası hukuk ve BM nezdinde ve uluslararası kamuoyu nezdinde hukuka göre haksızlığı tescillenme riski ile karşılaştılar.

20. yüzyılın en büyük faşizmi Hitler tarafından Yahudiler'e karşı uygulandı. Bugün nasıl oluyor da Yahudiler, aynı faşizmi Filistinliler'e uygulayabiliyor?
Alman Nazizmi ve ırkçılığından en fazla muzdarip olmuş millet Musevi milletidir.
Bu acıları çekmiş halktan oluşan bir toplumun devletinin benzer şeyleri, başka insanlara yapması inanılmaz bir durumdur.
Dün en fazla onlar muzdarip olduğu için en fazla onlar hoşgörüye, başka insanların haklarına saygıya onların yönelmesi beklenir. Bu durum çok şaşırtıcıdır.

KUDÜS'Ü BAŞKENT İLAN EDEMEZ

İsrail, bu katliamdan yargılanır mı?
Konumu ne olursa olsun bu kişilerle ilgili yargılama yapmak ve yakalama kararı çıkarıp İnterpol'e sunmak mümkündür. Bugün İsrail Devleti Başbakanı Netenyahu'nun yargılanmasına, devletler karar verebilir. Uluslararası hukuk buna bu tür opsiyon verebiliyor.

BMGK'nın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
1967 yılında Kudüs işgal edildiği zaman BMGK, 242 sayılı kararını aldı ve işgalin sona erdirilmesini istedi. 1968 yılında 251 sayılı kararda İsrail'in Kudüs'te yapmış olduğu askeri geçit töreninin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Bakın basit bir askeri geçit töreni uluslararası hukuka aykırı... 2018'de kalıcı olarak Kudüs'ü, İsrail başkenti olarak kabul ederek bazı devletler büyükelçiliklerini buraya açtılar.
Çok basit görülen hukuk ihlaline, gereken cevap verilmediği taktirde konu ne kadar büyük boyuta gelebiliyor. Yüzlerce, binlerce kişinin hayatına mal olabiliyor. Hukuk ne emrediyorsa acilen uygulanması gerekiyor.

SAVAŞ SUÇU
Bugün yargılamalar başlatılırsa ne kadar bir cezadan bahsediyoruz?
Soykırım suçu pek tartışmalı olabilir fakat, 'Savaş Suçu' ve 'İnsanlığa Karşı Suçlar' bakımından ikisi de aynı nitelikteki suçtur.
Hitler'in suçları içinde soykırım da var, fakat Hitler sadece soykırım yapmadı.
İnsanlığa Karşı ve Savaş Suçu da işledi. Tıpkı bugün, İsrail'in işlediği savaş ve insanlığa karşı suçlar gibi. Bunlar gayet net bir şekilde nitelendirilebilir.

YOK SAYIYOR
AİHM'e başvurulabilir mi?
Hayır. Çünkü İsrail, Avrupa Konseyi ülkelerden bir tanesi değildir. Eğer Konsey üyesi olmadığından mahkemenin yetkisi söz konusu değildir.

Yargılamalar başlarsa İsrail'in gasp ettiği topraklarla ilgili bir sonuç çıkar mı?
Diğer devletler meşru yöntemlere başvurmadıkları sürece, İsrail bu kurallar yokmuş gibi davranıyor.
Ama kuralların var olduğunu devletler gösterebilirler.

ALİ DEĞERMENCİ