ABD’nin Türkiye’ye tehditlerinin arkasındaki gerçekler

Gezi, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimi… Hepsinde de taşeronlarıyla saldırdı. Hedef Türkiye’ye diz çöktürmekti. Şimdi de ABD açıkça bir papaz bahanesiyle tehditlerle Türk ekonomisine saldırı başlattı. ABD’nin beslediği terör örgütleri FETÖ ve PKK ile paralel biçimde CHP ve HDP gibi ABD suflesinde siyaset yapan partiler de “ekonomi kötü, dolar bu yüzden yükseliyor” propagandasıyla Türkiye’ye ABD merkezli saldırının yerli işbirlikçiliğini yürütüyor. Peki gerçek ne? İşte 1 Ağustos itibariyle Türkiye’ye yaptırım tehdidinde bulunan ABD’nin hesabı ve ekonomiye dair gerçekler…

ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla Amerikalı papaz Andrew Brunson'ın tutukluğunda kilit rol oynadıklarını gerekçe göstererek Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu yaptırım listesine koydu. Bu karardan önce ABD Başkanı Donald Trump ve evangelist yardımcısı Mike Pence, sosyal medya hesaplarından Türkiye'ye papaz için yaptırım tehdidinde bulundular. 15 Temmuz'da kanlı darbe girişimiyle bir terör örgütü başı olduğu artık net biçimde ortaya çıkmasına rağmen, ABD ısrarla FETÖ'nün arkasında durdu, ülkesinde sahip çıkmaya devam etti. Türkiye'nin uluslararası hukuk çerçeverindeki tüm başvuruları da sonuçsuz bırakılarak ABD aslında 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminde FETÖ'nün arkasında durduğunu açık etti. FETÖ ile ilişkisi de ortaya çıkan papaz Brunson için ise Türkiye'ye ekonomik bir "savaş" açtı. FETÖ, PKK ve bu terör örgütleriyle paralel bir söyleme sahip olan CHP'nin dolardaki artışı Türk ekonomisinde bir kriz varmış gibi kullanması da Türkiye'ye yönelik ABD merkezli ekonomik saldırının bir ayağında yer alıyor.

AMAÇ TÜRKİYE'YE DİZ ÇÖKTÜRMEKTİ

2013 yılında Gezi kalkışması, hemen birkaç sonrasında 17-25 Aralık'taki saldırı ve 15 Temmuz 2016'da gelen kanlı ve hain darbe girişimi. Tümünde de ana aktör FETÖ'ydü ve ABD arka planda kalarak, büyüyen Türkiye'yi hedef aldı. Amaç Türkiye'ye diz çöktürmekti. O gün de ekonomi üzerinden bunu yapmaya çalıştılar, bugün de aynısını…

ABD İSTEDİĞİNİ ALAMAYINCA TÜRKİYE EKONOMİSİNİ HEDEF ALDI

ABD siyaseten istediğini alamadığı her dönemde önce Türkiye ekonomisini hedef aldı. Mayıs 2013'te borsa rekorlar kırıp, dolarda tarihi düşüşler yaşanırken Gezi Parkı ortaya çıktı ve Türkiye 157 milyar dolar kaybetti.

BUGÜN DE YENİ BİR OPERASYONLA KARŞI KARŞIYAYIZ

17-25 Aralık, 15 Temmuz gibi bugün de yeni bir operasyonla karşı karşıyayız. ABD'nin evangelist yönetimi Papaz Brunson'u istiyor. Türkiye ise FETÖ ve PKK ile işbirliği yapmış CIA ajanını vermiyor. ABD bunun için Türkiye'yi cezalandırmak istiyor, bunun için ekonomiyi hedef alıyor. Dün gece dolar 5 lira seviyesinde gittiğinde başta FETÖ, PKK gibi terör örgütü mensupları gibi CHP ve HDP'ye yerleşen "hain hücreler", "Ekonomi kötü yönetiliyor, dolar bu yüzden yükseliyor" propagandasına başladı.

Oysa mesele ekonominin durumu değil; ABD'nin Türkiye ekonomisini açıkça hedef almasıydı... "Gol" diye ABD'nin yaptırım kararına sevinen sözde solcu Ahmet Şık gibi isimler HDPKK içindeki ihanet hücrelerine yerleştirilmiş isimlerden biri… Bugün, CIA ajanı Papaz Brunson'u kullanarak iç siyasette nefes almak isteyen Trump, Türkiye'ye karşı ekonomik sonuçlarının ağır olmasını istediği yeni bir operasyon yapıyor.

PEKİ BUNU NASIL YAPIYORLAR?

Önce dün akşam Bloomberg aracılığıyla "yaptırım" sinyalini vererek ekonomiyi hedef aldılar, piyasalardaki kırılganlığı tetiklediler. Dolar 4.95'in üzerine çıktığında ise Beyaz Saray açıklaması geldi ve kur 5 TL'yi gördü. Ama hala "Ekonomi kötü, dolar bu yüzden böyle" diyenler de bu ekonomik terörün işbirlikçiliğini yürüttü. Yani doların dün 5 TL'ye ulaşması, Türkiye ekonomisinin iyi ya da kötü olmasıyla ilgili değildi.

Ekonomi "kötü" olduğu için değil, ABD yaptırımlarla Türkiye'yi hedef aldığı için kur yükseliyordu…

ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelmanın" "Türkiye'nin ekonomisinin sorunlu olduğu bir dönemde ABD'nin yeni bir kozu var" sözü de işte operasyonu ele veriyor. Kısaca ABD istediğini almak için, ekonomik saldırıyı bir koz olarak kullanıyor... Dünyanın en güçlü ekonomisi ABD Türkiye'ye yaptırım uygulayacağını açıklıyor. Bu saldırı değil de nedir?

Dünyanın en büyük ekonomisi, FETÖ ve PKK ile işbirliği yapmış bir CIA ajanı sebebiyle saldırıyorsa, dolar da yükselir. Bu da çok normal.

WSJ'NİN SKANDAL ANALİZİ EKONOMİK OPERASYONUN ANA NEDENİNİ ORTAYA KOYUYOR

The Wall Street Journal'de bugün "Sultana Yaptırımlar" başlığıyla yayınlanan analiz, ekonomik operasyonun ana nedenini ortaya koyuyor:

"Papaz Brunson'un serbest kalması"

Bizdeki ABD beslemeleri ise ısrarla, "Ekonomi kötü" diyerek ABD saldırısını perdelemeye çalışıyor.

ABD'Lİ ESKİ BAŞKANIN ÇIKIŞI SALDIRININ ANA HEDEFİNİ AÇIKLIYOR

Eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın danışmanı Julianne Smith, bugünkü saldırının ana hedefini şöyle açıklıyor:

"İlişki artık resmi olarak krizde ve Erdoğan için tek çıkış yolu, en nefret ettiği şeyi yapmak: Geri adım atmak."

Birileri "ekonomi kötü" demeye devam edecek mi?

"POLİTİKA DEĞİŞİMİ OLMAZSA PİYASA TÜRKİYE'Yİ CEZALANDIRABİLİR"

Seçimlerin hemen ertesinde, 25 Haziran'da Bloomberg'in attığı manşeti hatırlayın:

"Politika değişimi olmazsa piyasa Türkiye'yi cezalandırabilir"

Açıkça tehdit ediyorlar, açıkça "Ya bize uyacaksınız, ya da cezasını çekeceksiniz" diyorlar.

BİZ BUNU GEZİ'DE, 17-25 ARALIK'TA, 6-7-8 EKİM OLAYLARINDA GÖRDÜK

Biz bunu Gezi'de gördük, 17-25 Aralık'ta gördük, 6-7-8 Ekim olaylarında gördük… Biz bunu DEAŞ - DHKP/C vardiyalı terör eylemleri esnasında gördük, çukur eylemlerinde ve 15 Temmuz'da gördük… 2001 Şubat Krizi'nde bir anda yüzde 100 artan dolar, 2006'dan sonra uzun yıllar aynı seviyelerde kalmıştı.

2013'teki Gezi kalkışması ile yeniden yükselen dolarda, özellikle 17-25 Aralık ve 15 Temmuz saldırıları sonrası ciddi yükselişler yaşandı.

ABD, Türkiye'ye siyaseten diz çöktürmek istediği her dönemde, ekonomimizi hedef aldı. Gezi öncesi 1.77 olan dolar, kalkışma sonrası 1.98'e yükseldi. 17-25 öncesi 1.98 olan dolar, hemen sonrasında 2.18'e ulaştı.

2014'teki 6-8 Ekim olaylarında 2.13 seviyesindeki dolar, 2015 çukur eylemleri sürecinde 2.91'e yükseldi. 15 Temmuz öncesi 2.93 olan dolar, hain darbe girişimi sonrası 3.45 seviyesini gördü.

SON 4 AYDA 3 BÜYÜK OPERASYON YAPILDI

Son 4 ayda Türkiye ekonomisine 3 büyük uluslararası operasyon yapıldı.


Türkiye'de döviz kurlarındaki artış yüzde 90 oranında dış baskı ve dışarıdan manipülasyon kaynaklı. Fotoğrafb çok net; Türkiye, askeri ve siyasi olarak ABD'ye tam köle olmayı kabul eder, Suriye'de sözde bir PKK devletine, Kudüs'ün ve Gazze'nin tamamen işgaline göz yumarsa Türkiye ekonomisine operasyon da biter.

ABD, siyasi hedeflerine ulaşmak için Türkiye ekonomisini hedef almaktan hiç bir zaman vazgeçmedi, geçmeyecek de…

DÖVİZ KURLARI NEDEN YÜKSELİYOR?

İşte cevabı burada; ABD merkezli ekonomi merkezleri, uluslararası fon yöneticilerine "Türkiye'ye ekonomik ve siyasi yaptırımlar geliyor" haberini yayıyor. Fon yöneticileri de daha çok para kazansınlar diye Türkiye'ye faizleri artırın baskısı yapıyor, Türkiye artırmıyor, buna direniyor.

Ekonomi üzerinden yaşananların da tüm perde arkası bu.

ABD'nin Türkiye'deki beslemeleri Sözcü, Diken, T24 gibi medya taşeronlarının "Ekonomi kötü, dolar bu yüzden yükseliyor" şeklindeki algı operasyonu, ABD'nin kirli tehditlerini gizleme amacı taşıyor.


GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.