Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'dan sonra Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da FETÖ'nün tetikçisi Can Dündar'a kucak açtı. Cumhurbaşkanı Macron, Elysee Sarayı'nda Can Dündar'ı kabul etti. İkilinin görüşmesi bir saat sürdü.
İhanet görüşmesinin detaylarını bu sözlerle anlattı:
"Fransız Cumhurbaşkanı'nı ziyaret ettik. Emmanuel Macron, Başbakan'ını uğurladıktan hemen sonra bizi, Saray'da Bakanlar Kurulu'nun toplandığı büyük salonda ağırladı."
İHANET SELFİESİ
Vatan haini Can Dündar Fransız Sarayı'ndaki görüşme sonrası Macron ile selfie de çektirmiş.
ALMANYA CUMHURBAŞKANI DA KABUL ETMİŞTİ
Casuslukluk yaptığı gerekçesiyle hakkında yakalama kararı olan Can Dündar'ı Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da kabul etmişti. Dündar'ı Bellevue Sarayı'nda kabul etmişti.
İTALYA BAŞBAKANI'NA DA YALVARMIŞTI
MİT tırları soruşturması kapsamında hapse giren Can Dündar, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" kararının ardından gece yarısı apar topar tahliye edilmişti. Dündar'ın, Hürriyet'ten Ayşe Arman'a verdiği röportajda ilginç bir detay göze çarpıyor. Dündar, hapisteyken İtalya Başbakanı'na yazdığı bir mektupta "Bizi de mülteciler gibi pazarlık konusu yapın" demiş.
İşte Can Dündar'ın ağzından o mektuptan bir kısım: "İtalyan Başbakanı'na yazdım. Tam da Avrupa Birliği zirvesine girecek. "Tamam mülteciler için giriyorsunuz pazarlığa ama bizi unutmayın, biz de buradayız! Biz Avrupa değerlerini savunuyoruz, insan haklarını savunuyoruz...".
HAKKINDA YAKALAMA KARARI VAR
Nöbetçi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturma kapsamında, Can Dündar hakkında "Almanya'da yaşadığının belirlenmesi, kendisiyle ilgili soruşturma ve kovuşturmaların sonuçsuz kalması için kaçtığı yönünde şüphe uyanması" gerekçeleriyle yakalama emri düzenlenmesine hükmetmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, aralarında Dündar'ın da bulunduğu Cumhuriyet ve gazetenin imtiyaz sahibi konumundaki vakıf yöneticileri hattında "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir olduklarına", 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre önce darbe meşrulaştırıcı yayınlar yapıldığına dair iddia ve tespitler üzerine, "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından soruşturma başlatıldığı ifade edilmişti.