Başkan Recep Tayyip Erdoğan döviz kurundaki dalgalanma başta olmak üzere ekonomiyi olumsuz etkileyen tüm hadiseleri serbest piyasanın dışına çıkmadan çözmenin mücadelesini verdiklerini belirterek, "Karşı karşıya bulunduğumuz sorunların sebebi ne olursa olsun milletimizin bize gösterdiği güveni hak edebilmek için çözmekte kararlıyız" dedi. Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları (TESK) Konfederasyonu'nun 20'nci Olağan Genel Kurulu'nda şu mesajları verdi:
Son 5 yılda yaşadıklarımızın şahidi sizlersiniz. Terör örgütlerini üzerimize salmaktan, ekonomik tetikçiliğe kadar her türlü saldırıya maruz kaldık. Ekonomimizi olumsuz yönde etkileyen tüm hadiseleri serbest piyasanın dışına çıkmadan çözmenin mücadelesini veriyoruz. Benzer sorunlarla karşılaşan kimi ülkelerin serbest piyasa ekonomisine uymayan yöntemlerle nasıl çözdüklerini gayet iyi biliyoruz. Ama biz bu yollara tevessül etmedik, etmeyeceğiz.
Yaşadıklarımız, eksiklerimizin, yapısal sorunların ötesinde bir anlama sahip. Sorunların sebebi ne olursa olsun milletimizin bize gösterdiği güveni hak edebilmek için çözmekte kararlıyız. Bunun için gerekli adımları birer birer atıyoruz.
Özellikle faiz konusundaki hassasiyetim aynı. Merkez Bankası bağımsızdır. O kendi kararını kendisi alır ama bunun dışında özel sektöre ait bankalar var. Merkez Bankası'nın açıkladığı karara göre bakıyorsunuz 50'lere varan şu anda faiz uygulaması var. Böyle yüzde 50 kârlılıkla çalışan var mı? Bu ancak esrar eroin tüccarlarında olur. Bu gerçek ortadayken faiz denilen bu sömürü aracını kullanmaya asla aracı olamayız vesile olamayız.
Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Ama yok enflasyon sebeptir, faiz neticedir diyorsan bu işi bilmiyorsun arkadaş. Ben bu güne kadar Merkez Bankası'nın enflasyon rakamlarını tutturduğunu görmedim. Tahmin tutmadığı için de yılın birinci çeyreğinde, ikinci çeyreğinde yeniden enflasyon oranı revize edilir. Faizi sen belirliyorsun ama enflasyonu sen belirlemiyorsun. Senin attığın yanlış adımlar neticesinde ortaya çıkıyor. Bedelini kim ödüyor? Millet.
TÜSİAD 'faiz çok yüksek' diyor. Ben de diyorum ki bu yüksek faizi düşürelim. Ama reel sektörün yanında, ama finans sektörü de yanlarında. Geçenlerde baktım bir reel sektör temsilcisi bana soruyor. "Başkanım yüzde 42 faiz istediler benden." Ne kadar için 5 milyon lira için. 5 milyon için yüzde 42 faiz bir özel sektör bankası isterse, o ayakta durabilir mi, duramaz.
Bankalar kredi faizlerini aşırı şekilde yükselterek ve kredi musluklarını kısarak, reel sektör fiyatları şişirerek yangının üzerine körükle giderse bundan herkes zararlı çıkar. Böyle dönemlerin hastalığı fırsatçılıktır. Döviz bahanesiyle sattıkları ürünle hiç alakası olmadığı halde bire 3, bire 5, bire 10 zam yapanlar iflah olmayacaklardır. Eğer ahilik müessesesi yaşasaydı herhalde bunları palaya vururlardı. Biz hukuk sistemini bu noktada çok kararlı şekilde çalıştıracağız.
Nice fırtınaları atlatıp hedeflerine yürüyen Türkiye bugünleri de geride bırakacaktır. Bunun ne 1994 ne de 2001 krizleriyle en küçük bir benzerliği yoktur. Bu bir kriz değil manipülasyondur. Bize zorla yamanmak istenen, sahte bir dalgalanmanın ürünüdür. Devletiyle özel sektörüyle finans sektörüyle esnaf ve sanatkârıyla sağlam durursak yolumuza çok daha güçlü ve hızlı şekilde devam ederiz.
(TESK Başkanı Palandöken'e) Sayın Palandöken maşallah işi sağlama almış. Tabii "3T" ilkesi var. Tekme, tokat, tabut diyor. Sayın Palandöken tabutun garantisi yok. Hele hele demokraside biz bu ilkelerin dışında hareket etmeliyiz.
'DÖVİZLE KİRAYA SON' MÜJDESİ... DÖVIZ kurundaki dalgalanmayı önlemek için birçok tedbiri hayata geçiriyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni adımlarımız olacak. Dövizle kira konusunu kökten çözüyoruz. Dün akşam imzaladım ve Resmi Gazete'de yayımlandı. İhracat ve ithalat gibi dışarıda işi olmayanın dövizle yolu kesişmemeli. Bu ülkenin içindeki her işin kendi paramızla yapılması gerekiyor. Gerekli düzenlemeyi yaptık, uygulamayı başlatıyorum."
ÜRETİM VE VERİM EKONOMİSİ "CARİ harcamalar konusunda araçlardan binalara kadar geniş tasarrufları hayata geçiriyoruz. İsraf ekonomisi değil, üretim ve verim ekonomisine geçiyoruz. Özel sektör yatırımlarını, kamu-özel işbirliği yatırımlarını, uluslararası yatırımları ise tüm gücümüzle teşvik etmeyi sürdüreceğiz. Üretim ve istihdam bizim olmazsa olmazımızdır."
'SIKINTILAR TEDAVİ EDİLECEK NİTELİKTEDİR' TBMM Başkanı Binali Yıldırım: "Zorluk yaşıyoruz,
bu bir sır değil. Bugünlerdeki
sıkıntı geçicidir, tedavi edilecek
niteliktedir. Tehdit ve spekülasyonla
ekonomimiz üzerinde
oluşturulmak istenen
bulutlar, alınan önlemlerle
dağıtılacaktır. Türkiye,
gelecek hedeflerine
emin adımlarla ilerleyecektir.
Aklın ve bilginin ışığında
çalışmaya devam
edeceğiz.
Malını kaybeden bir şeyini,
ümidini kaybeden her şeyini
kaybeder. Biz asla ümidimizi
yitirmeyelim." Öte yandan
Ankara Sivaslı Dernekler
Federasyonu tarafından
'Başkentte Sivas Günleri'
etkinliğinde de konuşan
Yıldırım, "Alevi de bizim
Sünni de bizim. İster
PKK kılığında ister FETÖ kılığında
gelsinler birliğimizi
asla bozamazlar"
mesajı verdi.
'KUR FIRSATÇILARINA FIRSAT VERMEYELİM' TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: "Kur yükseldi
diye zamlı ürün satan fırsatçılara
fırsat vermeyelim. Bu
süreç geçtikten sonra eminim
ki güllük gülistanlık olacak
her şey. Kendi uçağını
yapamaz dediler,
kendi helikopterini
uçuramaz dediler,
kendi arabasını
yapamaz dediler ama siz dik
durdunuz, 'Bu ülkeyi bu sıkıntıdan
kurtaracağız' dediniz ve
kurtardınız. Ekimin 15'inden
sonra her şey güllük gülistanlık
olacak. Türkiye'ye milyon
dolarlar akacak. Ekim
ayının sonra herkes
bu fiyatlara aldığı
ürünleri gerçek fiyatına
alacak."
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN