"İKİSİNİN ELİNDE DE SİLAH VARDI"
Akdeniz, "İkisinin de elinde silah vardı. Benden telefonumu istedi. Sonrasında 'Kuvvet komutanının emri var, dışarıyla irtibatın kesilmesi lazım, telefonlarınızı toplayacağım' dedi." ifadesini kullanarak bu sırada Cevat Yazgılı'nın da geldiğini ve ne olduğunu sorduğunu, Taşçı'nın aynı şeyi ona da tekrarladığını ifade etti.
TÜMGENERALİN DE TELEFONUNU ALMIŞLAR
Yazgılı'nın, Taşçı'ya "Beni mi vuracaksın, indir silahını." dediğini ve ardından da telefonunu teslim ettiğini dile getiren Akdeniz, onlar gittikten sonra, emri üzerine kuvvet komutanına ulaşmaya çalıştığını anlattı.
"ASTSUBAYDAN SİLAH ALDI"
Akdeniz, Yazgılı'nın kuvvet komutanı ile görüştükten sonra kendisine Hava Kuvveleri Harekat Merkezi'nin (HKHM) ele geçirildiğini ve orayı almaları gerektiğini söylediğini, silahının olup olmadığını da sorduğunu bildirdi. Silahının bulunmadığını, daha sonra B kapıya indiklerini, burada Fatih Esen astsubaydan bir silah aldığını bildiren Akdeniz, birlikte HKHM'nin önüne gittiklerini, ancak kapalı kapıyı açamadıklarını söyledi.
Akdeniz, kapıda görevli uzman çavuşun da yerinde olmadığını, Yazgılı'nın daha sonra yanlarındaki piyade astsubaya kapıya ateş etmesini emrettiğini aktardı. Kapının açılmadığını, bu sırada yukarıdan bağrışma sesleri gelmesi üzerine pozisyon aldıklarını, sonra da bir el silah sesi duyulduğunu bildiren Akdeniz, ateş eden kişinin Gökmen Tarhan olduğunu öğrendiklerini bildirdi.