İstanbul Sultanbeyli'deki semt pazarında CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile girdiği diyalog ve "Sana börek yaparım ama oy vermem" çıkışıyla Türkiye'nin konuştuğu Mahnuze Keleş'ten dikkat çeken açıklamalar geldi. İmamoğlu'na "Sen Tayyip Erdoğan'a bağlı değilsen oy yok" diyen Keleş 6 çocuk annesi. 5 çocuğunu evlendiren Keleş, eşi ve yüzde 90 zihinsel engelli kızıyla birlikte yaşıyor. İşte Mahnuze teyzenin anlattıkları:
ALLAH BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN
Bu seçimde de kazanamayacaklar inşallah. Ekrem İmamoğlu'na "Kimdensin" dedim. CHP'den olduğunu öğrenince "Çaya gel, oya gelme" dedim.
Cumhurbaşkanımızı Allah başımızdan eksik etmesin. Kızım engelli. Engellilere yardım yapılıyor. Yapılmasa kızımın ilaçlarını bakımını nasıl yapacaktık? Eskiden olsa belki de çocuğum ölmüştü. Ben oyumu Tayyip Erdoğan'a atmayayım da kime atayım? Benim gözüm kör değil.
17 yaşımdan beri İstanbul'dayım. Şimdiki gençler benim o dönem yaşadıklarımı yaşasaydı CHP'ye oy vermezlerdi. Gavurlar bir yandan, Türkiye'nin içindeki hainler bir yandan saldırıyor. Gençlerimiz bunlar için güzel yetişsin.
CHP zamanında İstanbul'da tüp kuyruğu, yağ kuyruğu, su kuyruğu, ilaç kuyruğu, hastanelerin kuyruğu vardı. İşimiz hep kuyruklaydı. Çöpler dağ gibiydi. Her taraf pislikti. Haliç'ten kokudan geçilmiyordu. Battaniyeyle yağ kuyruklarında yatıyorduk. Biz bu CHP'nin bir iyi gününü görmedik. Kılıçdaroğlu bir kere çıkıp iyi bir şeyden bahsetmiyor. 10 yaşındaki çocuk gibi Cumhurbaşkanımıza hakaret ediyor. O başımız. Ha ona etmiş ha bize etmiş. Hep kötülüyor. Sen de çalış, sen de doğru ol, sana da verelim. Gavurlar bir yandan uğraşıyor, bu bir yandan.
Önceki başbakanlar dış devlete gidiyor, el pençe duruyorlardı. Erdoğan gitti mi dimdik duruyor. Gururlanıyorum. Muhalefet ibret alsın. Böyle bir Cumhurbaşkanımız var.
Eskiden hastanede doktorlar yüzümüze bakmazdı. Hastaneler pislik içindeydi. Kuyruklarda beklerdin. Oğlumun doğumunda hastaneyi pislettim diye tokat yedim. Şimdi gidiyorsun hastaneye doktorlar güzel karşılıyor. Her yer tertemiz.
İhtiyarların başkanı Erdoğan, sakatların babası Erdoğan, yetimlerin yanında Erdoğan. Biz niye onu öpüp de başımıza koymayalım. Niye nankörlük yapayım?
Ben Erdoğan'ı bir kardeş gibi seviyorum. O ne zaman geldi başa o günden beri onun peşindeyim. Havaalanları yapıyor. Yollar yaptı. Hastaneler yaptı. Herkes köyüne gülerek gider. Ben Erzincan'a ağlayarak gidiyorum. Niye? Yağ gibi gidiyor araba. Bir de türkü koydum mu yol bitiveriyor.
CHP öğlen bir türlü, akşam bir türlü. Aklı kim veriyor bunlara. İnsanlar CHP'nin gelmesini istemiyor. Çünkü gelirse yine karıştıracak her şeyi. Erdoğan ülkeyi topladı. Bunlar gelip yiyecek. Ortalığı karıştırıp gidecek. Aynı eski CHP dönemleri gibi.
15 TEMMUZ'DA KAÇMASAYDIN...
Kılıçdaroğlu 15 Temmuz'da niye kaçtı da Bakırköy'e gitti? Niye tankın karşısına dikilmedin? O gece şehitlerimiz oldu. Nice çocuk anne babasız kaldı. Şimdi hangisinin yanındasın? Hep Tayyip Erdoğan onların yanında. Öyle bir günde de bu ülkeye sahip çıkmadılar. Sen onların yanında duracaksın ben sana oyumu vereceğim, öyle mi?
ERDOĞAN: SEN TÜRKİYE'Yİ AĞLATTIN
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Mahnuze Keleş'i telefonla aradı. Keleş, Erdoğan'a telefonda "Allah senden razı olsun. Ben sizin hayranınızım. Ben ne bileyim ki onlar CHP'li, onları görüyoruz. Kalkıyor, yatıyor seninle uğraşıyor. Ben 17 yaşında Fikirtepe'ye o zamandan bu yana CHP'nin ne olduğunu bilirim. Sen dünyayı ağlattın, sadece bizi değil. Sizin sayenizde gavurlar el pençe duruyorlar. Osmanlı geldi diyorlar. Ben Topal Dursun'un oğlu Binali Yıldırım'ın köyündenim" dedi. Başkan Erdoğan ise Mahnuze Keleş'e teşekkür ederek " CHP'nin bir dikili ağacı yok ki. Sen Türkiye'yi ağlattın. İstanbul'a geldiğimde seni ziyaret edeceğim" dedi. Keleş de "İnşallah gel misafir edeceğim. Bana şu sesini duymam yetti. Allah başımızdan eksik etmesin. Türkiye'yi cennet ettin, bunu görmeyen kördür. Rabbim Kur'an'dan ayırmasın" diye cevap verdi.
Sabah