Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk tarihinin en görkemli zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi'nin 104'üncü yıldönümünde içeride ve dışarıdaki tüm Türkiye düşmanlarına meydan okudu:
Türkiye'nin sabrını ve kararlılığını aradan geçen bir asrı aşkın zamana rağmen hala sınamaya devam ediyorlar. Yeni Zelanda'da verdikleri mesajlarla bizi sınıyorlar. Çanakkale'den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki 'mesajınızı aldık'. Kininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık.
Bin yıldır buradayız, inşallah kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul'u Konstantinopolis yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler ve burada olduğumuzu gördüler. Sonra kimileri ayakları üzerinde kimileri tabutla geri döndüler. Şayet aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Onları da dedeleri gibi uğurlayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Çanakkale'yi barışın, ortak acılardan doğan kardeşliğin sembolü olarak gördük. Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi 'Onlar burada göğüs göğüse, kardeş kardeş olarak yatacaklar.' Bu misafirperverliği yapan biz değil miyiz, peki size ne oluyor?
DESTANDIR ÇANAKKALE
Törenin düzenlendiği Çanakkale 18 Mart Stadyumu'na "Dirilişten Kurtuluşa, Bir Duruştur Çanakkale", "Bir Destandır Çanakkale", "Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet" yazılı pankartlar asıldı. Tören için stadyumu dolduran vatandaşlar sık sık "Recep Tayyip Erdoğan", "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez", "İşte Ordu, İşte Komutan" sloganları attı.
AVRUPA BU SALDIRIYA SESSİZ
Başkan Erdoğan, Kanal 7 ve Ülke TV'nin ortak yayınında çarpıcı açıklamalar yaptı:
50 Müslüman orada şehit ediliyor, bunların cezası, azami 15 yıl olacak. Böyle bir şey olabilir mi.
Bu dangalağın öyle bir manifesto yazması mümkün değil. Başka bir kurul tarafından yazılıp eline verilmiş.
Geldi burada tur attı. Netanyahu'nun oğlunun benzer ifadeleri var. Bunlar sıradan ifadeler değil. Demek ki ruh kökenlerinde bunlar hala yaşıyor.
Bu olayda Avrupa'nın sesi çıktı mı? Hayır. Batı medyası işi tamamen sinsice götürüyor.
Afrin'den ve Cerablus'tan yarma harekatımızı gerçekleştirmemiş olsaydık, güneyimiz tamamen teröristler tarafından işgal edilmiş olacaktı.