CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın sahte senet tahsilatına ilişkin hakkında "görevi kötüye kullanma, kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçlamasından hazırlanan iddianame kapsamında ifade vermesi beklenirken, yeni bir gelişme daha yaşandı. İşadamı Necmettin Kesgin'in avukatı Özgür Ilgaz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
SUÇLAMA: MÜSTEHCEN GÖRÜNTÜ BULUNDURMAK
Suç duyurusu dilekçesinde Yavaş'ın, Keskin'e dava açtığı ve içerisinde müstehcen görüntü bulunduğunu belirttiği bilgisayarı 2014 yılından beri elinde bulundurarak müvekkiline şantaj yaptığı ayrıca suç unsuru bilgisayarı savcılığa teslim etmediği belirtildi. Yavaş hakkında, "TCK 278. maddesine göre işlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmemek ve TCK 226. Madde'ye göre elinde müstehcen görüntü bulundurmak" suçlamalarından soruşturma başlatılması talep edildi. Dilekçeyi değerlendiren savcılık söz konusu suçlamalarla ilgili soruşturma başlattı.
Mağdur işadamı Necmettin Kesgin
SUÇ İÇEREN BİLGİSAYAR YAVAŞ'A İADE EDİLDİ
İşadamı Necmettin Kesgin'in savcılığa sunduğu dilekçede, şüpheli Mansur Yavaş'ın 2017 yılında Ankara Adliyesine başvurduğu elinde bulunan bilgisayarda suç içerikli bilgiler olduğunu söyleyerek suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. Yavaş'ın başvurusu üzerine soruşturma başlatıldığı ve söz konusu bilgisayarın imaj kopyası alındığı yapılan bilirkişi incelemesinde ise içinde çocuklara ilişkin müstehcen görüntü bulunduğu belirtildi. Ardından bilgisayarın tekrar Yavaş'a iade edildiği hatırlatılan dilekçede ise şöyle denildi:
AVUKAT, SAVCILIK YERİNE YAVAŞ'A GÖTÜRDÜ
"Bu suç için açılan davalarda yapılan soruşturmalar neticesinde ise 2010 yılından beri bu bilgisayarın Seda Daşdan isimli kişiye ait olduğu ve bu kişinin ise bu bilgisayarı 2014 yılında savcılığa teslim etmesi için Av. Haluk Bayram'a verdiği ortaya çıkmıştır. Ancak Bayram'ın bu bilgisayarı savcılık yerine Mansur Yavaş'a götürüp verdiği kendi ifadelerinde yer almaktadır. Keza şüpheli Yavaş'ta bunu doğrulamış ve Bayram'ın bu bilgisayarı kendisine 2014 yılında getirip teslim ettiğini savcılık ve mahkeme huzurunda kabul etmiştir. Yani şüpheli Yavaş 2014 yılında almış olduğu bilgisayarı 2017 yılına kadar kendi zilyedinde ve egemenliğinde bulundurmuş ve halende elinde tutmaktadır."
"GÖRÜNTÜLERİ ÖNCEDEN BİLİYORDU"
"Müstehcen görüntü bulundurma" suçunu kapsayan TCK'nın 226'ıncı maddesine dikkat çekilen dilekçede, "Mansur Yavaş'ın bu bilgisayarda müstehcen görüntü olduğunu daha önceden bildiği müvekkilime atmış olduğu SMS kayıtlarından anlaşılmaktadır" denildi. Dilekçenin sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer verildi:
"ŞANTAJ YAPMAK İÇİN ELİNDE TUTTU"
"Mansur Yavaş'ın bu müstehcen görüntüleri 2015-2017 yılları arasında müvekkilime şantaj yapmak için kasten elinde tuttuğu ve 15 gün sonra tekrar Seda Daşdan isimli kişiye ait olduğunu bildiği halde bu bilgisayarı yeniden elinde bulundurduğu için iki kez müstehcen görüntü bulundurma suçu işlemiş olduğu açıktır. Bu sebeple Yavaş'ın ifadesinin alınarak hakkında TCK'nın 226. maddesine göre dava açılmasını, kendisine ait olmadığını kabul ettiği bilgisayarı ise Seda Daşdan'a teslim edilmesi için adli emanete alınmasına karar verilmesini, bu amaçla bilgisayarın şüpheli Yavaş'tan alınması için müzekkere gönderilmesini talep ederim. Şüpheli Yavaş hakkında TCK'nın 226., 278. ve 284. maddelerine göre dava açılmasını talep ederim."