Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen Büyük Trabzonlular Buluşması'nda hitap etti.
Başkan Erdoğan'ın açdıklamasından satır başları:
Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi tekrar rahmetle yad ediyorum. Milletimiz, Muhsin kardeşimi cesaretiyle, yiğitliğiyle, samimiyetiyle ve elbette vesayetçiler karşısındaki o dik duruşuyla hatırlayacaktır. Dün Muş'ta yağmur rahmet acayipti. Bizi bölmek isteyenlere, bizi parçalamak isteyenlere bu dört vilayetten mesajlarımızı verdik. Ülkemizi tökezletmek isteyenlere hem Muş'tan hem de Ağrı'dan esaslı ders verdik.
Hamasete, popülizme asla tevessül etmedik. Hiç kimseye iftira atmadık, kara çalmadık. Muhalefet, meydanları çamur siyasetiyle yalan, bühtan siyasetiyle kirletirken biz yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan bahsettik. Bay Kemal'in ortaya koyduğu adayın da (Ekrem İmamoğlu) herhalde ondan farkının olmadığını göreceksiniz. İstanbul'a böyle bir genel başkanın, böyle bir adayının faydası olabilir mi?
"ANKARA'DA RANT KAVGASI VERİYORLARDI"
Biz milletimizle buluşurken onlar Ankara'da rant kavgası veriyorlardı. İstanbul'da doğru dürüst bir miting yapmadılar, yapamadılar, buna cesaret edemediler. Biz Sivas'tayken, Rize'deyken, Trabzondayken onlar hâlâ Ankara'da bölücü örgütün uzantılarıyla pazarlık yapıyorlardı. Bu pazarlıkta kim nerede kiminle omuz omuza olacağını konuşuyordu. Bugün Adıyaman'da da onu gördük. Bunları anlamak mümkün değil.
Nasıl oluyor da hiçbir zaman bir araya gelmelerinin mümkün olamayacağı siyasi partiler bir araya geliyor. Burası çok anlamlı. Düşünün CHP-HDP bir araya geliyor. Fakat açıklayabiliyorlar mı? Hepsi de inkar ediyor. Bütün belgeler elde. Bütün bunlara rağmen yalan yanlış konuşuyorlar.
Biz milletimizle kucaklaşırken onlar Ankara'da hala liste kavgası, isim, rant kavgası veriyordu. Seçmeni ancak sandık günü iyice yaklaşınca hatırladılar, bu dönemi de üç beş salon toplantısıyla iki üç gazete röportajıyla atlatmaya çalışıyorlar.
"DOĞRU DÜRÜST BİR MİTİNG YAPMADILAR, YAPAMADILAR"
İstanbul gibi Türkiye'nin kalbi olan 15 milyonluk bir şehirde doğru dürüst bir miting yapmadılar, yapamadılar, buna cesaret dahi edemediler. Gittikleri yerlerde ya Hatay'da olduğu gibi milletimize ya da Denizli ve Aydın'da olduğu gibi şahsıma hakaret ettiler. Hiçbir şey bulamadıklarında da Yeni Zelanda saldırısı sonrasında olduğu gibi tüm müslümanlara hakaret ettiler.
"AYASOFYA'YI CAMİ HALİNE GETİREBİLİRİZ"
Burası Kostantinapol olmayacak. Burasının adı "İslam-bol", bunu böyle bilesiniz. Ve böyle de yürüyecek. Geçenlerde bir televizyonda bana sordular. 'Ayasofya ile ilgili olarak hale ücretli olarak mı girilebilecek?' dediler. Ayasofya girişi ücretiz hale getirebiliriz. Ve sadece ücretsiz hale getirmek değil, seçimlerden sonra Ayasofya'yı müze olmaktan çıkarıp, cami ismiyle müsamma hale getiririz.
Çok çalışacağız. Hele hele Ankara, İstanbul, İzmir... Buralar bizim için büyük önem arz ediyor. Kapı kapı dolaşacağız.
GOLAN TEPELERİ
Trump, kimin arazisini İsrail'e veriyorsun. 1967 BM kararı var. BM kararına göre orası Suriye toprağı. BM kararına rağmen sen nasıl oluyor da Golan Tepelerini İsrail'e peşkeş çekiyorsun. AB bunu kabul etmiyor, İslam İşbirliği Teşkilatı olarak bizler etmiyoruz, Rusya kabul etmiyor, Çin kabul etmiyor, BM Güvenlik Konseyi'nden böyle bir şey çıkarman mümkün değil. Ali kıran başkesen... Var mı böyle bir şey? Biz hangi dünyada yaşıyoruz?
İstanbul'da 3 milyon Kürt kardeşimiz var, onların oyu da İmamoğlu'na gidecekmiş. Var mı böyle bir şey? Öyleyse Kürt kardeşlerimizle birlikte pazar günü bunlara bir Osmanlı tokadı yapıştırmamız lazım.
Milletimizin huzurunu bozamayacaksınız, bizi bölemeyeceksiniz, İstanbul aşkımızı asla ortadan kaldıramayacaksınız. Sizi Cudi'de inlerinizde vurduk, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de vuruyoruz, vurmaya devam edeceğiz. Milletimizin huzurunu bozamayacaksınız.
