Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, özel bir televizyon kanalında soruları yanıtladı.
Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
YSK da bir yargı kurumudur. Yargının kararı herkesi bağlar. Onu söylüyoruz. Vatandaş görevini yaptı, oyunu verdi. Oy yerini buldu mu bulmadı mı bunun mücadelesini yaptık.
Tüm bu silsileyi takip ederek itirazlarımızı yapmaya başlayınca bazı anormal bulgulara rastladık, olağandışı. Bunları gördükten sonra burada seçimin bir şaibe ile karşı karşıya kaldığı fikri güçlendi.
"İLK TALEBİMİZ İPTAL DEĞİL, OYLARIN TAMAMININ YENİDEN SAYILMASIYDI"
AK Parti teşkilatı ve şahsım olarak öncelikle biz iptal ya da seçimin tekrarı fikrine itibar etmedik. Bizim başlangıçtaki alternatifimiz değildi. İlk etapta oyların tamamının yeniden sayılmasını istedik. (Oradan çıkan sonuca razı olacak mıydınız?) Gayet tabi.
Seçim yenilemenin oy verecek insanların yaşamını olumsuz etkiliyor, programlarını değiştiriyor. Bir de maliyeti var. Öyle ya da böyle, kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak hem oy verenin hem de kazanan ya da kaybedeni rahatlatmak adına buna ihtiyaç var dedik.
(Tüm oylar neden sayılmadı) Biz sayım için müracaat ettik. İlçelerin müracaatlarını yaptık. Bir kısmı sayıma başladı. O arada CHP itiraz etti ve sayım durdurma kararı alındı. CHP itiraz etti, İl Seçim Kurulu karar aldı. Biz de YSK'ya gittik.
İstanbul'da görevlendirilen sandık başkanlarının 96'sı CHP'nin üyesi. Bu olamaz! Ayrıca 3389 sandık kurulu başkanı, birinci derece akrabaları. Sandık kurulunda görev almışlar. Bu da olamaz.
"YSK'YA OLAĞANÜSTÜ BAŞVURU HAKKIMIZI KULLANDIK"
İşin sonunda yeniden sayılan 850 bin oyun sonucu bizim kazanımızız 15 bin. Aradaki fark 13 bin 729'a düştü. Önceden rakip adayının açıkladığı rakam 29 bin 408, YSK'nın açıkladığı rakam 27 bin civarındaydı. Sayımdan sonra fark 13 bin 729'a geldi. Oyların yarısı geri döndü demektir bu. İstanbullular ne olduğunu bilsin istiyorum. 850 bin oyda siz 15 binin üzerinde oy kazanıyorsanız, geri kalan yüzde 90, yani 8.5 milyon oy kullanılmış İstanbul'da... 850 bini düştüğümüzde geriye 7 milyon kalıyor. Bu oy yüzde 90'a geliyor. Hepsini say gerçek ortaya çıksın. Bu yol kapandıktan sonra, sonuç alamayınca önümüzde tek bir seçenek kaldı, YSK'ya olağanüstü başvuru hakkımızı kullandık.
"SORUMLULAR ORTAYA ÇIKACAK"
('Çünkü oyları çaldılar' sözü) Kim çaldı? Bunun ortaya çıkarılmasını da biz istiyoruz. Bizim de ortaya çıkarılmasını istediğimiz bu. Ama kimin çaldığını YSK görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Anadolu Savcılığı da suç duyurusunda bulundu. Sorumlular ortaya çıkacak. (CHP çalmış olmuyor o halde) Gayet tabi. Orada partiden görevliler de var.
"GÖREVLENDİRİLEN SANDIK BAŞKANLARI 96 TANE CHP'NİN ÜYESİ"
Öylesine garip durumlar var ki. İnsan hayrete düşüyor. Görevlendirilen sandık başkanları 96 tane CHP'nin üyesi. Katiyen olamaz. Resmi üye. Ayrıca 3 bin 389 sandık kurulu başkanı birinci derece akrabaları sandık kurulunda görev almış. Daha başka bir sürü şey var. Yaklaşık 20 bin. 60 bin civarında görevlendirme var, bunun 3'te 1'i kanuna uygun olmayan. Kamudan ihraç edilen, görev almasında sakıncalı olmayanlar 42 bin. Geriye kalan 19 bin 742 sıkıntılı.
Geçen seçimde de bunlar görev aldı deniyor) Denebilir. Bunun tespiti YSK'da. Biz bunu eşelemesek bunu yine bilemezdik.
(Bu seçime şaibe getirir mi?) Tek başına getirmiyor. Şaibeyi getiren şu; Gerek şart ve yeter şart bir arada gerçekleşmesi gerekiyor. Bu söylediğim gerek şart. Bu olmadan olmuyor. Yanlış yapınca işi sakatlamış oluyorsun. Bu yanlış görevlendirilen insanların yaptığı işlemler sonuca müesser ise o zaman kanunsuzluk olmuştur.
19 bin 700 küsür müracaat var. Seçim Kurulu bunların çoğunu dikkate almamış. Sadece 123 sandık belirlemiş. O 123 sandıktaki görevlilerin iş ve işlemlerine bakmış. Bu sandıkları işlemlere yoğunlaşıyor seçim kurulu. 123 sandığın 22 tanesinde oy sayım cetvelleri boş, bir şey yazılmamış. 101 sandıkta ise imza yok. Yaklaşık 42 bin oya tekabül ediyor. 42 bin oy seçimi sakatlamaya yetiyor. Olay bu yani.
Farketmesek ne olurdu? Görevli görmedi, uyudu, bilemedi. Tamam hata yapmış olabilir, eyvallah. Bu hırsızlığı mübah mı gösterecek? Birisi girdi bir dükkana kasadan 100 bin TL'yi aldı çıktı, çıkarken farkettiler döndü getirdi parayı yerine koydu. 'Ne var diyor, 100 bin eksikti şimdi 100 bin'ini getirdik koyduk' dese bunun adı hırsızlık olmayacak mı? Üstüne gidiyoruz tespit ediyoruz. Kısaca adamlar sağlam çalmış.
"OYLARIN BİR KISMINI KURTARDIK, DİĞER KISMINI KURTARMAYA CHP ENGEL OLDU"
(Sağlam çalmışlar derken CHP'yi mi işaret ediyorsunuz?) Eğer bu işe kim tepki veriyorsa, alınganlık yapıyorsa adres orasıdır. Ben isim vermiyorum, olayı anlatıyorum. Biz oy çalınmasını hırsızlığı tespit ettik. Oyların bir kısmını kurtardık, diğer kısmını kurtarmaya CHP engel oldu. CHP neden engel oldu? Engel olduklarına göre bir bildikleri var. Ben de bu kadar söylüyorum. Endişeleri yok idiyse o zaman bu şaibeleri bir ithamları ortadan kaldırmanın en güzel yolu oyların tümünün sayılmasıydı. Buna neden engel oldunuz?
İLÇELER NEDEN İPTAL EDİLMEDİ
(Sandık kurullarında problem varsa neden ilçeleri iptal edilmedi?) YSK, gerekçeli geniş kararını yayınlamadı. Ara karar yayınladı. Gerekçeli kararda bahsettiğim hususlara yer verecektir. Bir an önce versin artık canım, millet bekliyor. Biz biliyoruz ama kamuoyu açısından diyorsanız, her partinin temsilcisi YSK'da. Oy kullanamıyorlar ama oradaki müzakereleri, değerlendirmeler biliniyor. Herkes biliyor. Kamuoyunun bu konudaki tereddütleri giderilsin. Hâlâ tereddüdü olanlar vardır. Kusura bakmasınlar, biz onların oylarına daha iyi sahip çıkabilirdik. CHP de, Saadet Partisi de DSP de... Tüm seçmenlere diyorum... Oylara sahip çıkmak bizim ve diğer partilerin göreviydi. Üzerimize düşen görevi tam yapamadık. Bunun için özür diliyoruz. Gerekçeli karar yayınlanmalı.
(İlçeler iptal edilmedi) Güzel bir soru. YSK, ilçe seçim kurulu, il seçim kurulu itiraza göre görev yapıyor. Biz itiraz etmişiz CHP itiraza karşı itiraz etmiş. Dolayısı ile hiç gündeme getirmemiş. 2 yerde ilçeleri gündeme getirdik. Maltepe'de MHP, Büyükçekmece'de de AK Parti. İncelendi ve YSK reddetti. Gerek şart, müracatınız olacak kardeşim. Bütün ilçelerde de seçimler iptal edilmeli diyecek ve gerçekleşecek. Nitekim, Büyükçekmece'ye bakmışlar. Bu usulsüzlüğün yaşandığı sandık 1 tane. Aradaki fark çok fazla. Yapacak işlem yok. Büyükçekmece'de sıfır, yok, iptale gerek yok. Sonucu değiştirecek iptale gerek olmadığı için iptale gerek yok.
"İLK GÖREVE BAŞLADIĞINDA BELEDİYE VERİLERİNİ KOPYALAMAYLA UĞRAŞACAĞI YERDE BUNU YAPSAYDI"
Bu doğru değil. Benim su ile ilgili indirim vaadim benim de var onun da var. Ama yöntem farklı. O bir indirim vaadediyor. İndirimi AK Parti Meclis Grubu teklif olarak getirecek, onlar da teklif olarak getirecek. Sonra oylanacak. Keşke rakibim İmamoğlu, ilk göreve başladığında belediye verilerini kopyalamayla uğraşacağı yerde bunu yapsaydı. 3 tane meclis yaptı bunları yapsaydı. Ayrılmadan 2 gün önce Ankara'daydı. Cuma günü Ankara'ya gitti. Ankara'dan belediyeye talimat vermiş, yazıları yazın imza için bana gönderin diye. Adımı attı da 20 gündür neyi bekliyordu. Kusura bakmasın, bunu herkes anlar.
(Akbil indirimi) Biz dedik ki Adalar'da yaz kış oturanlara İstanbul kart taşıyanlara bedava olacak. Biz çöpte geri dönüşümü teşvik edeceğiz, oradan elde edilen kazancı öğrenci akbilinde indirim yapacağız dedik. Bu teklif ondan farklı. Bunun hikayesi de şu; Ekrem Bey başkan olarak Meclis'i çalışmaya başlattı. Standart toplantıları oluyor. Toplantılarını yaptılar, orada bu gündeme geldi. 'İndirim neden yapmıyorsun' dendi. Bizim meclis üyemiz çıktı dedi ki biz AK Parti grubu olarak 50 TL değil 40 TL düşüreceğiz. 85 TL'den 40 TL'ye düşüreceğiz dedi. Şuanda yapılan o.
SANATÇILARIN TWEET'LERİ
Sanatçılar bizim toplumumuzun ortak değeridir, sanatçıların bir tarafta kümelenmesi çok doğru bir iş değil. Şöyle anlaşılıyor, İstanbul'un yarısı beni desteklemiş yarısı da arkadaşı desteklemiş. Siz onun yanında onu desteklerseniz diğer yarının gönlünü kırmış olursunuz, sanatçı dediğiniz herkese eşit olacak. Bireysel olarak da ifade edebilir kimi desteklediğini, sorun hep beraber organize olup onların sloganını da altına koyarak koro halinde sorun. Onların kariyerine zarar verir, bizim ne eksiğimiz var canım, yaşımız ondan fazla olabilir ama tecrübemiz de çok fazla. Bugün İstanbul'da bir asırda yapılamayan işleri yapmışız. Bu kadar da bir sitemim olsun artık.