“Her şey acayip güzel olacak” diyen eski başyaver Ali Yazıcı'ya ağırlaştırılmış müebbet

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri ve sözde "yurtta sulh konseyi üyesi" eski kurmay albay Ali Yazıcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Yazıcı, son sözü sorulduğunda “her şey acayip güzel olacak” demişti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :20 Haziran 2019 , 12:03 Güncelleme Tarihi :20 Haziran 2019 , 12:04
Her şey acayip güzel olacak diyen eski başyaver Ali Yazıcı’ya ağırlaştırılmış müebbet

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini yöneten sözde "yurtta sulh konseyi üyesi" ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri kurmay albay Ali Yazıcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen 224 sanıklı Genelkurmay çatı davasında karar açıklandı.

Sanıklar arasında yer alan sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi eski kurmay albay Ali Yazıcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildi.



ERDOĞAN'IN BAŞYAVERİYDİ
Yazıcı, darbe girişimine kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başyaveriydi.

Bulgaristan'da Sofya Askeri Ataşesi olarak görev yaparken 27 Temmuz 2015'te FETÖ tarafından Erdoğan'ın yanına yerleştirildi.

Darbe girişiminden kısa süre önce Erdoğan'ın yurt dışı yolculuklarının birinde bazı gazetecilere "Gülmeye devam edin. Haftaya darbe yaptığımızda nasıl güleceksiniz." diyen Yazıcı'nın, darbe hazırlıklarından bilgisi olduğu 15 Temmuz sonrasında anlaşıldı.

1 Kasım 2015'teki genel seçimlerin ardından darbe planlamasına başlayan FETÖ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hareketlerini Yazıcı üzerinden takip etti.

Adil Öksüz'ün liderliğinde Ankara'da yapılan darbe toplantıları sırasında izinde olan Yazıcı, darbe girişiminden bir gün önce Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda darbeciler Muhsin Kutsi Barış, Bilal Akyüz, Fırat Alakuş ve Tanju Posor ile bir araya geldi. Toplantıda darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerini öğrenme ve bu bilgiyi suikast timine iletme görevi Yazıcı'ya verildi.

Yazıcı, bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı Başyaverlik biriminde yaverlerle toplantı yaptı. 15 Temmuz gecesi başyaverlik binasının açık olmasını emretti ve Cumhurbaşkanı'nın hava, kara ve deniz yaverinden, dönemin Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın emirlerinin, kendi emri gibi kabul edilerek yerine getirilmesini istedi. Erdoğan'ın havacı yaverini Antalya, denizci yaverini İstanbul, karacı yaverini de Ankara'da görevlendirdi.

Yazıcı, 15 Temmuz öğle saatlerinde darbeye yönelik son direktifleri almak için Barış'la birlikte Genelkurmay'a giderek, Orgeneral Hulusi Akar'ın eski başdanışmanı Orhan Yıkılkan'la görüştü. Sonra Muhafız Alayı'na dönen Yazıcı, akşam saatlerinde yanına Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli eski yarbay Emin Güven'i de alarak Cumhurbaşkanı'na suikast yapacak timin konuşlandığı Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına doğru yola çıktı.

Ankara'da uçakların alçak uçuş yapmasından sonra kendisini arayan Cumhurbaşkanlığı personeline, "geniş çaplı tatbikat olduğu" yalanını söyleyen Yazıcı, yol boyunca Cumhurbaşkanı'nın yerini tespit etmek için görüşmeler yaptı.

Yazıcı, saat 00.30'da Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına ulaşırken o ana kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris Okluk Körfezi'ndeki Cumhurbaşkanlığına ait tesiste bulunduğunu sanan darbeciler, FETÖ'cü başyaverin verdiği bilgi üzerine Erdoğan'ın kaldığı otele gitti.

Çiğli'de sabaha kadar darbenin başarılı olması için görüşmeler yapan Yazıcı, olaylardan haberi yokmuş gibi davranarak ertesi gün Ankara'daki görev yerine döndü.

Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı personelinin o geceye ilişkin beyanlarının ardından gözaltına alındı. İlk ifadesinde "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılacağı bir futbol etkinliğine gitmek üzere Antalya'ya doğru önceden tanımadığı 'Emin' adlı bir yarbayla yola çıktığını, askeri hareketlilik olunca en yakın birliğe gittiğini" iddia etti.

Tanıkların ifadeleri, darbeci askerlerle telefon trafiği ve o gece suikast timinin olduğu üsse gittiğinin tespit edilmesine rağmen FETÖ'cü başyaver savcılıkta ve mahkemede de suçlamaları kabul etmedi.

Yargılandığı davada, "Darbe girişimini öğrendikten sonra İzmir Çiğli'deki 2. Hava Üs Komutanlığına gittin ve burada televizyonlardan darbe girişimini gördün. Daha sonra Cumhurbaşkanı'nı neden aramadın?" şeklinde soru yöneltilen Yazıcı, "Bu soruya verilecek mantıklı bir cevabım yok." demekle yetindi.

Yazıcı'nın evindeki aramada kendi el yazısıyla hazırladığı belgeler ele geçirildi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın kişileri fişlediği ve bu notları örgüte ilettiği tespit edildi.

Genelkurmay Başkanı Akar'ın o dönemki emir subayı Levent Türkkan da ifadesinde, Yazıcı'nın FETÖ'cü olduğunu bildiğini söyledi.

Darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı'nın yerini suikast timine bildirdiği gerekçesiyle Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Yazıcı, sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi olarak Genelkurmay çatı davası ile Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı davasının da sanıkları arasında yer aldı.