Son dakika haberine göre, KADEM Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, iftiralara "Uluslararası bir vakıftan fon almadık. KADEM'in adını Soros'la zikretmek iftiradır." diyerek yanıt verdi.
İşte Gümrükçüoğlu'nun açıklamaları:
DERNEK BİNASINA FAHİŞ FİYATLAR ÖDENDİ İDDİASI
"Dernek binası KADEM vakfının mülküdür. KADEM'e yapılan bağışlarla özel bir şahıstan satın alınmıştır. Yani kamudan tahsisli değildir. Tapu kayıtları açıktır ve ortadadır. İddialardaki gibi herhangi bir kira ödemesi söz konusu değildir. Genel olarak KADEM de diğer her STK gibi özel bağışlarla ayakta durmaktadır. Derneğimizin giderleri, Dernekler Masası tarafından; vakfımızın giderleri ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenmektedir. Buna rağmen biz kendi insiyatifimizle bağımsız denetçi marifeti ile de hem derneğimizi hem vakfımızı rutin olarak denetime tabii tutuyoruz. Yani bu alanda alnımız açık yüzümüz ak.
ULUSLARARASI VAKIFLARDAN FONLANDIĞI İDDİASI
KADEM, hiç bir uluslararası bir vakıftan fon almamıştır. Böyle bir başvuruda da bulunmamıştır. Ancak ülkemizde rahat bir şekilde çalışmalar yürüten pek çok vakıf bu tür uluslararası vakıftan fonlandığı halde onların mercek altında değil de KADEM'i öne sürüp sanki KADEM'in böyle bir fonu varmış gibi ortaya sürmek hatta ve hatta KADEM'in kaynağını "Soros" ifadesiyle bir arada zikretmek bir iftiradır.
AB, BM ve İslam Kalkınma Bankası gibi uluslararası organizasyonların ülkelerin STK'larına sağladıkları fonlara gelince biz de diğer her STK gibi proje yazıp gönüllü toplumsal hizmetlerimizi bunlarla finansman sağlamaya çalışıyoruz. Bu anlamda Dışişleri Bakanlığı'na bağlı AB Başkanlığı'nın açmış olduğu AB programları hibelerine elbette başvurduk. Kabul aldığımız projeler oldu, almadıklarımız oldu. Bu başvurularda herkese açık, rekabet temelli, hesap verilebilir, değerlendirme ve denetleme aşamalarında çok şeffaf yürüyen süreçlerdir. Özellikle AB tarafından Türkiye'ye sağlanan kaynaklar kapsamında kadının siyasete ve ekonomiye kattığı fayda, mülteci kadınların topluma entegrasyonu gibi projelerimiz kabul gördü. Neticede kendi gündemimize uygun projelerde başvuruda bulunduk ve bu projelerin oluşturulması, paydaşların ve çıktıların belirlenmesinde ve bütün süreçlerde de projeleri biz yönettik.
TOPLUMSAL CİNSİYET MESELESİ
Bu alanda da ciddi bir anlam kargaşası var. Herkesin bildiği gibi cinsiyet kadın ve erkeği işaret eder. Üçüncü bir cinsiyet yoktur. Toplumsal cinsiyet ise literatürde kadın ve erkeğe kültürlerin, toplumların yüklediği rol ve görevleri ifade etmek için kullanılır. Bu roller de şüphesiz toplumdan topluma değişebilir. Örneğin bazı toplumlarda evlenirken çeyiz getirmek kadının göreviyken bazı toplumlarda bu görev erkeğe düşmüş olabilir. İşte bu durum farklı kültürlerin kadın ve erkekten beklediği sorumluluklar ve roller anlamında buna bir örnektir. Bu rollerin dağılımı ne yazık ki her zaman adil ve insan onuruna yakışacak bir şekilde cereyan etmiyor. Toplumsal cinsiyet bazen olumlu bazen olumsuz yansımalarla karşımıza çıkıyor. Bu rollerin kadına ya da erkeğe maduriyet oluşturduğu durumlarda kültürel de olsa işte KADEM buna karşı çıkıyor. Örneğin toplumumuzun bazı kesimlerinde tecavüze uğradıktan sonra sözde namusun temizlenmesi nedeniyle öldürülen kadınlar aslında bu duruma örnektir.