Babacan'ın, 'omerta' yeminini andıran FETÖ'ye karşı suskunluğu

Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan, yeni parti iddialarıyla gündeme gelen Ali Babacan hakkında çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Ali Babacan'ın kriz anlarında suskunluğuna dikkat çeken Kaplan, "Babacan, kriz anlarında susmayı o kadar abartmıştı ki 17-25 Aralık döneminde en büyük operasyon Halkbank'a yapılırken, banka kendisine bağlı olmasına rağmen tek çıt çıkarmadı. FETÖ'cülerin kaçırdığı dosyalarla Halkbank davası ABD'ye taşındı; eski Genel Müdür Yardımcısı hapse atıldı. Yine çıt çıkarmadı. İlginçtir, operasyonu yapan FETÖ'cü polis şefleri de bankanın bağlı olduğu Bakanın ismini dahi anmamıştı. Babacan'ın, 'omerta' yeminini andıran FETÖ'ye karşı suskunluğu 15 Temmuz'da da devam etti. Zaten darbe sırasında Amerika'daydı; döndükten sonra da darbenin üzerinden bir hafta geçmişken konuştu." ifadelerini kullandı.

İşte Hilal Kaplan'ın "Babacan da atlayacak mı?" adlı köşe yazısının tamamı:
Genç, sakin, başarılı. Bundan bir yıl önce, Ali Babacan hakkında halktaki genel kanıyı sorsanız, aşağı yukarı karşılaşacağınız sıfatlar bunlar olurdu.
Bu imajda, Babacan'ın hiç risk almayarak, siyasi kriz anlarında suskunluğunu korumasının büyük payı var. Mesela Abdullah Gül de risk almaktan çekinen yapısıyla bilinir. Ancak Gezi sürecindeki 'sandık her şey değildir' mesajını, 17-25 Aralık'ta Başbakan Erdoğan başta yol yürüdüğü arkadaşları hedef alınırkenki 'dinlenmekten korkumuz yok' sinyalini ve en son CHP ve İYI Parti birlikte destekleseydi Erdoğan'ın karşısına 'çatı adayı' olarak rakip çıkacağını hesaba katarsak, Gül'ün toplumdaki gerileyen imajının sebeplerini anlayabiliriz.
Gerçi Babacan, kriz anlarında susmayı o kadar abartmıştı ki 17-25 Aralık döneminde en büyük operasyon Halkbank'a yapılırken, banka kendisine bağlı olmasına rağmen tek çıt çıkarmadı. FETÖ'cülerin kaçırdığı dosyalarla Halkbank davası ABD'ye taşındı; eski GenelMüdür Yardımcısı hapse atıldı. Yine çıt çıkarmadı. İlginçtir, operasyonu yapan FETÖ'cü polis şefleri de bankanın bağlı olduğu Bakanın ismini dahi anmamıştı. Babacan'ın,'omerta' yeminini andıran FETÖ'ye karşı suskunluğu 15 Temmuz'da da devam etti. Zaten darbe sırasında Amerika'daydı; döndükten sonra da darbenin üzerinden bir hafta geçmişken konuştu.

Türkiye tarihinin en genç bakanlarından biri olarak, 35 yaşında, Ekonomi Bakanı olarak kabinede yer alan Babacan, bugün siyasî hayatını borçlu olduğu Erdoğan'a karşı, Gül ile birlikte bayrak açmaya hazırlanıyor. İktidar olamazlar ama %50+1 oy üzerine kurulu Başkanlık sisteminde, CHP'nin iktidara taşınmasına yardımcı olabilirler. Gül, zaten geçen sene CHP'nin adayı olmaya gönül eğdirerek, durdukları yeri belli etmişti. Babacan da Gül'ün yürüdüğü yolda devam edip, CHP'nin yedek gücüne yazılmak ister mi?
Söz konusu çevreler için vefa, yol arkadaşlığı gibi duygusal ağırlığı olan kelimelerin bir anlamı kalmadığını biliyoruz. Seçmen davranışının ardından ki rasyonali bilen Babacan, buna rağmen 'atlayacak' mı; göreceğiz. Bu karar, kişisel tarihinin de, siyasî mirasının da dönüm noktasını oluşturacak.

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.