BAYRAMIN ÖNEMİ NEDİR?
Bayram; Allah'ı bir, Peygamberi bir, Kitabı bir, aynı kıbleye yönelen, aynı heyecanı taşıyan Müslümanların sevinçlerini paylaştığı mukaddes bir gündür. Müminler; Allah'ın emrini yerine getirmek maksadıyla, bir ay boyunca imsak vaktinden aksama kadar en tabii hakları olan yemeyi, içmeyi terk ederek insani adeta melekleştiren oruç ibadetinin manevi zevkini duyarlar."Düşmanla savaşın küçük cihat, nefisle savasın büyük cihat" olarak kabul edildiği bu mücadelede mü'minler büyük bir zafer kazanarak kulluk imtihanında gösterdikleri basarının sevincini taşırlar. Çok mübarek bir gün olan bayramda, kutsal mekânlar olan camilerde topluca ibadet etmenin suruna eren Müslümanların arsa yükselen tekbir sesleri, kalbilerimizdeki imanın açık bir delili, yan yana gelerek. Omuz omuza vererek cemaat halinde kılınan bayram namazları Müslümanlar arasındaki birlik ve beraberliğin en güzel göstergesidir.
BAYRAM NAMAZININ HÜKMÜ NEDİR?
Bayram namazı farz değil vaciptir. Cemaatle birlikte kılınan bayram namazında ezan okunmaz ve ikamet getirilmez. Bayram hutbesi sünnettir ve namazdan sonra okunur. Bayram Namazı 2 rekat olarak kılınır. Bayram namazına niyet ederken 'Niyet ettim vacip olan bayram namazını kılmaya, uydum hazır olan imama' denilir. Diğer namazlardan farklı olarak bayram namazlarının birinci ve ikinci rekatlarından fazladan toplamda altı tekbir alınır. Bunlara "Zevaid" tekbirleri denir.
KAYSERİ TARİHİ
Kayseri'de bilinen ilk yerleşim, İskanı Erken Tunç Çağında başlayan Kültepe (Kaniş/Karum) dir. Kültepe'yi Hitit öncesi Anadolu'nun yerli halkı olan Hatti'ler kurmuşlardır. Kültepe'nin hemen yanı başında yer alan ve Asurlu tüccarlarca kurulan Karum'da (Pazar yeri) 1948 yılından beri devam eden kazılarda, bu döneme ışık tutan 20.000 'in üzerinde çivi yazılı tablet bulunmuştur. Bu metinler ticari ilişkiler,antlaşmalar ve mektupları içermektedir. Kültepe, M.Ö. 4000 yıllarından Roma Çağı sonuna kadar devamlı olarak iskan görmüştür.
M.Ö. 11 ve 7. Yüzyıllarda , Erciyes'in eteğinde yer alan Mazaka şehri kurulmuştur. M.Ö. 6 ve 5. Yüzyıllarda bu bölge, Med ve Perslerin egemenliğine girmiştir.
M.Ö. 280 yıllarında kurulan Bağımsız Kapadokya Krallığının başkenti olan Mazaka, bu dönemde 400 bin nüfuslu büyük bir şehirdi. M.S. 17 yılında Roma Devletinin eline geçen Mazaka, Romanın bir eyaleti olmuş ve ismi, Kaisareia olarak değiştirilmiştir.
395 yılında Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu içerisinde yer alan bu bölgede, büyük bir şehir olarak yerini korumuştur. 691 ve 721 yıllarında Kayseri, kısa sürelerle Arapların akınlarına uğramış ve 1071 yılında Malazgirt zaferinden sonra Türk topraklarına katılmıştır.1127 yılında Danişmendlilerin, 1162 yılında ise Anadolu Selçuklularının olan şehir, Selçuklular zamanında Konya'dan sonra ikinci başkent olmuştur. 1244 yılında İlhanlıların saldırısına uğramış, bir süre Moğol-İlhanlı valilerince yönetilmiştir.
Kayseri, 1343 yılında Eretna Beyliğinin, 1398 yılında Osmanlıların eline geçmiştir. 1402 yılında Ankara savaşından sonra Karamanoğullarının ve Dulkadiroğlularının olan şehir, 1515 yılında Yavuz Sultan Selim'in Iran seferi dönüşünde kesin olarak Osmanlı imparatorluğuna bağlamıştır.