Son dakika: Bakan Çavuşoğlu'ndan güvenli bölge açıklaması

Son dakika... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sierra Leone Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Nabeela Tunis ile ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, ABD ile 'Güvenli Bölge' mutabakatı için, "Trump'ın 20 mil sözü var. Burada amaç Güvenli Bölge'den YPG/PKK'nın çıkarılmasıdır. ABD silah yardımını devam ettiriyor. Samimi olmaları ve oyalama sürecinin Türkiye tarafından tolere edilmeyeceğini anlamaları gerekiyor." dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :15 Ağustos 2019 , 11:45 Güncelleme Tarihi :15 Ağustos 2019 , 14:05
Son dakika: Bakan Çavuşoğlu’ndan güvenli bölge açıklaması

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye sınırında ABD ile tesis edilmesi planlanan güvenli bölgeye ilişkin, "Burada amaç, güvenli bölge oluşturulmasıdır. Trump'ın burada '20 mil' sözü vardır ve bu güvenli bölgeden de YPG ve PKK'lıların çıkarılmasıdır. Ancak o zaman güvenli bölge olabilir" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Sierra Leone Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Nabeela Tunis arasında, iş birliği ve vize muafiyeti anlaşması imzalandı. Bakan Çavuşoğlu, imza töreninin ardından mevkidaşı Tunis ile birlikte ortak basın açıklaması düzenledi. Sierra Leone ile karşılıklı ilişkilerin artırılmasını hedeflediklerini belirten Çavuşoğlu, her alanda ilişkilerin geliştirilmesi ve hukuki zeminde de güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

'AMAÇ, GÜVENLİ BÖLGE OLUŞTURULMASI'
Bakan Çavuşoğlu, açıklamasının ardından kendisine yöneltilen soruya cevap verdi. Suriye sınırında ABD ile tesis edilmesi planlanan güvenli bölgeyle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, ABD'nin bu konuda samimi tavır takınması gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Ön mutabakatın bir başlangıç olduğunu söyledik. Henüz detaylandırılması gereken birçok konu var. Onun için de Müşterek Harekat Merkezi'nin kurulmasını kararlaştırdık. Amerika'dan Müşterek Harekat Merkezi'nin kurulması için bazı askerlerin gelmekte olduğunu biliyoruz. ABD heyeti Şanlıurfa'ya gelecek. İHA'larmız bölgede uçuşlarına başladı. Buralarda tabi ki gözlem noktaları olacak, birlikte devriyeler gezilecek. Burada amaç, güvenli bölge oluşturulmasıdır. Trump'ın da burada '20 mil' sözü vardır ve bu güvenli bölgeden de YPG ve PKK'lıların çıkarılmasıdır. Ancak o zaman güvenli bölge olabilir. Bu bölgenin istikrar kavuşturulması gerekiyor. Sorunların çözümü için Müşterek Harekat Merkezi'nin hayata geçirilmesi gerekiyor. Amerika'nın oyalama taktiği burada geçerli olmayacaktır. Maalesef Münbiç'te böyle bir oyalamaya gidip sözlerini tutmadılar. Fırat'ın doğusundaki bölge terör yuvası durumundadır. Bunları görüşürken bile Amerika teröristlere silah yardımını devam ettiriyor. Burada samimi olmaları gerekiyor. Sürecinin Türkiye tarafından tolere edilmeyeceğini anlamaları gerekiyor. Atılan adımlar doğru ama bunun sonuçlandırılması gerekiyor."



'TÜRKİYE'NİN F-35 PROGRAMINDAN ÇIKARILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL'
Bakan Çavuşoğlu, bir soru üzerine, F-35 ile ilgili Türkiye'nin resmi olarak programdan çıkarılmasının söz konusu olmadığını kaydetti. F-35 programının, 9 ülkenin içinde bulunduğu ortak program olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye çok önemli katkılar sağlamıştır. Türkiye 1,4 milyar dolar civarında para ödemesi yapmıştır. Türkiye'de üretimler devam ediyor. S-400 alımından sonra tepkisi oldu ABD'nin ancak karşılıklı anlayış içinde bu işleri yoluna koyacağımızı düşünüyoruz. Aksi takdirde iki ülke karşılıklı adımlar atar, ilişkiler karşılıklı gerilir. Bunun kimseye faydası yoktur. Biz bunu istemeyiz; ancak olumsuz birtakım tavırlar takınıldığında bunun cevabını vereceğimizi Cumhurbaşkanı'mız da belirtmiştir. Bu aşamada bunları konuşmak yerine var olan sorunları çözmeye odaklanıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Fırat'ın doğusundaki durum ve oluşturulacak güvenli bölge. Orayla ilgili ve Suriye'nin geneliyle ilgili görüşmelerimizi de Rusya ve diğer aktörlerle de sürdürüyoruz. Bir taraftan İdlib'de sükunetin tam hakim olması bir taraftan Anayasa Komisyonu'nun kurulması ve PKK/YPG'nin bu bölgeden arındırılması. Gördüğümüz kadarıyla rejim de bunu çok istiyor ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması için çalışmalarımızı gerek Astana platformunda gerekse Cenevre başta olmak üzere diğer platformlar sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Olumlu neticeleri elde etmek için gayretimiz devam edecektir."