Oğlu için HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan anne Hacire Akar'a destek

Diyarbakır'daki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri oğlunun HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia ederek parti binası önünde oturma eylemi başlatan Hacire Akar'ı ziyaret etti. Memur Sen İl Başkanı Yunus Memiş: "HDP'li vekillere, yetkililere sesleniyoruz; 21 yaşındaki bu genci bir an önce ailesine teslim etsinler. Bu çocuğun eline silah verilmesi ne insani, ne İslami ne de ahlaki bir durum değildir." dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Ağustos 2019 , 14:46 Güncelleme Tarihi :23 Ağustos 2019 , 15:27
Oğlu için HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan anne Hacire Akar’a destek

İÇİNDEKİLER

Diyarbakır'da, 21 yaşındaki oğlunun HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia ederek oturma eylemi başlatan Hacire Akar'a sivil toplum kuruluşları destek verdi.

Üç gündür haber alamadığı oğlu Mehmet Akar'ın HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia eden 70 yaşındaki Hacire Akar'ın, camını kırdığı HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi sürüyor.

Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş ile Diyarbakır İnanç Özgürlüğü Platformu Koordinatörü İbrahim Gökdemir, oturma eylemi yapan anneye destek ziyareti gerçekleştirerek karanfil verdi.

"ÇOCUKLARINIZIN DAĞA GÖNDERİLMESİNE İZİN VERMEYİN"
Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Yusuf Memiş, siyasi partilerin görevinin çocukların eline silah verip, dağa göndermek olmadığını söyledi.

"Bu annemiz çocuğunu takip ediyor ve HDP il binasına girdiğini görüyor. Bu daha vahim bir durum." diyen Memiş, şunları aktardı:

"Annemizin yanında olduğumuzu göstermek için geldik. Çocuklarınıza sahip çıkın 'aş ve iş' adı altında çocuklarınızın dağa gönderilmesine izin vermeyin. HDP'li vekillere, yetkililere sesleniyoruz; 21 yaşındaki bu genci bir an önce ailesine teslim etsinler. Bu çocuğun eline silah verilmesi ne insani, ne İslami ne de ahlaki bir durum değildir. Bugün çocukların dağa çıkarılarak eline silah verilmesi kabul edilebilir değil. Bu çocukların eli kalem tutması gerekiyor."

"STK'LERİ VE ANNELERİ DİK DURMAYA ÇAĞIRIYORUM"
Başkan Gökdemir ise yaklaşık 3 yıl önce de Sinan Börü isimli çocuğun DBP'li belediyelerdeki yöneticiler tarafından "piknik" adı altında dağa götürülerek PKK'lı teröristlere teslim edildiğini söyledi.

O dönemde annenin dik duruşu sayesinde çocuğun kurtarıldığını anımsatan Gökdemir, şöyle dedi:

"Yaklaşık 120 anne ona destek oldu, annelerin gözyaşları zulmün saraylarını yıkmıştı. Bugün de bir annemiz HDP'nin binasına gelmiş oğlunu istiyor. 15 gün sonra evlenecek, çocuğunun 'iş ve aş' ile kandırılarak HDP'nin binasına getirildiğini söylediler. STK olarak, İslami ve insani olarak sessiz kalamayız. Bugün annemizi desteklemek adına buradayız. Çocukların, annelerinin yanında olması lazım, tabutlarda geri gelmemesi lazım. Bunun için annelerimizi destekliyoruz. Diyarbakır'daki tüm STK'leri ve anneleri dik durmaya çağırıyorum."

"BELEDİYEYE YAPILAN GÖREVLENDİRMENİN NE KADAR HAKLI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"
Belediyelere yapılan görevlendirmeler sayesinde terör örgütü PKK'ya çocukların katılımı olmadığını ifade eden Gökdemir, HDP'li belediyelerin çeşitli vaatlerle kandırdığı çocukları dağa gönderdiğini vurguladı.

Gökdemir, şunları söyledi:

"Onun için belediyeye yapılan görevlendirmenin ne kadar önemli olduğu ortadadır. Hem hizmet yapılacak hem de çocuklarımız dağa gitmeyecektir. Ondan dolayı kayyum uygulamasını destekliyoruz. Annelerin gözyaşları dinsin diye, çocukların cenazelerinin artık gelmemesi için kayyumu destekliyoruz. Annenin bu eylemini başlatması belediyeye yapılan görevlendirmenin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor."

"AİLELERİN DUYARLI OLMASI GEREKİYOR"
İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Mehmet Karadağ ile Töre Cinayetlerini Önleme ve Kadın Potansiyelini Değerlendirme Derneği (TÖRKAD) Başkanı Zeynep Alkış da açıklamalarıyla anne Akar'a desteklerini dile getirdi.

Başkan Karadağ, bölgede binlerce gencin kandırılarak dağa kaçırıldığını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bölgemizde 40 yıldır çatışma var. Bu süreç bölgemizde birçok değeri yok etti, sosyal ve ekonomik olarak insanlarımız zarar gördü. On binlerce gencimiz kandırılarak dağa çıkarıldı, öldürüldü. Bu zihniyet çözümsüzlüğü pekiştirdi. Silahtan, çatışmadan kimseye fayda gelmez. Bu yapılanlar Kürtlerin hayrına değildir. Kürt gençleri, çukur olaylarında ve Suriye'de örgütün maşası olarak kullanılıyor. Ailelerin duyarlı olması gerekiyor."

"SİYASİ PARTİNİN SİLAHLA İŞİ OLAMAZ"
Karadağ, gençlerin eline silah verilerek bataklığa sürüklenmesinin kabul edilemez olduğunu kaydederek "Kürtlerin kurtuluşu eğitimle, ilimle, irfanla olur, gençlerin eline silah vererek bataklığa sürmekle olmaz. Bir siyasi partinin silahla işi olamaz. Böyle ortamla bağlantılı oluyorsa bu sorgulanmalı. Bunun hukuki boyutu da sorgulanmalı, bunlar tespit edilmeli. Gençlerimizi o yöne kanalize eden yöntemi mutlaka deklare etmeliler." ifadelerini kullandı.

"İNSANLIĞA İHANETTİR"
TÖRKAD Başkanı Zeynep Alkış da tüm sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerine anne Akar'a destek çağrısında bulundu.

Bunun insani bir yaklaşım olduğunu dile getiren Alkış, şunları kaydetti:

"Bu annenin sesini duymamak, görmezden gelmek, yok saymak, insanlığa ihanettir. Sivil toplum örgütlerimiz, aydınlarımız, kanaat önderlerimiz ve tüm vicdan sahibi insanlara düşen görev, acılı annemizin yanında durmak, kötülüğe karşı ortak bir direniş göstermektir. Bu ideolojik bir duruş değil, insani bir duruştur. Bu yaklaşım siyasi değil, adaletli bir yaklaşımdır."